Reklam
Reklam
Urfalı Müslüm Gürses'in Çile Dolu Hayatı
Mustafa Tosun

Mustafa Tosun

Urfalı Müslüm Gürses'in Çile Dolu Hayatı

22 Haziran 2021 - 20:43

        "İnsan sınanmadığı günahın masumudur" sözünü yeniden hatırlayıp Müslüm Gürses'in  şahsına saygı duymam gerektiğini hissettim. Yaşantısını, tercihlerini elbette ki benimsemem o ayrı mesele. O da yaratana hesap verecek biz de.

          Ama böyle acı dolu bir hayata sahip olan birini yargılamak benim haddim değil diye içimden geçirdim. Dediğim gibi Allah her şeyin en iyisini bilir ve yapar. Birbirimize karşı insaflı olmamız gerektiğini düşünüyorum. İnsan hayatının buzdağı kabul edersek görünmeyen tarafının daha çok olduğunu bilmeliyiz.

 

          Çektiği çileyi okuyabilecekseniz kısaca özetleyeyim: Urfa Halfeti doğumlu.

 

          Babası zalim biri ve Müslüm daha çocukken, o zalim baba Müslüm’ün annesini ve kız kardeşini bir kulaktan duyma bir habere göre hareket ederek öldürüyor. Hapse giriyor, aftan dolayı 7 sene sonra çıkıyor.

 

          Müslüm Gürses feci bir trafik kazası geçiriyor. Şoför ölüyor. Müslüm'ü de morga koyuyorlar. Doktor son anda ölmediğini farkedip beyin ameliyatı yapıyor, kurtarıyor. Tabi epey zamandır meşhur olmuş artık.

 

          Müslüm'ün kardeşi Ahmet bir kızı seviyor, baba kabul etmiyor. Bu yüzden baba oğlunu asker kaçağı diyerek şikayet ediyor. (Ahmet asker kaçağı falan değil, baba yalan söylüyor). Askerlerle münakaşa çıkıyor. Ahmet bir askeri bıçaklıyor ve kaçıyor, az ötede askerler Ahmet’i kurşun yağmuruna tutuyor. Müslüm Gürses bu kardeşini de kaybediyor. Yapayalnız kalıyor.

 

          İleriki yıllarda evleniyor. Çocukları oluyor ama doğmadan ölüyor. Müslüm’ün eşi doğum yapamaz hale geliyor. Müslüm de bir daha baba olamıyor.

 

                    ......

 

İşte Müslüm Gürses'in acı dolu hayatı. Tabi tüm bunlar şarkılarına da yansıyor. Müslüm Gürses tipik bir şarkıcı olsa da başka şarkıcılarla kıyaslandığı zaman kirli bir hayatı olmadığını düşünüyorum. Rabbim nasıl yargılayacağını en iyi bilendir.

 

Elbette bir Müslüman olarak ilahi sınırların gözetilmediği bir yaşam tarzını benimseyemem, doğru da görmem. Vahiyle ve nübüvvetle tanışması için sadece “keşke” diyebiliyorum. (Ona ulaşmayan Müslümanlardan hesab sorulacağını düşünüyorum). Ama bu kişinin çektiği acılardan dolayı bana düşen sadece yerime oturup derin tefekkürlere dalmak. Başka değil. Rabbimiz rahmet etsin kendisine. 2013'te vefat etmiş.

Rabbim hayatın debdebesine karşı bize güç ver, sabır ver. Kendini unutturma. Amin.

YORUMLAR

  • 0 Yorum