Ali Bayramoğlu, Babacan'ın Partisinin Kurucularını Açıkladı

22 Temmuz 2019 - 20:22

Karar yazarı Bayramoğlu, yeni parti için "sentezci' ve 'projeci' nitelikler üzerinde inşa edilirken kolektif bir anlayışla yönetilecek" dedi

Karar yazarı Ali Bayramoğlu, AKP'den istifa ederek yeni parti kuracağını açıklayan Ali Babacan'ın kuracağı partinin kurucu kadrosunda yer alacak isimleri açıkladı. Bayramoğlu, yeni partinin kurucu kadrosunda; Abdullah Gül, Beşir Atalay, Sadullah Ergin, Nihat Ergün veHaşim Kılıç'ın yer alacağını ifade etti.

Ali Bayramoğlu, Prof. Emre Bağce ile TV5’te sunduğu Serbet Görüş programında, Ali Babacan ve Abdullah Gül tarafından kurulacağı ifade edilen yeni parti hakkındaki kulis bilgilerini aktardı. Bayramoğlu, Babacan ve Gül önderliğinde kurulacak yeni partinin kolektif bir yönetim anlayışıyla yönetileceğini duyumu aldığını belirterek eski Başbakan Davutoğlu’nun bu nedenle yeni partide istenmemiş olabileceğini öne sürdü.

“Erdoğan’ın elinde kuvvetli başka argüman yok”

Bayramoğlu şöyle konuştu:

"2018 cumhurbaşkanlığı seçimi hazırlığında Abdullah Gül’ün muhalalefetin ortak adayı olması ihtimali söz konusu olduğu zaman Erdoğan iki şeyden bahsetmişti. Bir: partimizi, ümmeti ya da seçmeni bölüyorsunuz. İki, CHP’lileşiyorsunuz ya da CHP’nin değirmenine su taşıyorsunuz. Bu iki şeyi yine yapacaktır çünkü elinde çok kuvvetli başka argümanlar yok.

 

Yeni ekip: Gül, Atalay, Ergin, Kılıç ve Ergün

Şimdi bu (yeni parti) ekip kimden kuruluyor diye baktığımız zaman ilk akla gelenleri, yani ilk görünenleri söyleyelim. Öncelikle, ‘Çözüm süreci’ denen süreci sadece Kürt meselesi, değil ondan önce de Türkiye’nin demokratikleşmesi,demokratikleşme paketlerinin hazırlanmasını konusundaki en etkili isimlerden biri Beşir Atalay. Adalet bakanlığında çok etkili olmuş demokrasi hukuk arasındaki ilişkilerle AK Parti’de anılmış Sadullah Ergin. Tabii Abdullah Gül. Artık onu tanımlamaya gerek yok. Eski Anayasa Mahkemesi başkanı ve otoriterleşmeye ilk ‘Dur’ diyen AK Parti muhiplerinden Haşim Kılıç.

Nihat Ergün gibi ekonomik politikaları konusunda gayet rasyonel tutumu olan bir isim. Şimdi şu dört-beş ismi yan yana koyduğumuz zaman bu isimlerin ortaya koyacakları çerçevede Tayyip Erdoğan sıkışık bir ilişki kurar.

Yeni parti: Sentez, proje, teknokrat ve kolektif

Ben üç tane şey görüyorum. Duyuyorum da bu parti ile ilgili.

1)AK Parti bir sentez partisi değildi. AK Parti muhafazakar, dini hassasiyetleri yüksek olduğu kişilerin yoğun olduğu bir siyasi partiydi ama sentez parti politikaları izledi. Bu parti, bir sentez partisi olmak iddiasında. Yani bu parti kendi arasına solcuları da, Kürtleri de alarak bir kadroyla çıkacak gibi görünüyor. Böyle bir parti, bir kere AK Parti’den biraz daha farklı bir parti olur.

2)Proje partisi olarak çıkma ihtimalleri çok büyük. Biraz Turgut Özal’ı akla getiren, ekonomi, mülteciler, Kürt meselesi, siyasal sistem, belki anayasa konularında somut çözüm önerileri iyice hazırlamış, masaya getirecek politik teknokrat bir bakışa sahip ama sosyolojik kökleri de olan bir politik dille karşımıza çıkma ihtimallerini çok yüksek görüyorum. Önemli özelliği Ali Babacan’dan kaynaklanıyor.

3)Bunun bir lider partisi olmayacağı ortada. Çünkü bunun gerideki asıl patronu, asıl Celal Bayar’ı Abdullah Gül. Bu çok da tabii. Yani bunların bir çoğunu siyasete sokan insan Abdullah Gül. Yaşça da büyük, cumhurbaşkanlığı yapmış, doğrudan sahaya inmek istemiyor. Arkalarında duruyor ama temel olarak sanıyorum her şey, Fehmi Koru da yazdı geçen gün, onun önüne gidiyor, ona soruluyor. Dolayısıyla burada Abdullah Gül lider olmayacak ama bir başka liderde keskin olarak ortaya çıkmayacak. Belki de Davutoğlu bunun için bu grupta yok, belki de bunun için Davutoğlu’nu bu grupta istemediler. Diğer taraftan Ali Babacan, hitabet açısından çok lider fonksiyonuna uygun gözükmüyor. Yani tanıdığımız Babacan. Onun için bir paylaşım olabilir. Yani siyasi konularda biri, ekonomik konularda diğerinin öne çıkacağı ama büyük taşıyıcılığı da Ali Babacan’ın yapacağı yani daha kolektif bir yönetim. Bunun şöyle bir avantajı olabilir, olumsuz da olabilir, millet bunu sevmeyebilir

Bunu bilmiyoruz ama olumlu avantajın girdisi şu olabilir: Nasıl İmamoğlu yeni bir söylemle çıktı ve insanları hiç aklımıza gelmeyen bir yere davet ettiyse , böyle bir yöntem de liderlik krizlerinden, lider hegemonyasından yorulmuş bir kitleyi de kendisine çekebilir."