Gelirin toplumsal ve ekonomik etkileri


      Gelirin elde edildiği dönem; gün, hafta, ay veya yıl olabilir. Kişisel olarak yıllık gelir; bir yıl içinde rant, ücret, faiz ve kâr adı altında elde edilen para veya para ile ifade edilen düzenlilik ve süreklilik gösteren değerlerin toplamıdır. Gelir hem tüketimi hem de tasarrufu etkileyen başlıca faktördür. Gelir arttıkça satın alma gücü de artar. Bu durum tüketimi teşvik eder. Gelir arttığında tüketim artar, gelir azaldığında ise tüketim azalır.
Gelir arttıkça tasarruf imkânları da artar.
       Bir aile veya kişi, belirli bir dönemde elde ettiği geliri aynı dönemde tüketiyorsa tasarruf yapmıyor demektir. Gelir, kişilerin satın alma gücünü artırır.  Bu nedenle toplumda az ve yüksek gelirliler olmak üzere, farklı satın alma gücüne sahip gelir grupları vardır. 
         Ülkede temel mal ve hizmetler yeterince üretilemezken, kaynaklar lüks mal üretimine yönelir. Marka yarışması sonucu, kaynaklar özel açıdan kârlı görülse de ekonomik açıdan verimsiz kullanılmaya başlanır; gösteriş tüketimi artar, ekonomik açıdan kaynak israfı hızlanır.Belki gösteriş tüketimi arzusu, yolsuzluk ve rüşveti de özendirir. 
           Her insan, yaşam kalitesini artırmak ister.
Daha çok kazanınca yaşam kaliteni de arttırıyorsun, ya da daha önce almaya gücün yetmediği şeyleri almaya başlıyorsun.İnsanlar, gelirleri arttıkça tüketimlerini de artırırlar. Ne var ki tüketimdeki artış, gelirlerindeki artış kadar olmaz. İnsan, hiç geliri olmasa da belirli bir tüketim harcaması yapmak zorundadır. Geliri arttıkça tüketim harcamaları da artar, ancak bu artış gelirdeki artıştan daha küçük olur.

         Kısaca örnek verirsek... Gelire göre harcamalar yapılıyor. Aylık 10 bin maaş ile çalışan bir birey gideri aylık 9 bin olabiliyor ya da asgari ücret ile çalışan bir birey para biriktirebiliyor.... Çünkü bireylerin ihtiyaçları sınırsız fakat kaynaklar kıt... 

Saygılarımla.......