Markalaşma-2


Şanlı urfa için kendi markasının olmaması çok büyük sorunlar oluşturmakla beraber,mutlaka kendi markasını çıkarmalıdır.
Marka bir ürün veya hizmetin müşteri gözünde algılanan değerine eklenen zihinsel çağrışımların bütünüdür. Bu çağrışımlar eşsiz, güçlü ve pozitif olmalıdır. Bu şekilde tanımlandığında sadece bir iletişim başarısı olarak görünen marka, aslında ürün ve hizmetten ayrılamayacak bir kavramdır. Sadece zihinsel çağrışımların meydana getirdiği bir olgu değil, aynı zamanda duygusal temaya sahip bir değerdir. Bu duygusal bağ, tüketici ile markayı birbirine bağlayan en önemli etkendir ve başarılı markalar mutlaka yoğun duygusal içerik taşırlar    .

Her markanın bir doğumgünü vardır. Hukuki olarak lisanslandıkları günden itibaren taklitçiliğe ve marka ihlallerine karşı korunurlar. Yine de markanın hukuki olarak lisanslanmış olması, varlığını sürdürmesi için yeterli değildir. Bir marka ancak piyasayı etkileyecek güçte ise varolur, değilse bir süre sonra yok olacaktır. Ürün veya hizmetin devam etmemesi sonucunda ise marka yine yok olacaktır.

Piyasayı etkilemiş, belli bir değer kazanmış olmalarına rağmen bazı markaların yaşam süreleri çok uzun değildir. Sadece internet üzerinde tüketiciye sunulan markaların, giyim markalarının ve genellikle gençlere yönelik markaların yaşam süreleri kurumsal markalara, otomotiv sektöründeki markalara oranla daha kısadır. Tüketicinin kurumsal markalardan beklentisi uzun ömürlülük, yüksek kalite ve güven iken giyim markalarından beklentileri modaya uygun olma, sosyal statü belirleyiciliğinden yararlanma ve keyiftir. Bu nedenle bu markaların tüketici gözündeki imajları da birbirinden farklıdır.