Ülkemizde çok sayıda emekli var ve gözlemlediğim kadarıyla sosyal faaliyet bilinci zayıf olanlar çoğunlukta. Yani toplumsal ıslah bilinci. Aileleri, mahalleyi, şehri ıslah etme bilinçleri zayıf.
En önemli eksiklikleri de kitap okuyor olmamaları. Oysa vakitleri o kadar bol ki. Bu nedenle şu an genç olanlara tavsiyemiz, kitap okuma bilinci ve üretkenlik/keşf yeteneği elde etmeleridir. Aksi halde, bu bilinçsizlik halinin uzun vadede acısı çok kötü olacaktır.
Şuan benlikleri ile başbaşa kalan emekliler, derin krizler ve derin pişmanlıklar ile ölümü bekleme psikolojisine bürünüyorlar. Tabi kastettiğim benliklerini fark edenlerdir. Farkedemeyenlerin ise durumu daha feci ve onlar çok sayıda ve böyleleri hakkında söylenecek söz:
"7'sinde ne ise 70'inde de o"... (Aman Allahım)
Okuma faaliyeti, en azından kişinin kendi benliğini farketmesini ve kendisinde olması gereken değişim ve gelişimi gerçekleştirilmesini sağlar.
Beynin biyolojik sağlığı için de iyidir okumak. Keşke bilse toplumumuz... Benim zihin dünyamda okuma felsefesi "yaratan Rabbin adıyla okuma"dır. Merkez burasıdır. İlahi rehberliği iyice kavramak ve ardından beşeri okumaları yapmak..
Benliğini farketmek; "ben niçin yaratıldım?" sorusuna doğru cevap verebilmektir.
En azından bu soruyu sorabilmektir. "Kendim için, ailem için, toplum için, dünya için ve asıl olarak beni yaratan için NE yaptım?" diye sorabilmektir. Budur benliğinin farkına varmak.. (Tabi emekliler -dili geçmiş zaman kullanırlar ama gençler ise -ecek yani gelecek zamanı kullanmalılar.)
İşte bu nedenle gençlere bir ufuk katmak istiyorsak taa emeklilik dönemlerini bile sağlıklı yürütecek bir vizyona sahip olmalarını sağlamalıyız. Bunun en temel adımlarına biri kitap okumaktır. Kitap insanın iç alemini inşa eder ve insanın etraflıca düşünmesini ve muhatabını daha iyi anlamasını sağlar.
Emeklilerin en önemli rollerinden biri barışı tesis etmektir. Kendinden yaşça küçük olanların krizlerine barışçıl/adil müdahale etmeleri belki de en büyük vazifeleridir.
Ancak iç dünyalarını hakkıyla imar etmemelerinden dolayı krizlere müdahale edecek alt yapıdan yoksun kalmaktadırlar. Ve çaresizce oturmaktadırlar yerlerine... Ölümü bekleme eylemsizliğine adeta mahkum olmaktadırlar..
Gençlik yıllarını eğitimle, meslekle dolu dolu geçirmiş emekliler aynı zamanda üretken de olurlar. Gerek teknik konularda, gerekse edebiyat, sanat ve ilahiyat konularında... Hangi alanda yatırım yapmış ise...
Zira gençlik ve yetişkinlik dönemleri her ne kadar dinamik dönemlerimiz ise de daha çok ekmek kavgasına harcanmaktadır. Tabi istisnaları da vardır. Ancak emeklilik yıllarından - tabi sağlığa da dikkat edilmişse- geniş zaman elde olmaktadır. Bu iyi bir fırsattır.
*
Rabbim asr suresi yani zaman/çağ suresinin bilinci ile donatsın bizleri ve aynı zamanda inşirah suresinde "bir işi bitirince başka işe koyul" bilinci ile...
Ve tabi ki Allahın Resulü ve bizim önderimiz olan Muhammed aleyhisselam'ın "iki günü eşit olan ziyandadır" bilinci ile de donatsın Rabbim bizleri...
[email protected]