Siverek Simya Koleji'nde Vizyon ve Azimle Yükselen Bir Eğitim Modeli
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde eğitimde örnek gösterilen kurumlardan biri haline gelen Simya Koleji, kısa sürede yakaladığı başarılarla hem velilerin hem öğrencilerin takdirini kazandı.
Koleji ve bu başarı öyküsünü daha yakından tanımak amacıyla, www.urfaradikal.com haber sitemizin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Emin Kuş, okulun kurucuları Ramazan Erdoğan ve Cuma Şirin ile özel bir röportaj gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen bu samimi ve derinlikli söyleşiyle yalnızca bir okulun değil, bir eğitim felsefesinin temellerine tanıklık ettik.
Ramazan Erdoğan, eğitime olan tutkusunu anlatırken sözlerine gençlik yıllarından başlıyor. Eğitime olan ilgisinin lise yıllarında başladığını ve bir öğrencinin hayatına dokunmanın ne kadar büyük bir etki yaratabileceğini fark ettiğinde bu alanı bir meslekten çok bir yaşam biçimi olarak benimsediğini belirtiyor. Öğretmenlikten yöneticiliğe, oradan da okul kuruculuğuna uzanan yolculuğunda en büyük kazancının yine öğrenciler olduğunu vurguluyor. “Simya Koleji, bu serüvenin bir sonucu olarak ortaya çıktı. Fakat biz burayı sadece bir okul olarak değil, bir karakter atölyesi olarak kurguladık,” diyor.
Sözü devralan Cuma Şirin ise Simya Koleji'ni farklı kılan yönlere dikkat çekiyor. Onlara göre eğitim yalnızca sınav sonuçlarıyla ölçülebilecek bir başarı meselesi değil. Akademik başarının yanında öğrencilerin sosyal, kültürel ve kişisel gelişimlerinin de en az dersler kadar önemli olduğunu ifade ediyor. “Biz burada öğrenciyi bir birey olarak görüyor, onun ruhunu ve yeteneklerini keşfetmeye çalışıyoruz. O yüzden sadece sınavlara değil, hayata hazırlıyoruz,” diye ekliyor. Kolejde yürütülen sosyal sorumluluk projeleri, TÜBİTAK destekli bilimsel çalışmalar ve sportif faaliyetler, bu bakış açısının doğal sonucu.
Siverek gibi eğitim alanında sınırlı kaynaklara sahip bir ilçede kaliteli eğitim sunmanın zorluklarını sorduğumuzda Ramazan Erdoğan samimi bir şekilde cevap veriyor. Bu toprakların çocuklarının da büyük hayaller kurabileceğine yürekten inandıklarını söylüyor. “Kolay değil, ama zorluklar bizi büyüttü. Siverek’in eğitimde geri kalmasına göz yumamazdık. Biz bu şehirde yaşayan her çocuğun hayallerine ortak olmak istedik. Maddi imkânı olmayan ama çalışkan ve yetenekli öğrencilere burslar sağlayarak onların da bu hayata eşit şekilde başlamalarını istedik,” diyerek eğitime adanmışlıklarını ortaya koyuyor.
Cuma Şirin, eğitimde disiplinin yerini ve anlamını çok özel bir şekilde tarif ediyor. Ona göre disiplin sadece kural koymak değil, sevgiyle inşa edilmiş bir düzen oluşturmak. “Disiplinli olmakla sert olmak arasında fark var. Biz öğrencilerimize değer veriyoruz. Onların da bu değeri anlayarak sorumluluk bilinci geliştirmesini istiyoruz. Kurallar, öğretmenin ya da yöneticinin değil, öğrencinin gelişimi için vardır,” diyor. Okulun iç yapısında öğretmenlerle kurulan sağlıklı iletişimin, eğitim başarısının temel taşlarından biri olduğunu özellikle vurguluyor.
Simya Koleji’nin yalnızca Siverek’te değil, bölge genelinde dikkat çeken başarılarının ardında vizyoner bir anlayış var. Ramazan Erdoğan ve Cuma Şirin’in liderliğinde yükselen bu okul, artık bir eğitim kurumundan çok daha fazlası. Eğitim çevreleri, veliler ve öğrenciler nezdinde büyük bir güven kazanan bu iki isim, Siverek’in eğitim ve kültür hayatına değer katan önemli figürler arasında yer alıyor.
Gelecekte Simya Koleji’nin nasıl bir yol izleyeceğini sorduğumuzda ise ikisi de ortak bir cümlede buluşuyor: “Yarının güçlü bireylerini bugünden inşa etmeye devam edeceğiz.”
Eğitimin bir ülkenin kaderini belirlediği bir çağda, Ramazan Erdoğan ve Cuma Şirin gibi idealist eğitimciler sayesinde umutlarımız taze kalıyor. Siverek’ten yükselen bu başarı hikâyesi, yalnızca bir ilçeye değil, tüm ülkeye örnek teşkil ediyor.
Haber: Esma KUŞ