Urfalı Eski Bakan Yılmaz Karakoyunlu Vefat Etti

Şair-Yazar Mehmet Kurtoğlu yazdı

Eski Devlet Bakanı, yazar ve şair Yılmaz Karakoyunlu, İstanbul’da hayata gözlerini yumdu. Aslen Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinden olan Karakoyunlu, hem edebiyat dünyasında hem de siyaset sahnesinde derin izler bıraktı. Lise öğrenimini Urfa ve Diyarbakır’da tamamlayan Karakoyunlu’nun babası Fikret Karakoyunlu da Urfa milletvekilliği görevinde bulunmuştu.

Hayatının her döneminde memleketine gönülden bağlı olan Yılmaz Karakoyunlu, vefatından önce 25 bin kitaptan oluşan kişisel kütüphanesini Siverek Halk Kütüphanesi’ne bağışlamış, bu davranışıyla vefalı bir hemşehri olmanın örneğini bir kez daha göstermişti.

Yakın tarihimizin sancılı dönemlerini irdeleyen ve toplumsal belleğe ışık tutan eserleriyle tanınan Karakoyunlu, Salkım Hanımın Taneleri, Güz Sancısı, Üç Aliler Divanı ve Yorgun Mayıs Kısrakları gibi romanlarıyla geniş kitlelere ulaşmış, pek çok ödüle layık görülmüştü. Salkım Hanımın Taneleri romanı sinemaya uyarlanmış ve gösterime girdiğinde kamuoyunda yankı uyandırmıştı. Ayrıca şarkı sözleri ve besteleriyle de sanatın farklı alanlarında üretkenliğini sürdürmüştü.

Yıllar önce Doğan Kitap sponsorluğunda düzenlenen bir program kapsamında Urfa’ya gelen Karakoyunlu ile Şair Nabi Konferans Salonu’ndaki konferansında tanışma şansı bulmuştum. Güçlü retoriği, bilgiyle harmanlanmış konuşması ve zarif kişiliğiyle dinleyicileri derinden etkileyen bir hatipti. Programın ardından Urfa Ticaret ve Sanayi Odası’ndaki toplantıya birlikte katıldık, sonrasında gerçekleştirdiğimiz sohbeti Seyir dergisinde yayınlamıştım. O gün ona mihmandarlık yaparken bir yazar değil, yaşayan bir kitapla birlikte olduğumu hissetmiştim.

Siverekli usta şair-yazar M. Ragıp Karcı ile de güçlü bir dostluğu vardı. Bakanlığı döneminde Karcı'yı fahri danışmanı olarak yanına alması, onun sanatçılara verdiği değerin ve edebi duyarlılığının bir göstergesiydi.

Yılmaz Karakoyunlu, entelektüel birikimi, mütevazılığı ve köklerine olan sadakatiyle gerçek bir zarafet timsaliydi. Eserleriyle olduğu kadar karakteriyle de ardında iz bırakan bir insandı. O, kitap gibi konuşan, bilgiyle yoğrulmuş, memleketini unutmayan bir bilgeydi.

Vefatı, sadece Urfa için değil, edebiyat ve fikir dünyası için büyük bir kayıptır.
Allah rahmet eylesin, ruhu şad olsun.

— Mehmet Kurtoğlu, Şair-Yazar