Üslup, Eleştiri Ahlakı Ve Değerler...


Ne Sedat Peker'i tanırım ne Süleyman Soylu'yu veya diğerlerini...
 
Ben Süleyman Soylu'nun da açıklamalarını yayınlıyorum, Sedat Peker'in de, haber değeri taşıyan diğer herkesin de...
 
Benim için şahısların önemi yoktur. Önemli olan doğru ve yanlışlardır. Kim yanlış yaparsa onu eleştirir, kim doğru yaparsa onu savunurum. Fikrini sevmediğim, yanlış bulduğum birine bile haksızlık yapılınca o haksızlığın karşısında dururum.
 
Ben gazeteciyim ve yazarım devlet sırrı, özel hayat ve çirkin şeyler dışında kamuoyunu ilgilendiren her konuda ki haber ve yazıları paylaşırım ve hakkında yorum yaparım. Gerektiğinde herkesle görüşür röportaj yaparım, basına açık şekilde yapılan toplantılarına katılırım.
 
Bu kadar iddiadan sonra (doğru yanlış orası hukukun işidir, yargının işidir.) Süleyman Soylu'nun istifa etmesi gerektiğini etik değerler açısından gerekli olduğunu düşündüğüm gibi, AA muhabirinin o üslupla soru sormasını da yanlış buluyorum. Üslup önemli? Soru sorma şekli önemlidir. Gazeteci düzgün soru sorar, o üslupla ve o mantıkla soru sorulmaz.
 
Eleştiri, Eleştiri ahlakı içerisinde olunca faydalı olur. Sırf eleştirmek için, kötülemek için yapılan eleştiri değil, düşmanlık olur. Bugün eleştirdiklerimizi yarın savunmak, bugün savunduklarımızı yarın eleştirmek zorunda kalabiliriz. Zaman kimi haklı kimi haksız çıkarır bilinmez. Bu yüzden şahıslar değil, değerler üzerinden hareket etmek daha doğrudur.