Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:

Siz emaneti ehline veriyor musunuz? Aynı zamanda Gençlik ve Spor Bakan yardımcısı olan dünya şampiyonu bir güreşçinin Vakıfbank Yönetim Kurulu’na atanmasının ehliyet ölçüsünde yeri nedir? Mesela bir alanda başarı kriterini esas alıyorsanız, yani bir alanda başarılı olan diğer alanda da başarılı olacak diyorsanız, tersine bir örnekle çok başarılı bir banka genel müdürünü gelecek sene Tokyo olimpiyatlarına güreş takımında gönderir misiniz?

Gönderirseniz netice ne olur? Düşünün bakalım, bir banka genel müdürü ne güzel çok başarılı oldu nasıl olimpiyat şampiyonunu bankaya atadıysanız gönderin bir genel müdürünü güreşsin bakalım Tokyo Olimpiyatları’nda. Aynı mantık. Gönderirseniz netice ne olur? Herhalde dünya rekoru kıracak şekilde en erken tuş olayı yaşanır. Orada en erken tuş olayı yaşanıyorsa, bankacılıkta bir gün dahi tecrübesi olmayan bir güreşçinin bankacılık sektöründe nelere mal olacağını hesap ediyor musunuz?

EHLİYET VE LİYAKAT İLKESİNDEN NOTUNUZ SIFIR

Peki milyonlarca mevduat sahibinin kuruş kuruş biriktirdiği mevduatların kullanımını bu konuda hiçbir birikimi olmayan birine nasıl teslim edersiniz? Mesele “imza karşılığı maaş” ise bunun her zaman karşı çıktığımız arpalık anlayışından ne farkı vardır? İmza atsın imza atabiliyorsa orada bulunur yeter diyorsanız o her bir imzanın hesabının sorulacağını bilin.

Bu soru sorulduğunda “geçmişte bu yönetim kurullarında generaller de vardı” diye cevap verenlere ise sözümüz nettir: “İşte biz o eski Türkiye düzeni ile mücadele etmek için siyasete girmiştik. Bugün de o düzenin yeni şekillerde üretilmesine de karşı çıkacağız. Mesele bir uygulamadan kimin faydalandığı değil, toplumun ne kazandığı  ne kaybettiğidir.”

Özetle ehliyet ve liyakat ilkesinden notunuz tam bir sıfır.
https://medyanotu.com