Devr-i Daim


Devr-i Daim...

Bakmak kalıyor sadece insana şöyle bir arkasına bakıp da değerlendirme yapınca... Nasıl da hızla akıyor ve yenileniyor her şey, her kişi, her olay ve mekân... Yoksa, hayır hayır, akıp giden, dönüp dolaşan, hâllerden hâle giren, değişip dönüşen ve gelişen "'ben" miyim ki?!...

Elbette benim!... Başka ne ve nasıl olabilir/di ki?!...

Yine bir yaş alma vakti gelmişken şu dünyamda, derin düşüncelere dalıyorum kaçıncı ölümüm ve doğumumu yaşadığıma dair... Bu yaş alma sürecim de hayatımdan çok net hatırladığım diğer beş doğumum gibi, altıncı kez doğumum da çok zorlu, sancılı, acılı, rahatsız edici ve dopdolu umutlarla gerçekleşti, elhamdülillah... Hani demişti ya Alemlerin Yaratıcısı...:"... Şüphesiz ki her nefis ölümü tadıcıdır!..." diye... Tam da bu şekilde defalarca öldüğümü ve doğduğumu ve yeniden doğacağımı biliyorum. Bu sabah da 27'den gün almış olmanın (:;))) verdiği heyecan, enerji, derin duygular, düşünceler ve gâyelerle yeni hayatıma koskocaman bir "bismillahhh' dedim.

Nice insanlar, hayatlar, duygular, tecrübeler ve yerler gördüm, gezdim, sevdim, bildim... Ve daha nice nicesine niyet ettim ki hepsi de beni beklemekte... Şu sınırsız ve sonsuz olasılıklar âleminde ben, kendini keşf'e çıkmış meraklı ve iyi yürekli bir kâşifim,  y'ol'da ol'an; yoktur hiçbir canlının digerinden ve hiç kimsenin de kimseden farkı benim için...

Kimler geldi, kimler geçti hayatımdan...
Herbirisi bir şey öğreterek ayrılıp gittiler,
Ve bazen de hep öğrenerek, o diyarlardan...
Dahası da yine olacaktır şüphesiz gelenlerden,
Ama en önemlisi bimektir her zaman,
Bu devrin böyle daim olacağından...
Ve kimseye bağlanmadan...
Hep birr' olduğunu 
Hatırlayarak,
Sadece O,
Yâr'dan,
O'ndan.
Aşk ol.
Birr'
Ol...

İşte böyle yanarak, ölerek, doğarak, ol'arak... geçip giden yani devr-i daim eden "ben"i, bakalım daha ne güzellikler, insanlar, olaylar, mekânlar, fırsatlar ve ol'mak'lık'lar bekliyor ve küllerimden kalkan "Ejder Anka" olarak nerelere uçmayı bekliyor... Kim bilir?!...

Altın Çağ'a bir Ejder ANKA olarak girdiğimi hissediyorum, enerjisini taşıyorum... Tıpkı uzun zamandır Pegasus ve Anka'nın enerjisini taşıdığımı bildiğim gibi... Önümüzdeki yıllar çok ama çok büyük, farklı, sarsıcı, sancılı ve çok güzel değişimlere gebe... Hazırlanmamız ve dahi kısa zaman sonra hazır ol'mamız gerekiyor ki y'ol alabilelim, inşaAllah... Hazır ol'mayı seçtim ve ilerliyorum...

Gözümüzü, gönlümüzü hep açık tutalım ve hayırla nurlanmış kılalım... Hatırlayalım ki "ol'acak olan olur ve önünde hiçbir engel tanımaz!" Burada bize düşen ise olacaklar olurken bizim saffımız, duruşumuz, teslimiyet ve tevekkülümüzdür!... Her şeyin karşısında sadece bir "gözlemci" olduğumuzu idrak ettiğimiz zaman saffımızı çok daha net belirleriz...

Kendinize inanın, öz'ünüze güvenin, zihinden çıkarak kalbinizle yönetmeyi öğrenin... Zihnin hırslarından, tutkusundan, şımarıklığından, geçici ve rantçı heveslerinden... kalbin sevgisine, merhametine, ol'gunluğuna, sonsuzluğuna ve hayrına... yönelin. Kalbine dönen kişi için artık kutsalı birr'lenir, huzur olur ,sonsuzluk olur, güzellik ve neşe olur, aşk olur...

Bırak artık dışarılara bakmayı, başkalarını görmeyi, diğerlerini yargılamayı, eleştirmeyi veya beğenmeyi!!!... Sen, sadece sen varsın! Kendine dön, bak ve gör... Kendini sev ve değer ver... Senden başkası yok; yansımalarına hayran hayran bakacağına kendi Öz'ünün; cevherinin farkına var... Her şey ama her şey sende, DNA'larında, Levh-i Mahfuz'unda, El-Kitabında yazıyor, kayıtlı zaten... Ona in, oku kitabını ve çöz hakikati... 

Adem doğdun ama Adem kalma! Boşuna mı yaratıldı ve anlatıldı Nuh, İbrahim, Yusuf, Musa, İsa, Meryem, Muhammed...as...????... Tefekkür et ve yaşa hepsini ve ol sonunda...

Her şey enerjidir hatırla; cansız diye addettiğin tüm varlıklar da canlı zira hepsi de enerji sahibi... Hepsinin de bir misyonu var şu hayatımızda. Hepsiyle bir ve bütün olduğumuzu idrak edelim, edelim ki her bir canlının bir uzvumuz olduğu bilinciyle, itinayla, hassasiyetle, sevgi ve merhamet içinde, adalet ve barış bilinciyle hareket edelim... Ancak bu şekildeki bir bilinç ile yücelebilir ve kâmil insan ol'abiliriz...

Merhaba yeni yaşım, yeni hayatım, yeni bakış açım ve yeni bilincim... Sana doğduğum gibi çok daha yücelerine doğmayı da seçtim, niyet ettim... Ve böyle olmayı seviyorum... Tüm yenilikler ve güzellikler en kısa zamanda, en kolay ve hayırlı şekilde, neşeyle ve yüksek frekanslı enerjilerle gelsin ve beni her an Yaratıcımla hemhâl kılsın, daha da yakınlaştırsın... Haydi bismillah... İyi ki doğmuşum...

Sizleri de seviyorum; siz bensiniz ben de siz...

Y'ol'umuz sevgide buluşsun Canlar...
Peri'han Taşdemir Taylı...

Fark'ındalıkla...
Hakk'ikatle...
Adal'etle..
Bil'inçle...
Uy'an'ış...