İstanbul Sözleşmesi Hakkında


Geçen gün yazmıştım. İstanbul sözleşmesine karşı gelip, "feshedilsin" diyenlerin birçoğu, bu sözleşme metnini okumamış ve hangi maddeyle kanunlaştığını bile bilmiyor. Yani ne olduğunu bile bilmiyor. Ama "uydum kalabalığa" misali. "FESHEDİLSİN" diye yazıyorlar. 

Ben iki defa okudum. Tabi hukukçu olmadığım için tam olarak anlamam mümkün değildir. Ancak anladığım kadarıyla direk kötü bir şey değil. Uygulaması sıkıntılı. Yani yargı bu sözleşmeye bağlı olan; İstanbul Sözleşmesi'nin gereklerini yerine getirmek üzere meclis tarafından kabul edilerek 2012'de yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun (Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun)... 

6284 nolu kanunda, kadınların şiddetten korunması amaçlanıyor. Bu yapılırken hakimler çoğu zaman en üst perdeden ceza veriyor. Ve sıkıntı burada devreye giriyor. 

Muhakkak ki bu sözleşme ve kanun bazı şeyleri korurken bazı şeyleri de mağdur ediyor. Bu da ciddi problemler oluşturuyor. 

Ben burada sözleşmeyi savunmuyorum ama karşı gelenlerin buna karşılık olarak kadını koruyacak somut bir şey ortaya koyamadıklarını söylüyorum. Daha iyi bir teklif ve tasarısı olanların ortaya koymaları ve meclise sunmaları gerekmez mi? Sadece feshedilsin demekle sorun çözülür mü? Bu saatten sonra daha iyisini yerine koymadan kanun iptal edilir mi bilmiyorum?

İptal edilsin demek yerine, şurası doğru, şurası yanlış, bunun yeniden görüşülüp düzeltilmeli demek daha doğru ve akıllıca olmaz mı? 

Ki zaten bu kanunda kadınları korumuyor ya, yine hergün bir kadın ve çocuk şiddete ve  tecavüze maruz kalarak öldürülüyor.

Bu yüzden "Ahlakın ve vicdanın olmadığı yerde kanunlar işe yaramaz" diyoruz. Herşeyde önce toplumsal ahlak ve vicdan lazım...