Marangoz Atölyesinde İşkenceyle Ölen Çocuk İçin Meclis'ten Soruşturma Talebi
Şanlıurfa'nın Bozova ilçesinde 15 yaşındaki çırak Muhammed K.'nin bir marangoz atölyesinde işkenceye maruz kalarak hayatını kaybetmesi üzerine, Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan olayın tüm yönleriyle araştırılması için TBMM'de Meclis Araştırması açılmasını talep etti.
Şanlıurfa’nın Bozova ilçesinde 14 Kasım 2025’te bir marangoz atölyesinde çırak olarak çalışan 15 yaşındaki Muhammed K.’nin, diğer çırak ve kalfalar tarafından elleri bağlanıp zorla pantolonu çıkarılarak yüksek basınçlı kompresörle işkenceye maruz bırakılması sonucu hayatını kaybetmesi, Meclis gündemine taşındı. Olaydaki ağır ihmal iddiaları, savcılığın olayı “şaka” olarak nitelendirmesi ve MESEM kapsamındaki çocuk işçiliği tartışmaları nedeniyle, Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, TBMM’de kapsamlı bir Meclis Araştırması Komisyonu kurulmasını talep etti. Önerge, çocuk işçiliğinin yapısal sorunlarının, denetim eksikliklerinin ve cezasızlık mekanizmalarının araştırılmasını hedefliyor.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
14 Kasım 2025 tarihinde Şanlıurfa’nın Bozova ilçesinde 15 yaşındaki işçileştirilmiş çocuk Muhammed K.’nin çalıştığı marangoz atölyesindeki diğer çırak ve kalfalar tarafından elleri bağlanarak, pantolonu zorla çıkarılarak ve makatına yüksek basınçlı kompresörle hava verilmesi sonucu hayatını kaybetmesi, açılan soruşturmadaki eksiklik ve ihmallerin varlığı, MESEM ve stajyer öğrencilerin çalıştırılması kapsamında güvencesiz, denetimsiz, sömürüye ve şiddete açık hale getirilen çocukların yaşam hakkını ilgilendiren bu vahim olayın tüm yönleriyle araştırılması zorunlu hâle gelmiştir.
Bu nedenle, olayın tüm boyutlarıyla ortaya çıkarılması; sorumluların belirlenmesi; çocukların ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmasına neden olan yapısal sorunların, denetim zafiyetlerinin ve cezasızlık mekanizmalarının tespit edilmesi; MESEM uygulamasının çocuk işçiliğiyle ilişkisinin incelenmesi; çocukların korunmasına ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğinin ortaya konulması amacıyla, Anayasa’nın 98’inci, TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince bir Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz. 19.11.2025
DİLAN KUNT AYAN
ŞANLIURFA MİLLETVEKİLİ
GEREKÇE
14 Kasım 2025 tarihinde Şanlıurfa’nın Bozova ilçesinde meydana gelen olay, Türkiye’de çocuk işçiliği, denetimsiz çalışma koşulları ve çocukların maruz bırakıldığı ağır istismar vakalarının vahim boyutunu bir kez daha ortaya koymuştur. Bozova’nın Yavuz Selim Mahallesi’nde bir marangoz atölyesinde çırak olarak çalışan 15 yaşındaki Muhammed K., iddialara göre 20 yaşındaki kalfası Habip Aksoy ve marangozdaki diğer çocuk yaştaki çırak tarafından elleri bağlanarak etkisiz hâle getirilmiş; pantolonu zorla çıkarılmış ve makatına yüksek basınçlı kompresörle hava verilmiştir. Çocuğun iradesi dışında zorla alıkonarak maruz bırakıldığı bu ağır, onur kırıcı ve yaşam hakkını doğrudan hedef alan saldırı, neticesi itibariyle ağırlaşmış kasten yaralama ve ağır eziyet eylemine vücut vermeye uygun bir şekilde gelişmiştir.
Ağır yaralanan çocuk önce Bozova Mehmet Enver Yıldırım Devlet Hastanesi’ne, ardından durumu ağırlaşınca Balıklıgöl Devlet Hastanesi ve Harran Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edilmiş; doktorların tüm müdahalelerine rağmen sabahın erken saatlerinde hayatını kaybetmiştir. Muhammed K., çalışma yaşamında hiçbir çocuğun bulunmaması gereken denetimsiz ve güvencesiz bir ortamda, en temel iş sağlığı ve güvenliği önlemleri dahi alınmamış bir atölyede çalıştırılırken hayatını kaybetmiştir.
Olayın hemen ardından gözaltına alınan Habip Aksoy isimli şüpheli, Bozova İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adli kontrolle serbest bırakılmış; ancak kamuoyunun tepkisi üzerine hakkında yeniden yakalama kararı çıkarılmış ve Gaziantep’e kaçmaya çalışırken yakalanarak tutuklanmıştır. Soruşturmanın ilk aşamasındaki bu tutarsızlık, özensizlik ve ciddiyetsizlik; sürecin etkin, hızlı ve çocuğun üstün yararını esas alan bir soruşturma ilkesine uygun yürütülmediğini göstermektedir.
Bu vahşetin, yalnızca bireysel bir şiddet eylemi olarak ele alınması mümkün değildir. MESEM uygulamaları üzerinden çocukların yasak olduğu halde ağır işlerde düşük ücretle, güvencesiz ve denetimsiz biçimde çalıştırılması, işyerlerindeki denetim mekanizmalarının ortadan kalkmış olması, kayıt dışı istihdamın yaygınlığı, iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerinin uygulanmaması, cezasızlık ve sorumsuzluk pratiğinin süreklilik kazanması, bu tür istismar ve ölüm vakalarının zeminini oluşturmaktadır. Bu yapısal sorunlar çözümlenmedikçe, Türkiye’nin birçok yerinde çocuklar ağır işlerde çalıştırılmaya, istismara açık bırakılmaya ve yaşamını kaybetmeye devam edecektir.
Bu çerçevede en sakıncalı hususlardan biri de Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olayla ilgili yaptığı basın açıklamasıdır. Savcılık 17.11.2025 tarihinde yazılı olarak yaptığı basın açıklamasında, Muhammed K.’nin ölümüne yol açan eylemleri hukuken, usulen ve vicdanen kabul edilemez bir biçimde “şaka” olarak nitelendirmiştir. Çocuğun ellerinin bağlanması, pantolonunun zorla çıkarılması, makatına kompresörle hava verilmesi gibi ağır, onur kırıcı ve hayati tehlike arz eden bir eylemin soruşturmanın henüz başında “şaka” şeklinde sunulması, failin lehine yorum üreten, olayın ağırlığını hafifleten ve gerçeğin üzerini örten bir yaklaşım niteliğindedir. Savcılık makamının böylesi bir açıklama yapması hem çocuğun üstün yararına hem maddi gerçeğin ortaya çıkarılması yükümlülüğüne hem de adil yargılamanın gerekliliklerine aykırıdır.
Bozova’da yaşanan bu insanlık dışı olay, çocukların korunmasına ilişkin devlet yükümlülüklerinin yerine getirilmediğini; denetim mekanizmalarının işlevsiz kaldığını, istismar, eziyet ve ölümle sonuçlanabilen eylemlerin önlenemediğini göstermektedir. Çocuğun çalıştırıldığı atölyenin ruhsatı, çalışma düzeni, iş sağlığı güvenliği önlemleri; MESEM kapsamında olup olmadığı, denetlenip denetlenmediği; işveren ve diğer çalışanların sorumlulukları, kamu görevlilerinin ihmal ve kusurları; soruşturmanın genişletilip genişletilmediği gibi birçok kritik husus gün gibi ortadadır ve incelenmeyi beklemektedir.
Çocukların yaşam hakkının, güvenliğinin ve sağlığının korunması yalnızca hukuki bir yükümlülük değil, aynı zamanda toplumsal bir zorunluluktur. 15 yaşındaki bir çocuğun bu denli ağır bir eziyet çekerek ölümüne yol açan olayda ihmali, kusuru veya sorumluluğu bulunan tüm kişilerin cezai ve idari sorumluluklarının ortaya çıkarılması; bu olayın ortaya koyduğu yapısal sorunların çözülmesi ve benzer vakaların bir daha yaşanmaması için gerekli politikaların oluşturulması amacıyla Meclis’in devreye girmesi zorunlu hâle gelmiştir.
Bu kapsamda;
1. Muhammed K.’nin çalıştığı marangoz atölyesinin çalışma ruhsatı, denetim kayıtları ve iş sağlığı-güvenliği yükümlülüklerine ilişkin durum nedir?
2. Atölye daha önce Çalışma Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, belediye veya ilgili kurumlar tarafından denetlenmiş midir?
3. Çocuğun bu işyerinde çalışması hangi hukuki statüye dayanmaktadır? MESEM kapsamında mıdır?
4. MESEM programları kapsamında Türkiye genelinde kaç çocuk ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmaktadır?
5. Bozova’daki olayın ardından yürütülen soruşturmanın ilk aşamasında Savcılık tarafından neden tutarsız ve özensiz işlemler yapılmıştır?
6. Savcılığın olayı “şaka” olarak nitelemesi hangi bilgiye, delile veya hukuki incelemeye dayanmaktadır ve bu ifade soruşturmanın yönünü etkilemiş midir?
7. Fail dışında başka kişilerin olayda rolü ya da ihmali olup olmadığı araştırılmış mıdır?
8. Çocuk işçiliğinin yoğun olduğu sektörlerde denetim mekanizmaları neden işlememektedir?
9. Benzer şekilde istismara, tacize, eziyete veya ölüme maruz bırakılan diğer çocuklara ilişkin soruşturmalarda izlenen yöntemler nelerdir ve cezasızlık oranı nedir?
10. Çocukların güvenli çalışma hakkına ilişkin Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere uyum durumu nedir?
11. Çocuk işçiliğinin önlenmesi için gerekli yapısal dönüşümlerin hayata geçirilmesi noktasında hangi adımlar atılmalıdır?
Yukarıda detaylarıyla açıkladığımız hususların ve cevaplanması gereken soruların tüm boyutlarıyla araştırılması ve çocukların korunmasına yönelik kapsamlı politikaların oluşturulması amacıyla Meclis Araştırması açılması zorunludur.