Urfalı Yazar İnat 2 'nci Kitabını Çıkardı !

13 Ekim 2020 - 21:45

Şanlıurfa'da ev hanımı olan Meral Bayat İnat , 'Lavinia' isimli 2, kitabını çıkardı.

1978 yılında Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesine bağlı Hoşin (Uluyazı) köyünde yedi kardeşin en küçüğü olarak dünyaya gelmişim. Evin en küçüğü ve annemin kıymetlisi olduğum için birazda erkek çocuk gibi büyütüldüm.

 

İlkokulu doğup büyüdüğün  köyde bitirdim. Kızlar okutulmaz zihniyetiyle zamanında başka okullara gönderilmedim . İlk defa bir şeyler yazmaya on üç yaşında başladım. Şiirlerimi kitap haline getirmeyi 1999 yılında Manisalı bir arkadaşımın teşviki ile düşünmeye başladım.

 

Neden olmasın? Dedim. Allah'ın bahşettiği bu güzel yeteneği, yaşadığım  coğrafyada , dışarı bile çıkmaya cesareti  olmayan kadınlarımızın hakkını savunup ve sesi olacağım. Yazdıklarımla kalbi körelmişlere şiir tadında ışık olacağım. Ailemin desteği ile 2004 yılında şiirlerimi kitaplaştırmak için bir yayıneviyle yaptığım görüşme neticesinde çok beğenildiğine dair geri dönüş aldım. Yalnız şöyle bir sorunum vardı.

 

Yaşadığım bölgenin kültürünü göz önünde bulundurduğumda bekar bir kızın bu türden şiirleri laf söz olurmu korkusuyla bir süre yayınlamadım . Çünkü aşiretimde İlk kadın yazarım. Bu düşünceden dolayı hayallerime 15 yıl ara verdim. Evli üç çocuk annesiyim. Ve hayalim olan ilk şiir kitabım Dipsiz Kuyuyu 2019 yılında okuyucusuyla buluşturdum. Dipsiz Kuyu kitabıma arkamızda gelecek nesillere şöyle bir cümle not bıraktım."Hayal edin, gerçekleştirmek için de sebat edin" Dipsiz Kuyu kitabımın editörü Ayşegül hocanın çok güzel bir temennisi vardı.

 

Dilerim kitabınız devlet mercilerince ele alınıp değerlendirilir. Çünkü benim şiirlerimin   çoğunluğu mesaj içeriklidir. Okul okumamışsın  nasıl kitap çıkarırsın diyenlerede şu mesajı vermek isterim. Aşık Veysel değil okumuş amaydı. Yazmak gönül işidir. Bende severek canı gönülden yazıyorum. Azmin verdiği başarıyla okumanın yaşı yoktur diyerekten bu yıl üniversite sınavına bile girdim. Çok az bir puanla istediğim bölümü kaybettim. İkinci şiir kitabım olan Lavinia çiçeği imkanlarım doğrultusunda bende çok bekletmedim çünkü birinci kitabım için 15 yıl gibi zaman bir zaman kaybım vardı .Bende ikinci söz yaşım olan Lavinia çiçeğini okuyucusuyla buluşturdum. Neden Lavinia çiçeği diye sordular? Lavinia çiçeğinin diğer adı ölüm çiçeğidir.

 

Günümüz dünyasında kadına bir çiçektir derler. Bende son yaşanan kadın cinayetlerine ve kadına yapılan haksızlığa parmak basmak için Lavinia çiçeği misali dedim. Bu defa ki hedefim inşallah Türkiye ve Dünya edebiyatına yaşadığım coğrafyanın bir kadın yazarı olarak ismimi yazdırmaktır. Dilerim Lavinia çiçeğinin okuyanı ve anlayanı çok olur.

 

 

GÜNEŞ

 

Gün ağardı
Güneş doğdu
Oysa dün gece umutlar
Umutsuzluğun pençesinde
Can çekişiyordu
Her yanı karanlık basmıştı
Bir o yana bir bu yana
Delice dolaşıyordum
Zifiri karanlık sokakları
Oysaki haykırırcasına bağırıyordum
Ama insanlar
İnsanlığa kulaklarını tıkamışcasına
Yazık yazık bu gidişata
Delicesine öyle dolaşıyorken karanlık sokakları
Tak tak ayak seslerimi
İşitsin aç köpekler dedim
Dedim ama dediğimden utandım
Oysa insanlık can çekişiyor
İki ayaklı hayvan kılığındakilerden
Gün ağardı
Güneş doğdu
Yeni gün yeni umutlar
Peki ya dün gece
Gömdüğüm insanlık
İki ayaklı hayvanların elinden biten umutlar
Hoyratça kullanılıp çöpe atılan hayaller
Kimilerinin içini ısıtır
Kimilerini de sanki kızgın çöllerde kavurursun
Sen güneş sen herkese eşit doğmuyorsun

 

SEVGİ

 

Oysa bedava olan tek şeydi
Sevin sevilin parayla değil ki
Fiyatı olmayan değeri biçilmeyen tek şeydi
Bir ekmek parası diyeceğimize
Bir nefes sevgi deselerdi keşke

Sevmekle başlardı oysa yaşam
Bir anlasaydı ya insan
Verin sevdiklerinize sevginizi
Prens ve prensesleriniz doysun sevgiye
Esirgemeyin emi

Vermeseniz sevginizi inanın ki dönüşür caniye
Neme lazım açsa yüreği sevgiye
Dilenir ondan bundan kendini bilmezlere
Her kişinin harcı değil ki söylemeye
Yaratılanı severiz yaradan dan ötürü demeye

 


DEMEDİN

 

Şiirler yazdım aşkına
Yüreğimi verdim ben sana
Benden geriye ne kalmışsa
Hiç düşünmeden sundum sana

Sense yar sattın beni bir kuruşluk lafa
Benim yüreğim her lafı kaldıramaz demiştim sana
Vursaydın beni alnımın ta ortasından kurşunla
İnan yar inan bu kadar koymazdı bana

Yüreğim oldu yangın yeri aklımsa firarda
Sen benim gönlümü viraneye çevirdin unutma
Ahımdır bana yaşattığını gör ama yaşadığımı yaşama
Hakkımı soracağım yâr mahşerde soracağım sana


Hani gönül yıkmak eşdeğer di Kâbe yi yıkmakla
Kalsaydın yar gönlümü keşke sadece yıkmakla
Boş ver be yar bir gün bile olsa
Uğruna seve seve öldüğüm sen bile seni seviyorum demedin bana

urfagaste