Kur’an’dan Hayata Mesajlar
Kur’an’ı Kerim’in tamamı Yüce Allah tarafından Allah Rasulü üzerinden bütün insanlara yapılan evrensel hem edebi hem de ebedi bir hitaptır. El Hâkim olan Allah, Hikmetli Kur’an’da kullandığı bazı özel hitaplarla durumu daha da somutlaştırıp o gruptan beklediklerini, istediklerini ve yapılması gerekenleri belirtir.
‘’Ey insanlar’’ diye herkesi içine alan en kapsamlı hitapla kullarına seslenen Rabbimiz, son ve mükemmel mesajı Kur’an’da hepimizi insanlık ortak paydasında buluşmaya ve gerekenleri yapmaya davet eder.
‘’Ey insanlar’’ hitaplarıyla aynı zamanda tüm insanların asgari müştereklerini, her insandan beklenenleri, herkesin uymasını gereken ortak sorumlulukları da ifade eder.
De ki: “Ey insanlar! Size Rabbinizden hak (Rasul ve Kur'an) gelmiştir. Artık kim doğru yola girerse, ancak kendisi için girer. Kim de (Haktan) saparsa ancak kendi aleyhine sapar. Ben sizin üzerinizde (davranışlarınızdan sorumlu) bir vekil değilim.”(Yunus 108)
Ey insanlar! Şüphesiz Rasûl size Rabbinizden hakikati (Kur'an'ı) getirdi. Öyleyse iman etmeniz sizin için hayırlıdır. Eğer inkâra saparsanız biliniz ki, göklerde ve yerde olanların tümü Allah'ındır (O'nun sizin imanınıza ihtiyacı yoktur). Allah (her şeyi) hakkıyla bilendir, mutlak hüküm ve hikmet sahibidir. (Nisâ 170). Ayet ve ilgili diğer ayetler bağlamında tüm insanlar nelere çağrılıyor diye bakıp kısaca yazacak olursak Rabbimiz, Ey insanlar! Hitabıyla hepimizi davet ettiği hususları şöyle sıralayabiliriz:
Rabbimizden son ve bozulmamış hak kitap olarak Kur’an’a davet var.
Rabbimizden son elçisine, mesajına ve Rasulü’ nün yaşadığı hayata davet var.
İman etme daveti ve imanın en hayati, en değerli, en hayırlı tercih olduğu hakikati var.
Rabbimiz Allah’a inanıp güvenmenin biz ve tüm insanlar için en iyi, en doğru, en güzel ve en hayırlı tercih olacağını hakikati var.
İnkâra sapmanın en şerli tercih olduğu, inkâr etme kötülüğünün bize zarar vereceği ve hüsrana uğratacağı hakikati var.
Allah’ın bize ve hiçbir şeye muhtaç olmadığını; bizim ve her şeyin her an Allah’a muhtaç olduğumuz hakikati var.
Allah’a hiç kimse ve hiçbir şeyin zarar veremeyeceği hakikati var.
Tüm insanlar olarak kendimize kötülük yaparsak en büyük zarar, ziyan ve hüsrana müstahak olacağımızın uyarısını verir.
Duygu, düşünce, tercih ve davranışlarımızın sorumluluğu bize aittir.
Yüce Allah, Rasulü Hz. Muhammed (s.a.v.)'i, hak dini tebliğ etmek üzere insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak göndermiştir.
Allah’ın elçileri olan resul ve nebiler insanlara mesajı iletmek ve iyi örneklikle görevli olup tebliğ dışında ne baskı ve zorlama uygulayan ne de hidayete erdirendir. Tercihlerimizin sorumluluğu biz kullara bırakılmıştır.
Hz. Muhammed (s.a.v.)'in tebliğ ettiği esaslara iman etmek ve O’nun rehberliğinde sorumluluk bilinciyle hayatı yaşamak, insanlık paydasında olan herkes için son derece gerekli, hayırlı ve faydalıdır.
Ey insanlar! Size bir örnek verildi. Şimdi onu iyi dinleyin: Sizin Allah'la beraber (Allah'ın dışında) taptıklarınız güç birliği yapsalar bir sinek dahi yaratamazlar. Eğer sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan geri alamazlar. (Çünkü) isteyen de âciz, (kendisinden) istenen de. (Hac 73)
Yüce Allah, bu ayette verdiği örnekle, kendisine ortak koşulan varlıkların yaratıcı olmayıp Allah’ın yarattığı ve Allah’a muhtaç varlıklar olduklarını haber vererek insanları yanlış yollardan ayrılmaya davet eder.
Yüce Allah’a ortak koşulan bütün varlıklar bir araya gelip güç ve imkânlarını birleştirseler ne can verip bir sinek yaratabilir, ne de sineğin kendilerinden kaptığını geri alabilirler. İsteyecek olan da istenen de aciz; Allah ise tüm kâinatın hâkimi ve kudretli rabbidir.
"Yüce Allah sinek misaliyle dünyanın birçok yerinde fazlaca bulunan, pis, değersiz ve istenmeyen bir varlığı çeşitli hikmetlerle örnek verip Allah dışında taptığınız her şey sinek gibi necis, değersiz, zayıf ve faydasızdır.
İnsanlığın ortak paydaları olan iyi, güzel ve hayırlarda yarışarak rabbimizi razı etme dua ve temennileriyle…
Selam dua ve muhabbetlerimle..
A.Erkan FURKANOĞLU
17.05.2023 06.04
Manisa
YORUMLAR