İnsan olmak ne zor şeymiş...


Son bir kaç yılda yaşadığımız her şey korku,gerilim,dram,aksiyon türü film sahneleri gibi. Dünyada  gösterime girmiş. Herkese bir rol biçilmiş sanki. Kimileri  bu sahneleri yaşarken kimileri çaresizlik içinde korku ve dehşetle seyirci...
 Ne yaşadık biz? 
2020’de tüm dünyayı etkisi altına alan corona virüs salgını hepimizi evlerden çıkarmazken, asrın felaketi deprem hepimizi sokaklara döktü. Deprem yüksek binalara girme fobisi oluştururken ,  daha  az katlı yada  müstakil evlere rağbet arttı. Daha bunları sindirememişken iklim değişikliği nedeniyle yağan yağmurların oluşturduğu seller  yüksek katlarda olanların daha şanslı olduğunu gösterdi. 
Yaşanılanlar insanın gelişimsel evrelerini alt üst etti. Ağır travmalar yaşadık. Dengemiz bozuldu.
Tabi bu dönemde yaşanılanlarla ilgili kimsenin çok fazla öngörüsü yoktu. Bu tip durumlarda doğru bir  bakış açısına sahip olabilmek için  bilim, birikim, liyakata sahip olmak  çok çok önemliyken. Felaketlerin yaşattıkları bilime ne kadar uzak olduğumuzu gösterdi. Tarih, ekonomi, sosyoloji, psikoloji, siyaset, teknoloji  alanlarının hepsini bir arada göz önünde bulundurmak gerekirken oysa ki biz hepsinden sınıfta kaldık. İnsanoğlunun çaresizliği had safhadaydı.
 Şimdilerde insanlar yorgun ve acılı, yeni rutinine adapta olmaya çalışıyor. Çünkü artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak...