Reklam
Reklam

Şanlıurfa Milletvekili Ayşe SÜRÜCÜ'nün COVID-19 salgınına karşı alınmayan önlemlere ilişkin dilekçesi

Şanlıurfa Milletvekili Ayşe SÜRÜCÜ'nün COVID-19 salgınına karşı alınmayan önlemlere ilişkin dilekçesi

Şanlıurfa Milletvekili Ayşe SÜRÜCÜ'nün COVID-19 salgınına karşı alınmayan önlemlere ilişkin dilekçesi
05 Ağustos 2020 - 13:28
Reklam


 
       Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Fahrettin KOCA tarafından Anayasa’nın 98. ve İçtüzüğün 96. ve 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
 
Ayşe SÜRÜCÜ                                                                                 Şanlıurfa Milletvekili
 
 
Bakanlığınızca Covıd-19 pandemisine dair kamuoyuna açıklanan günlük veriler, TTB (Türk Tabibler Birliği) ve SES (Sağlık Emekçileri Sendikası) tarafından yapılan açıklamalarda yanıltıcı bulunmuştur. Yine TTB ve SES’in açıklamalarına ve basına yansıyan haberlere göre birinci dalga halen kontrol edilememişken, salgın Doğu ve Güneydoğu İllerinde hızla yayılmaktadır ve 13-19 Temmuz itibarıyla yeni vaka görülme sıklığı Güneydoğu Anadolu bölgesinde yüz binde 17.8 olup Türkiye ortalamasının (yüz binde 8.0) iki katından fazladır. Son günlerde paylaşılan yeni vakaların üçte birinin Doğu ve Güneydoğu illerine ait olduğu da izlenmektedir.
Ağır septomları olmayan hastalara test yapılmadığı, gerekçe olarak hastaya bakanlığın direktifinin bu yönde olduğuna dair açıklama yapıldığı, günlük testlerin büyük kısmı salgın kontrolü ile ilgisiz, yandaş kişi-kurum ve şirketlere yapıldığı, temaslılar ve şüpheli vakalara test yapılmadığı yönündeki ciddi iddiaların hızla araştırılıp açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Bu durum tanı koyulamayan bir çok Covid-19 hastasının kentin içinde hiçbir önlem almadan dolaşmasına ve hastalığın daha da yayılmasına neden olmaktadır. Yerel yönetimlerin yurttaşlara daha hızlı bir refleksle ulaştığı göz önünde bulundurulduğunda, belediyeleri bu sürecin dışına itmek, işlevsizleştirmek ve yine kayyım yöntemini araç haline getirip kamu hizmeti gaspında bulunmak, bu noktada AKP iktidarına oy veren-vermeyen tüm yurttaşların cezalandırıldığı ve halk sağlığının siyasi ihtiraslara kurban edildiği algısı oluşmuştur.
Yatak ve yoğun bakım ünitelerinin dolmaya başladığı, günlük 300 ile 350 civarında pozitif vakanın tespit edildiği Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin ve Batman’nın sosyo-ekonomik koşulları göz önünde bulundurulduğunda yoksuluğun hijyene bütçe ayırmakta en büyük engel olduğu ortaya çıkmaktadır. Halk sağlığının korunması adına tüm yurttaşlara maske ve dezenfektan dağıtılmalı, anadillerde yazılı ve görsel bilgilendirme materyalleri geliştirmelidir. Sosyal devlet olmanın gereği olarak yukarıda belirtilen iddiaların aydınlatılması ve gerekli önlemlerin zaman kaybedilmeden alınması gerekmektedir.
 
Bu Kapsamda;
 

  1. Bakanlığınızca açıklanan verilerin TTB ve SES tarafından eksik veriler olduğu iddiası hakkında kamuoyuna bir açıklama yapılacak mıdır?
  2. Bakanlığınız TTB ve SES’i pandemi yönetimi sürecine dahil edecek midir? Etmeyecekse neden etmecektir?
  3. Bakanlığınızın yerel yönetimlerle ortak bir çalışması mevcut mudur? değilse yurttaşa en hızlı ulaşan belediyelerin süreç dışında bırakılmasını sağlıklı buluyor musunuz?
  4. Şanlıurfa ve Diyarbakır başta olmak üzre kamu kurumlarında oluşan uzun sıralara ve izdihama ilişkin bir düzenleme oluşturacak mısınız?
  5. Şanlıurfa, Batman ve Diyarbakır başta olmak üzre bölge illerinin sosyo-ekonomik gerçekleri doğrultusunda hijyene bütçe ayıramayan yurttaşların tespiti ve gerekli sosyal destek sağlanacak mıdır?
  6. Bakanlığınız Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır’da elektrik kesintileri yüzünden susuz kalan köylerin hijyen sorunları konusunda bir düzenleme yapmayı planlamakta mıdır?
 
 
 
 
 
 
 
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum