Toplumsal ahlak ve vicdan olmadıktan sonra, her yer ibadethane, her yer cami olsa ne fayda? Dinsiz toplumlar uzun zaman yaşar, ahlaksız ve adaletsiz toplumlar dağılmaya ve yıkılmaya mahkumdur. Herşeyden önce toplumsal ahlak ve vicdan lazım...
Ahlakı bozulmuş, vicdanı katılaşmış, güveni sarsılmış ve değişmiş bir toplumun, ibadetleri ruhsuz ve şekilcilikten öteye gitmez.
Şimdi bazıları İslam, din, Kur'an diyecek ama Kuran ve İslam kaynaklarını da bilmiyorlar. Okuyup anlasalardı, peygamberlik gelmeden önce de peygamberimiz Hz. Muhammedin ahlak ve vicdanının aynı olduğunu, peygamberlik görevi verilmeden önce 40 yaşına kadar olan yaşamı boyunca düzgün, dürüst ve emin olduğunu bilirlerdi. Kendisine peygamberlik verildikten sonra ahlak ve vicdan sahibi olmadığını bilirlerdi. Zaten buna daha önce sahipti.
Mesele çok cami, ibadethane yapmak değildir. Mesele, ahlaklı ve vicdanlı, dürüst, üretken, topluma faydalı, insana ve doğaya saygılı toplum ve nesiller yetiştirmektir. Bunlar olmadıktan sonra Kabenin içinde olsanız bile anlamsızdır.
Bugün Müslüman toplumunda birbirine güvenen kaç kişi var? Kimse tapusunu almadan para vermek, parayı almadan tapu vermek istemiyor. Komşu komşusuna dükkanını emanet edemiyor. Ve daha fazlası... Peki bu mu 'eminlik?'