Korkunç Bir Durum


Ciğerlerimiz, kalbimiz, gönlümüz, doğamız ve varlığımız yandı yok oldu. Üzülüyoruz izlerken ağlıyoruz kahroluyoruz. Ama çözemiyoruz suçu ihale ediyoruz. Dönem dönem değişen, ismi belli olmayan genellikle dış güçler olan hep bir düşman yaratıyor ve sorunu çözdüğümüzü düşünüyoruz.

 Ülkemde hep bir problem hep sorun var. Sorun ve problem olduğunda devlet ve sorumlular ortada yok. Dünya nüfusunun %50 den fazlası Amerika’ya, Fransa ya, İngiltere’ye Almanya’ya, Rusya’ya, Çin’e düşmandır. O ülkelerde düşmanların sabotajı, saldırısı, doğal afetler, sel, yangın ve deprem olmuyor mu? Tabi ki oluyor hem de alası oluyor, ama bizim kadar etkilenmiyorlar. Neden acaba? Tek nedeni var.  İnsan değil Sistem!  Açık, şeffaf, kişiye bağlı olmayan, kuralların herkese eşit uygulandığı bir sistem. Milliyetçilik, Tevekkül, etnik köken, mezhep liyakat olmaktan çıkarsa beceri, yaratıcılık, üretim ve nitelikli eğitimin bir anlamı olur. Yanlış yapanın yanına kar kalmayacağı bedelini ödeyeceği anlayış oluşur. Bizi kimin değil hangi Sistemin yöneteceğine karar verdiğimizde muasır medeniyet seviyesine çıkarabiliriz.

Bir ülke düşünün trafikte arabanızın yangın tüpü yoksa ceza yersiniz. Açacağınız bir kurum da yangın tüpünüz ve yangın sisteminiz yoksa kurum açamaz, açtıktan sonra sürekli kontrol etmeseniz ceza yersiniz. Ama ormanlar, kasabalar, şehirler yanarken yetkililerin söndürecek sistemi, organizasyonu, planı, programı, araç gereç gibi, yani yangını söndürecek uçağınız tüpünüz yoksa sürekli gerekçe uydurursunuz. Vatandaş olarak bizlerde bunu yutuyorsak yani sizlere hiç bir şey olmuyorsa, Söylenecek tek kelime var. Yöneten ve yönetilenler için pişkinliğin bu kadarına da vallahi PES.