Sürekli Dindarları T'an Ederek Avunmak


Bazılarının varsa yoksa işi dindarların eksikliği, hataları, günahları. Kimisinin dindarlığı kültürel de olabilir, ama sürekli böylesini tan etmek üstün dindarlık değil yani. Dindarların elbette eleştirilecek yönleri var. Ama sürekli onları gündemde tutup çamur at tutmazsa izi kalır mantığı ile yaftalamalar bu kardeşleri aşırı tatmin ediyor. Ama nedense kendileri dindar olma yolunda değiller.

Hem sanki kendileri imtihanda değillermiş gibi.
Kendilerinin hesabını tutan kiramen katibin (değerli yazıcılar) yokmuş gibi.

Oysa Allah herkesin Rabbi/ilahı ve herkesi imtihan ediyor. Ölçü de Kurani takva. Bütüncül bir şekilde Kur'an'ın insanı olmak.

"Günahkar dindarları en çok eleştiren en çok takvalıdır", diye bir şey okumadım kitaplarda.
İman sadece dille söylenen şey değildir kalpte öyle mayalanır ki, kişi zaten bunu saklayamaz. Sürekli t’an etme değil salih amel ve ibadet üretir o kalp son nefese kadar. (Tan edenlerde pek göremiyoruz sanki)
Günahkar dindarları sürekli eleştirerek tatminlik sağlamaz hakiki iman ehli. Islahat için çaba harcar. Kendi nefsini unutmadan.

Kuranı ve nebevî sünneti imtihan dünyasında bütüncül rehber edinmeyen dürüstlüğüne bence güvenmemeli. Ki hakiki dürüst olup olmadığını en iyi Allah bilir. Allah Kuran'da sadece dürüstlüğü yazmamış. Bu da ayrı bir konu.

Anahtar kelime: Teslimiyet/Kulluk
Haydi bakalım. Geri dönüşü olmayan bir yoldayız. Risk alan alsın.

Bir kardeşimizin konu ile ilgili bana gönderdiği bir ayeti de sizle paylaşmak istiyorum:      
“Siz kendinizi unutarak diğer insanlara iyilik yapmayı ve erdemli olmayı mı emredersiniz, hem de Allah'ın kitabını okuyup durduğunuz halde, siz hiç aklınızı kullanmaz mısınız?” (Bakara:44)

(Sürekli dindarları eleştirenler Allah'ın kitabını hakkıyla okuyorlar mı? Orası da ayrı bir konu)