Ayasofya (Hagia Sophia) dünya çapında bir üne sahip 916 yıl boyunca kilise olarak, 482 yıl cami olarak hizmet vermiş bir yapıdır. 360 yılında ilk olarak açılan kilise 404 yılında çıkan bir isyan sonucu yıkılmıştır. Tekrar 23 Şubat 532yılında yapımına başlanan Ayasofya 27 Aralık 537 de ibadete açılmıştır. Süleyman tapınağı örnek alınarak yapılan bu yapı yüzyıllar boyunca insanlığın göz bebeği olmuştur. 29 Mayıs 1453 yılında cennet mekân Fatih Sultan Mehmet han tarafından fethedilen İstanbul ve Ayasofya artık bir İslam şehri ve Ayasofya ise cami olarak hizmet vermeye başlamıştır. Ardından cumhuriyetin ilk yıllarında camii olarak hizmete devam eden Ayasofya 1934 yılında yayınlanan bakanlar kurulu kararnamesi ile müzeye dönüştürülmüştür. 25 Temmuz 2020 yılında ise müze statüsünde bulunan bir kısmında halen ibadete açık olan mekânın tamamı Ayasofya’yı-ı Kebir Cami-i Şerifi olarak hizmete açılmıştır.
Ayasofya her zaman bir kesimin derdi olmuştur. Hristiyan âleminin içinde kalan bir ukde, Müslümanların elinde olmasına rağmen kanayan bir yara olmaktan öteye geçememiştir. Her zaman ülke siyasetinin dilinde sakız olmuş lakin girişi hep ücretli olmuştur. Yurdun dört bir yanında diğer mabetlerin, kiliselerin vs. yapımı onarımı ve tadilatı bittikten sonra nihayet Ayasofya camiye dönüştürülmüştür. Bundan dolayı ne kadar şükretsek azdır.
Lakin bu aziz milletin duygularını yönetmek için, toplumu bir şekilde yönlendirmek için veya siyasi bir rant elde etmek için mi açıldı biz bilemeyiz. Maksat Müslümanların mabedi olan caminin tekrar Müslümanların hizmetine açmak olmalıdır ki, bu on sene evvelde yapılabilirdi. Allah var gam yok deriz, kimin ne planı olursa olsun Allah’ında bir planı bir kaderi vardır. İslam görüşüdür ki zahire bakmak durumundayız. Bir Müslüman olarak Ayasofya’nın tekrar camiye dönüştürülmesi heyecan verici bir olaydır. Niyetlerini bilmeksizin emek verenlerden Allah razı olsun. Vesselam…