Reklam
Reklam
Filistin Mücadelesine Dair Nokta Atışı Notlar
Mustafa Tosun

Mustafa Tosun

Filistin Mücadelesine Dair Nokta Atışı Notlar

12 Mayıs 2021 - 12:12

Yakın zaman içerisinde Filistin Mücadelesine dair temalı yazdığım birbirinden ayrı notları bir araya getirerek notları sizlerle paylaşmak istedim.

*

Siyonizm, üçüncü cezasını almanın alt yapısını hazırlıyor.

İsra suresinin ilk ayetlerini Mevdudi'nin tefsirinden okursanız ne demek istediğimi anlarsınız. Fitne ve fesatlarından dolayı darmadağın edilmişler ama yine uslanmamışlar.

Rabbim Filistinli kardeşlerimize dayanma ve direnme gücü versin. Bizlere şuur, basiret, vahdet nasib etsin.

*

Tarih şuurundan yoksun!

Kim?

2000 yıldır darmadağın olmuş bir kavmin bin bir türlü desise ve zulüm ile 70 yıllık kurduğu bir devletin hiç yıkılmayacağını sanan.

Bir de,

1000 yıldır Kudüs'e hakim Müslümanların 70 yıllık hakimiyet kaybını ebediyen sürecek sanan.

İşte bunlar tarih şuurundan yoksun. Böyleleri aynı zamanda aceleci ve "olmuyor, olmuyor” ya da “ben kendimi bildim bileli" diyerek negatif enerji pompalar.

Allah aşkına tarih şuuru edinin ve üzerinize düşeni yapınız. Bir tweet atmaksa tek yapabileceğiniz onu yapın yeter, yeter ki başka şeyler yapacakların umudunu kırmayın!

Herkes üzerine düşeni yapma bilinci ile yaşarsa hedefe ulaşılır inşallah. Elbette herkesin bir tweet atmaktan başka yapacakları da vardır. Hasılı evvela tarih şuuru gerek. Sonra da çalışkan olmak. Tarih şuuru elde eden bir kere aceleci olmaz.

*

Soru:

Mesela İsrail'in zulmünü haklı olarak lanetleyenler içeride yapılan zulümleri aynı kararlılıkla lanetliyorlar mı? Hayati soru bu.

Cevap:

Genel olarak lanetlemiyorlar. Bu da bir acziyettir. Asil şahsiyetler var elbette. Hem kendi içindeki haksızlıklara hem İsrail zulmüne itiraz eden.

Kendi içimizdeki zulümlere hakkıyla itiraz etmediğimiz için israil güçleniyor. Böyle bir denklem var görebilen için. İşte bu nedenle Müslüman toplumun kendi içindeki zulümlere karşı üç maymunu oynamaması gerekiyor.

*

Coca Cola ve Fanta boykotunu önemsiyorum. Tweet atmaktan bir tık fazlası. Hem sağlık hem de direniş bilincini besliyor boykot. Böylece yerel içeceklere de yöneliriz en azından.

*

"40 yıldır protesto ediyoruz bir şey olmuyor" diyenler tarihin akışını hemen öyle 10 saniyede doluveren bardağa benzetiyorlar galiba. Ben buna tarihi okuyamama yahut tarih şuuru eksikliği diyorum.

Yani, bir şey yapınca, hemen sonuç alalım. Annenin karnında bile 9 ay bekleyen sen, koskoca tarihi bir sürecin hemencecik değişivermesini mi bekliyorsun?

Bu tip tavırların sebebleri tarih şuuru, ümmet şuuru eksikliğidir bana göre. Ayrıca ümmetimiz birçok yerden darbeli. Üstelik darbe üstüne darbe ve darbeler sadece Filistin’e yapılmış değil, Türkiye,Arap coğrafyaları, İran ve diğer ümmet coğrafyaları. Ümmetimiz darbe almamış olsaydı İsrail kurulabilir miydi öylece?! Yıllarca yenen bu darbelere bakarsak halkın protesto etmek için sokağa çıkması umut verici bir manzara. Görene!

Biri de utanmadan protesto edenlere "vicdan mastürbasyonu" demiş. Tuh!!!

*

İsrail'in anadil konusunda kendini kasmayıp Arapça'ya sokaklarında ve meclisinde yer vermesini ben de bizim devletçi yobazların suratına çarpmak istiyorum. Çarpıyorum da. Onlar kraldan çok kralcı oldular.

Ama bu manzara İsraili şirin, cici yapmaz ki! Yapmaz yani! Her şey ortada zira. Bakacaksak her yönüyle bakalım. Öyle tek bir yöne odaklanmak doğru değil.

İsrail, İngiliz’in himayesi altında zorla kuruldu. ABD’nin himayesiyle de 60 yıldır toprağını genişleterek Filistinlileri kendi vatanlarından ayırdı. Evlerini yıktı. Ambargo uyguladı. Katliamlar yaptı. En mutlu olduğu anın Filistin’e tankla girmek olan Ariel Şaron’u ne çabuk unuttuk.

Hasılı çok tuhafız. Evet Türkiye, İran ve Arap devletlerinin kendi sorunları ve problemleri var. Zaten Filistin’in başına gelen hepimizin başına geldi. Dört bir koldan yaralıyız, darbeliyiz. Ama birileri yaraları birbiri ile yarıştırıp ötekini unutturma derdinde olmamalı. Ümmetin tek sorunu Filistin değil, ama ümmetin en önemli sorunlarından biri İsrail'dir.

*

Düşmanla Savaşırken Duaya Dair:

Yazılım hemen 1 dakikada olup bitecek bir şey değil. Elden gelen de eminim yapılıyordur imkanlar dahilinde. İşi sadece oturduğu yerden sözlü duaya kadar bırakacak "gerizekalı" değil insanlar. Yani yazılım oluncaya kadar "Allah'ım bize yardım et" diye dua etmesinler mi? Eldeki imkanları da arttırmaya çalışarak.

Peygamberin 300 sahabi ile ettiği dua bu mantığa göre tamamen anlamsız ve gereksiz. Zira hem sayıca hem de imkanca iyi değillerdi.

Dua hayatın merkezinde. Olmazsa olmaz. Aksi halde imandan nasıl bahsedilebilir.

Tüm imkanlar elde edilmiş olsa bile yine dua etmek gerekir. Külli imkan Allah'ın elinde zira.

Huneyn'de imkanlar fazlaca idi bu arada. Neden yenildiler?

"Attığın zaman sen değil Allah attı" ayetinin tefsiri ne güzeldi..

*

Demir kubbeye rağmen israil şehirlerine füze düşüyorsa demek ki bizimkiler boş durmamış çalışmış savunma konusunda..(yazılım+mekanik)

Dua ederiz nasıl olsa Allah bize yardım eder dememişler.

*

Dua edenlerin ellerini kollarını bağlayıp oturdukları, yazılımla uğraşmadıkları nerden çıkarıldı?

Meşhur Şehid Yahya Ayyaş elektronik mühendisi idi mesela. Rantisi çocuk doktoru, şikaki de doktor idi. Daha bilmediğimiz niceleri..

Geçen yıllarda Mossad hamaslı bir mühendisi taa Malezya’da şehid etti. Yani bu kardeşler "sadece dua edelim Allah bizi kurtarır" demiyor. Tüm bunları birlikte düşünürsek üst perdeden akıl verici tweetler boşa çıkıyor.

Müslümanın hayatı dua ile başlar dua ile biter, iki dua arasında da ha bire çaba vardır, olmalıdır.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum