Reklam
Reklam
TİZ (Toksik İnsan Zehirlemesi ve Panzehri)
Erkan Furkanoğlu

Erkan Furkanoğlu

TİZ (Toksik İnsan Zehirlemesi ve Panzehri)

26 Mayıs 2023 - 14:49

Hayatımızın her anı ve her alanı ayrı bir imtihandır.

İmtihanlarımız içinde en büyük, en zor ve en tehlikeli olanı da marazi/toksik insanlara maruz kalmaktır diyebiliriz.

Toksik insanlar iflah olmaz kötümser insanlardır.

Toksik insanlar:  Algıları, duyguları, düşünceleri, sözleri ve eylemleri ile karşısındaki insanları yavaş yavaş zehirleyen, kronik kötümser, şerli, olumsuz, kötücül, negatif olan ve bunlarla/ bunlardan beslenenlerdir.

Marazi/Toksik insanlara maruz kalmak  insanın motivasyonunu düşüren, enerjisini azaltan, mutsuz eden , sonu pişmanlık ve perişanlık  olan bir zehirlenme biçimidir.

Marazi/Toksik insanlar, negatif olan  ve bu  negatifliği düşünen, arayıp bulan, konuşan, yayan… bilincinde olarak veya olmayarak  maddi ve manevi zarara kaynaklık edenlerdir.

Marazi/Toksik insanlar, olumsuza odaklanan, şikayet eden, kötü düşünen, kötü yazan, kötü konuşan, kötü davranan, kötü algı oluşturan, kötü anlayan, kötüye odaklanan, kötüyü  arayıp bulan , konuşarak kötülüğü çoğaltan ,hakim  hale getiren , kötüden beslenen ayrıca  kurtulması gereken maddi ve manevi zarar veren tiplerdir.

Toksik insanlar,  olumlu enerji sömürücüleri olup etraflarına adeta negatif enerji yayarak kendi yetersizliklerini, mutsuzluklarını, başarısızlıklarını ve karamsarlıklarını bir ayna gibi karşılarındaki kişilere yansıtarak rahatlamaya çalışırlar

Marazi insanlar insanın yüzmesine, su üstünde kalmasına engel olan ve dibe çeken girdap gibidir.

Toksik insanlar ümitlerimizi kırmayı kendine iş ve görev edinmiş gibi davranan tiplerdir. Kendileri ümitsizdir ve insanların da ümitlerini kırarlar. Kendileri huzursuzdur, insanları da huzursuz ederler.

Marazi insanların iyi şeyler yapmak için genellikle enerjileri yoktur ve kıskançlık duygusuyla başka insanların enerjilerini de sömürürler.

 Toksik insanlar ümitsizliğe, moralsizliğe, bunalıma, karamsarlığa, çaresizliğe, problemlere demirleyen lanetli gibi davranan şerli insanlardır.

 Marazi insanların ruhları hasta olduğu gibi, duyguları, düşünceleri, algıları ve eylemleri de hastalıklıdır.

 Hasta ruhlu marazi/toksikler, kendilerini şanssız, bahtsız, çöldeki kutup ayısı söylemiyle ifade ederler.

Şükürsüz olan marazi insanlar aynı zamanda çok nankör tiplerdir. Şükürsüzlüğü alışkanlık haline getirdikleri için bardağın dolu tarafını görmek istemezler. Hep bardağın boş tarafına odaklanırlar ve oradan kıyameti koparmaya çalışırlar. Bir bardağın olduğunu ve yarısının su dolu olduğunu, diğer yarısının da dolabileceğini görmek istemezler.

Marazi insanlar sürekli soruna, probleme, kötüye, negatife, olumsuza, zarara odaklanıp saplanırlar ve her şeyin daha kötü olacağı düşünceleriyle olumsuz enerji yayarak hem kendileri bu durumdan kötü etkilenir hem de etraflarındaki herkesi kötü etkilerler.

  Maalesef marazi/toksik insanlara maruz kalmak, yavaş yavaş radyasyon almak gibi yavaş yavaş zehir almak gibidir. Nasıl ki az miktarda ve nadiren alınan radyasyon veya zehir insanı öldürmüyor ancak zaman geçtikçe biriken ve atılmayan o radyasyon/zehir insanın bedeninde ve ruhunda ciddi tahribatlara neden olur.

En sonunda öyle bir noktaya gelir ki geri dönülmesi çok zor veya telafisi imkânsız hale gelebilir.

 Çevremizdeki toksik insanlar bizim de kalitemizi, sevinçlerimizi huzurumuzu, ümitlerimizi, beklentilerimizi, hayallerimizi, hedeflerimizi… İyi, doğru, güzel ve hayra yönelik her türlü faaliyetlerimizi olumsuz etkilerler. Bunun için çevremizdeki insanları çok iyi belirlememiz, seçmemiz ve kaliteli insanlardan oluşan bir çevre kurmamız gerekiyor. Uzmanların belirttiği gibi insanın kalitesi, çevresinde olan ve en çok iletişim halinde bulunduğu beş-on insanın kalite ortalamasıdır. Bizim de hayatımızı ve kalitemizi çevremizde en çok iletişim kurduğumuz, en çok vakit geçirdiğimiz beş-on insan belirler.

 Bunun için marazi insanlardan, toksik düşüncelerden, algılardan yaşantılardan, bakış açısından, yorumlamalardan… Korunmamız ve kurtulmamız gerekir.

İnsanın en akıllı, en doğru, en hayırlı  iyiliği/yatırımı kendisine yaptığı iyilik/yatırımdır. İnsanın kendine yaptığı bu iyiliği maddi ve manevi olarak ikiye ayırabiliriz. Aynı zamanda insanın kendine yaptığı iyiliği, yatırımı beden, ruh ve zihin alanına göre üç kategoriye de ayırabiliriz. Ancak maddiyat ve maneviyat kategorisinde olduğu gibi beden, ruh ve zihin kategorisindeki tüm unsurlar birbirine bağlı, birbirini olumlu veya olumsuz etkileyen, besleyen alanlardır. Sağlık /Sıhhatin olabilmesi bunların tamamının iyi olmasıyla ve uyumlu çalışmasıyla gerçekleşir.

Maddi, manevi sıhhat ile beden, ruh ve zihin sıhhati insan hayatının her alanını etkilediği gibi ebedi olan uhrevi hayatını da belirler. Küçük veya önemsiz gördüğümüz bir söz, bir davranış veya bir fikir hayatımızı değiştirebilir. Bunun için çok dikkatli ve bilinçli olmak zorundayız. Mahatma Gandhi 'nin dediği gibi:

 'Sözlerinize dikkat edin, düşüncelerinize dönüşür. Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınıza dönüşür. Duygularınıza dikkat edin, alışkanlıklarınıza dönüşür. Alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerlerinize dönüşür. Değerlerinize dikkat edin, karakterinize dönüşür. Karakterinize dikkat edin, kaderinize dönüşür.


 Kaderimizin iyi olması için hayatımıza çok iyi girdiler, hayırlı veriler dâhil etmeliyiz ki sonuçlar güzel olsun.

  Maddi ve manevi hayatımızı zehirleyen toksik insanlardan, duygulardan, düşüncelerden, durumlardan, yaşantılardan korunup kurtulabilmemiz için yapmamız gereken ilk ve  en önemli şey:

Bizi ve her şeyi anlamlı/amaçlı olarak yoktan var eden, yaşatmaya ve rızıklandırmaya devam eden  rabbimizle aramızı düzeltmek; Rabbimizle iletişimimizi ve ilişkimizi hep daha doğru, güzel, iyi bir hale getirmektir.

Rabbimizle aramızı, ilişkimizi, iletişimimizi düzelttikten sonra ikinci yapacağımız şey: Kendimizi keşfetmek, doğru tanımak ve konumlandırmaktır. Biz kimiz? Neyiz? Ne içiniz? Nereden geldik? Nereye gideceğiz? Neyi, nasıl, ne zaman, kim için, ne kadar yapmalıyız sorularına tam ve doğru cevaplarını bulup gereklerini yapmalıyız.

Beslendiğimiz kaynak ne ise ona dönüşeceğimizi aklımızdan çıkarmamalıyız.

Toksik insan olmamak ve onlardan korunup kurtulmak için izlediğimiz, okuduğumuz, dinlediğimiz, takip ettiğimiz sosyal medyadaki gerçek ve sanal hesaplara varıncaya kadar her şeye çok dikkat etmemiz gerekir. 



İnsan yaratılışı itibariyle hem etkileyen hem de etkilenen bir varlıktır. Her şeyi olumlu veya olumsuz etkileyebildiğimiz gibi her şeyden olumlu veya olumsuz etkilenebiliyoruz. Bunun için ne ile beslenirsek ona dönüşeceğimizi hep aklımızda tutup ona göre davranmalıyız.

Onurumuzu, şahsiyetimizi, izzetimizi, kendimize olan/olması gereken öz saygımızı her koşulda ve tavizsiz muhafaza etmeli ve sürekli geliştirmeliyiz. Allah’ın emaneti olduğumuz bilincini her an canlı tutmalı ve öz saygımızı hiçbir zaman paraya, mevkiye, makama veya başka bir şeye feda etmemeliyiz.


Toksik insanlardan korunmak ve kurtulmak için sızlanmak, şikâyet etmek, hatalara odaklanıp kalmak çözüm olmadığı gibi bizi kısırdöngüye mahkûm eder. İnsanız ve hata yapabiliriz. Hata yapmaktan ziyade hatayı görmemek, hatada kalmak, hatayı sürdürmek daha büyük maddi, manevi, fiziki, zihinsel ve ruhi kayıplara sebebiyet verir.

Marazi insanlardan ve sebebiyet verdikleri durumlardan korunup kurtulmak için, kendimize acımak yerine bizi bu durumdan kurtaracak çözümler üretip kararlılıkla uygulamamız gerekir.

Marazi insanlardan ve sebebiyet verdikleri durumlardan korunup kurtulmak için, geçmiş anı ve acılarına takılıp kalmadan onları sürekli ağzımıza, elimize, ayağımıza dolamadan umutla ve gayretle geleceğe dair herkes için iyi, güzel, doğru, hayırlı olan plan ve programlarımızı hayata geçirmeliyiz.

   Yürekten en samimi selam, dua ve muhabbetlerimle…

A.Erkan FURKANOĞLU

Manisa 25.05.2023 00.04

YORUMLAR

  • 0 Yorum