Şener Şen Sahneden İndi: 61 Yıllık Sanat Yolculuğuna Veda
Türk sinemasının ve tiyatrosunun yaşayan efsanesi Şener Şen, 61 yıllık oyunculuk kariyerini noktaladı. Usta sanatçı, sahneye ilk adımını attığı günkü tevazu ve zarafetle, sanat yolculuğuna alkışlar arasında veda etti.
Geçtiğimiz günlerde Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde dört yüzüncü kez sahnelenen Zengin Mutfağı oyununda seyirci karşısına çıkan Şener Şen, bu performansın aynı zamanda son oyunu olduğunu açıkladı. Sahne sonrası yöneltilen “Yeni bir oyun ya da film olacak mı” sorusuna verdiği net yanıt, bir dönemin kapandığını ilan eder nitelikteydi.
“Hayır, bitti” dedi.
Şener Şen'in bu kısa ama derin cümlesi, sadece kendi hayatında bir sayfanın kapanışı değil; Yeşilçam’ın, sahne sanatlarının ve Türk halkının ortak hafızasında da bir dönemin sonu olarak yankılandı. Seksen üç yaşındaki sanatçı, tiyatroya dört yıl aranın ardından döndüğü Zengin Mutfağı ile hem geçmişe saygı duruşunda bulundu hem de sanatına duyduğu sadakati bir kez daha gösterdi.
Binlerce izleyicinin hafızasında yer eden karakterlerle dolu bir kariyerin ardından Şener Şen, sessiz ama onurlu bir şekilde sahneden indi.
Hababam Sınıfı’nın unutulmaz Badi Ekrem’i,
Muhsin Bey’deki içe kapanık ama gururlu yapımcı,
Eşkıya’nın yaralı bilgesi,
Gönül Yarası’nın kırgın öğretmeni…
Her biri başka bir hayatı, başka bir Türkiye’yi temsil etti. Şener Şen, oynadığı her rolle sadece karakter yaratmadı; bir toplumun vicdanına, mizahına, hüznüne ve umuduna tercüman oldu.
Usta oyuncunun sanat anlayışı sadece yetenek değil, aynı zamanda bir duruştu. Popülerleşmenin değil, nitelikli kalmanın peşinden gitti. Hiçbir zaman hızlı tüketilen yapımların ya da günübirlik projelerin parçası olmadı. Bu yönüyle sadece bir aktör değil, aynı zamanda sanatın vicdanı, ahlaki pusulasıydı.
Şener Şen’in oyunculuğu bırakması elbette bir üzüntü kaynağı. Ancak o, ardında öyle bir miras bıraktı ki, yıllar sonra bile filmleri izlenmeye, sahnedeki replikleri alıntılanmaya, genç oyuncular tarafından örnek alınmaya devam edecek. Artık sahnede ya da kameranın önünde olmayabilir, ama o, bu toplumun hafızasında hep var olacak.
Haber: Esma Kuş