Vekil Ayan, DEDAŞ Sorununu Meclise Taşıdı

29 Nisan 2024 - 19:37

DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, DEDAŞ sorununu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne taşıdı.

Vekil Ayan, şu ifadelere yer verdi;

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

 

TEDAŞ’ın 2013 yılında bölgesel özelleştirilmesinin ardından Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Batman, Siirt ve Şırnak illerinin elektrik ihtiyacını karşılayan Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ) ile ilgili meydana gelen ve yıllar içinde kronikleşen elektrik dağıtımı ve buna bağlı sulama sorunları mevcuttur. Özellikle tarımsal ekim-dikim ve hasat dönemlerinde, mevsim koşulları ve coğrafik özellikler gereği elektrik ve suya en çok ihtiyaç duyulan, geniş tarımsal araziler bulunan illerimizde günlerce kesilen elektrik ve buna bağlı kesilen su, ağır mağduriyetler yaratmaktadır. Bireysel elektrik faturaları gerekçe gösterilerek çok sayıda köy ve mahallede toplu şekilde elektrik kesintileri yapılmakta, buna karşı yerel halktan toplu şikayetler gelmektedir. Elektrik, su gibi enerji ve tabii kaynakların dağıtımı eşit, adil ve sürekli olmak zorundadır. Tarımsal arazilerde sulama yapılmaması veya şehirlerde elektriğin olmaması sonucu doğacak zararlar aynı zamanda kamusal zarardır.

DEDAŞ’ın bölgedeki haksız işlemleri sonucu meydana gelen sorunların çözülmesi, yurttaşların uğradığı bireysel ve bölgesel zararların tespiti ve mağduriyet durumlarının ortadan kaldırılması amacı ile Anayasanın 98. ve İç Tüzüğün 104. ve 105. Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve teklif ederiz. 30.04.2024

                                                                                                                Dilan KUNT AYAN

                                                                                                               Şanlıurfa Milletvekili

 

 

                                                             GEREKÇE

Elektriğin dağıtımı 2013 yılına kadar kamusal hizmet niteliğinde görülmekte ve dağıtım şirketi olan TEDAŞ İktisadi Devlet Teşekkülü sıfatını taşımaktaydı. 2013 yılında kamu mülkiyetindeki elektrik dağıtım şirketleri özelleştirilerek, Türkiye 21 dağıtım bölgesine ayrıldı. Bu bölgesel dağıtım kapsamında DEDAŞ, Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Mardin, Siirt ve Şırnak illerinde faaliyet göstermeye başladığından beri; usulsüz, haksız ve ağır mağduriyetler yaratan uygulamalarıyla gündemdedir.

DEDAŞ geçtiğimiz yıllarda, bölgedeki binlerce aboneye “borç ve kaçak elektrik” gerekçesiyle icra takipleri başlatmış, yurttaşların açtığı davalarda DEDAŞ’ın “usulüne uygun kaçak tespiti yapmadığı” gerekçesiyle haksız işlem yaptığına dair mahkeme kararları çıkmış, buna rağmen abonelere yönelik icra takiplerine devam etmiştir. Bölgedeki tarım arazilerinde trafolara el koymuş, uzun süreli elektrik kesintileri yapmış, çiftçilere yatırılan tarımsal destek hibelere, pandemi sürecindeki yardımlara el koymuş, fahiş derecede yüksek faturalar çıkartmış, usulsüz zamlar eklenmiş ve bölge halkını sürekli olarak “kaçak elektrik kullanmak” ve “hırsızlık” üzerinden zan altında bırakacak açıklamalar yapmıştır.

DEDAŞ geniş tarım arazilerine sahip Şanlıurfa’da da bireysel borçları olduğu ve kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla köy ve mahallelerde elektrik kesintisi yaparak haksız işlemlerine devam etmektedir. Ekonomik sıkıntılar yaşayan ve temel geçim kaynakları tarım olan bölgedeki çiftçi halk elektrik kesintisi nedeniyle tarlalarını sulayamamakta, gıdalarını saklayamamakta, en temel insani ihtiyaçlardan olan elektriğin olmaması sebebiyle özellikle yaşlılar ve çocuklar ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Çamaşır ve bulaşıklar elde yıkanmak zorunda kalmakta, hijyen koşulları sağlanamadığı için hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Yurttaşlar mağduriyetini defalarca Şirket’e iletmesine rağmen herhangi bir çözüm bulunmamakta, çoğu zaman yetkililerle dahi görüşemediklerini belirtmektedirler. Yaz aylarının gelmesi ile birlikte yeniden elektrik kesintileri yoğunlaşmış, bu konuda çok fazla şikayet tarafımıza iletilmiştir. Usulsüz işlemleri defalarca belgelenen şirketin sorunlara çözüm olmazken şirket genel müdürü Yaşar Arvas’ın bu yılın başında yaptığı bir konuşmada elektrik kesintilerine dair “Kayıt dışı kullanılan enerji elektrik kesintilerine neden oluyor” sözleri bütün bir bölge halkını töhmet altında bırakan ve kendi sorumluluğundan kaçarak halkı suçlayan bir yaklaşımın olduğunu göstermiştir. Borçlarını ödemeyen çiftçilerin hepsinin bu yıl elektriklerinin kesileceğini de ekleyen Arvas, Diyarbakır’da çiftçilerin yüzde 50’sinin elektriklerinin kesileceğini söylemiş, bir nevi yaşanan ekonomik krizde çiftçilere hiçbir şekilde destek sunmayacaklarını ve bölge çiftçilerini zor bir yılın beklediğini dile getirmiştir.

Yıllardır bölgede devam eden ve çözülmeyen elektrik ve sulama sorunları sonucunda, tarih boyu bereketli tarım bölgeleri olan, en geniş ve verimli arazilerine sahip bölgede zirai faaliyetler ve çiftçilik yapan yurttaş sayısı azalmakta, tarım arazileri daralmakta, yıllık mahsul oranları düşmekte ve yurttaşlar göç etmek zorunda kalmaktadır.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Şanlıurfa Şubesi, Şanlıurfa’daki ziraat faaliyetlerine ve çiftçilerin durumuna dair hazırladıkları raporda; konuya dair sorunlara ve çözüm önerilerine özetle şöyle yer vermiştir:

·         DEDAŞ’la sözleşmenin karşılıklı feshedilip enerji devlet eliyle tüketiciye verilmelidir.

·         DEDAŞ’ın çiftçiye uyguladığı enerji ücretleri fahiş rakamları oluşturmaktadır. Çiftçi ödeyemez durumdadır, iflasın eşiğindedir. Enerji ücretleri makul bir tarifeye çekilmelidir.

·         Tarım sektöründe kullanılan enerji nakil hatlarının çok yetersiz oluşu nedeniyle arazi sulamada sağlıklı enerji elde edilememektedir.

DEDAŞ her ne kadar özelleştirilmiş bir kurum olsa da verdikleri hizmet niteliği ve biçimi nedeniyle en başta “tüm müşterilere eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin yeterli, kaliteli ve sürekli elektrik enerjisi sunmak” zorundadır. Şanlıurfa başta olmak üzere Mardin, Diyarbakır ve diğer illerinde yapılan uygulamaların diğer şirket bölgelerinden farklı olduğu görülüyor. Tüm bu süreklileşmiş algı-söylem ve haksız işlemlerin yalnızca ekonomik değil toplumsal, sosyolojik anlamda da zararlara yol açma ihtimali gözetilmelidir.

Bu nedenlerle DEDAŞ’ın 6 ildeki faaliyetlerinin, kayıp-kaçak bedellerinin hangi usule göre ve neye dayanarak belirlendiğinin, fahiş fatura bedelleri ve zamların, günlerce süren elektrik kesintilerinin ve buna bağlı olarak sulama yapılamayan arazilerdeki zararların tespiti, tazmini ve yurttaşların mağduriyetine neden olan uygulamaların durdurulması için Mecliste araştırma komisyonu kurulmasını arz ederim.