Hiçbir Şeye ve Kimseye İtaat Etmeyen İnsanların Tümü, Paraya İtiat Ederler


Elimde bir kitap var, yaklaşık bir haftadır okuyorum. Kitap birçok konuda ezberleri bozuyor. Bildiğimiz ve bize öğretilen birçok şeyi alt üst ediyor. Kitabın yazarı İsralli bir tarih profesörü. Kitap Türkiye'de ellinin üzerinde baskı yapmış ve dünyada yaklaşık 80 dile çevrilmiş diye biliyorum.

Şimdi aşağıda okuyacağınız bir bölümü kitaptan sunuyorum. Buyrun hep birlikte okuyalım:

....bununla birlikte bilişsel devrimden itibaren Homo Sapiens bu konuda giderek daha istisna olmaya başladı. İnsanlar düzenli olarak hiç tanımadıkları insanlarla işbirliği ve bunları "kardeş" veya "arkadaş" olarak tanımlamaya başladılar. Bu kardeşlik evrensel değildi. Yandaki vadide veya dağların arkasındaki köylerde hala onları bulabilirdiniz.

Yaklaşık milattan önce 3000 de ilk Firavun Menes Mısır'ı birleştirdiğinde Mısırlılar için bu çok açıktı: Mısır'ın bir sınırı vardı ve ötesinde "barbarlar" geziniyordu. Barbarlar yabancı ve tehditkardı. Ayrıca ancak Mısırlıların ilgilendiği toprak veya kaynaklara sahip olduklarında dikkat çekiyorlardı. İnsanların kurduğu tüm hayali düzenler, insanlığın önemli bir kısmını dışarıda bırakmaya eğilimliydi

Milattan önceki bin yıl, üç ayrı evrensel düzenin ortaya çıkışına sahne oldu. Bu düzenlerini takipçileri, tarihte ilk defa tüm dünyanın ve tüm insan ırkının tek bir sistemle yönetilen tek bir birim olduğunu hayal edebiliyordu. Herkes, en azından potansiyel olarak "biz" di, artık "onlar" yoktu. İlk evrensel düzen ekonomi üzerinden yükseldi: parasal düzen. İkinci evrensel düzen siyasiydi: imparatorluklar düzeni. Üçüncü evrensel düzense diniydi: Budizm, Hristiyanlık ve İslam gibi dinlerin evrensel düzeni.

Tüccarlar, fatihler ve Peygamberler "Biz ve onlar" ikilisinin ötesine geçebilen ve insanlığın potansiyel olarak birleşebileceğini öngören ilk insanlardı. Tüccarlar için tüm dünya bir pazardı ve tüm insanlar potansiyel müşteriydi. Bu yüzden her yerde herkes için geçerli olabilecek bir ekonomik düzen tesis etmeye çalıştılar, Fatihler için tüm dünya tek bir imparatorluk ve tüm insanlar potansiyel tebaaydı, Peygamberler içinse tüm insanlar potansiyel inananlardı. Onlar da her yerde herkes için geçerli olabilecek bir düzen tesis etmeye çalıştılar.

Geçtiğimiz üç bin yıl boyunca insanlar bu küresel vizyonu gerçekleştirmek için birbirinden hırslı girişimlerde bulundular. Bundan sonraki üç bölüm paranın, imparatorlukların ve evrensel dinlerin nasıl yayıldığını ve günümüzün birleşik dünyasının temellerini nasıl attığını tartışıyor. Hikaye tarihteki en büyük fatihle başlıyor, bu fatih olağanüstü hoşgörülü ve uyumlu, dolayısıyla insanları ateşli taraftarlara çeviriyor: bu fatihin adı para. Aynı tanrıya inanmayan veya aynı krala itaat etmeyen insanlar seve seve aynı parayı kullanıyorlar. Amerikan kültürüden, Amerikan dininden ve Amerikan siyasetinden nefret eden Usame Bin Ladin, Amerikan dolarlarına bayılıyordu. Peki tanrıların ve kralların başaramadığını para nasıl başardı? 

Kitabın Adı:
Hayvanlardan Tanrılara
SAPIENS
İnsan türünün kısa bir tarihi
Kitabın yazarı: Prof. Dr. Yuval Noah Harari