Günümüzde Din, nsanların ihtiyaçlarına cevap veremiyor. Din, dar bir çerçevede insanları belirli ritüellere sıkıştırarak müntesiplerini baskı altına aldığı için insanlar hızla dinden soğuyor.
Oysa din, evrensel değerler/adalet, vicdan, hak hukuk ve güzel ahlak üzerine yoğunlaşsa, ki zaten dinlerin temel amacı bu olduğu halde, din müntesipleri sadece ritüel kısımlarını alıp, muamelat kısmını, yardımlaşmayı, hakkı hukuku, vicdan ve merhameti, adalet ve ilerlemeyi bir tarafa bırakıyorlar.
Bu yüzden insanlar son zamanlarda hızla dinlerden uzaklaşıyor. Dindar olanlar söz sahibi olduklarında insanlık adına geliştirdikleri bir politikarı yoktur. Bu tüm dinlerde böyle. Bu yüzden Avrupa dini, kiliseyi bir tarafa bırakıp demokrasi kültürünü benimsedikten sonra diğer dünya ülkelerine nazaran kendi içerisinde daha gelişti ve sistemlerini kurdular.
Bugün birçok konuda Avrupa ülkelerini eleştirebiliriz ama dünyanın herhangi bir yerinde sıkışan insanların ilk gitmek istedikleri ülkelerin Avrupa ülkeleri olması da bu tezimizi doğruluyor.
Bugün ülkemizden ayrılıp başka ülkede yaşamak isteyen veya başka ülkeye gitmek zorunda kalan kaç kişi, halkı Müslüman olan ülkelere gitmek ister? İstisnalar hariç herkes Avrupa ülkelerini tercih edecektir. Ediyorlar da...
Aslında bu Avrupa insanının her konuda çok iyi olduğundan dolayı değil,daha çok bu insanların insan odaklı bir sistem geliştirip insanların yaşamını kolaylaştırdığı ve geliştirdikleri sisteme uyum sağladıkları içindir.
Dolayısıyla din müntesipleri derhal hurafe, gereksiz bir takım ritüel ve dayatmaları bırakıp dinin asıl amacı ve temel hedefi olan Tevhid, adalet, merhamet... insanlığa sevgi ve huzur getirmesini sağlamak olmalıdır. Bu olmadıkça din ve dindarlık kan kaybedecektir.
Müslümanlar, hem akıllarını çalıştırıp bilim, hukuk, felsefe ve sanat üretmeliler hem de kalplerini çalıştırıp ahlak, merhamet, hoşgörü, kanaat, tevazu, kardeşlik gibi değerleri kendi hayatlarında canlandırıp yaşamalı ve dünyaya haykırmalılar. Ancak böyle olabilirse insanlığa, medeniyete bir söz söyleyebilir Müslümanlar.
Müslümanlar çağı okumalı ve çağın gereklerine göre hareket etmelidir. Ona uygun teknolojisi ve siyasetleri olmalıdır.