Reklam
Reklam
Kır Kabuğunu Ki Doğasın
Perihan Taşdemir Taylı

Perihan Taşdemir Taylı

Kır Kabuğunu Ki Doğasın

09 Aralık 2021 - 18:41

Hastalığın verdiği yorgunluk, halsizlik ve isteksizlikle balkondan bahçeye odaklanmış ışıl ışıl ve sıcacık o güzelim güneşin nimetlerinden istifade etmek için otururken , bahçedeki ağaçlara dalmışım...
Her türden ağacımız var ki bazısı meyve ağacı bazısı da değil... Doğal olarak güz gelince kardeşim tüm ağaçlarımızı budar, bahçeye bakım yapar ve öylece döner işine... Fakat bu sefer nar ağacını öyle bir budamış ki gövde dışında hiç bir şey bırakmamıştı geriye! İlk gördüğümde çok şaşırmıştım ve kızmıştım meyve ağacı bu kadar budanır mı hiç diye... Ve nihayetinde ağaçcağız kendini ancak toparladı ve daha yeni dallar vermeye başladı ki bu yıl elbette bir tane bile nar veremez de! Evet böylelikle bahçemiz bu yıl narsız kalmış oldu... Sonrası içinse Allah kerimdir dedik...
...

İlk değerlendirmede olumsuz gibi görünen bu ve benzeri bir çok olayın sadece görünen değil de görünmeyen daha derin tarafından da bakarak düşünecek olursak esasında bu yokluk, bozulmuşluk, eksiklik, değişiklik hem de radikal bir değişiklik , huzursuzluk veren endişe uyandırıcı durumlar her zaman bu şekilde midir?!...
Elbette ki hayır!
Değişimden rahatsızlık duymak yerine , bundan sonrası için daha güzel, hayırlı ve yararlı  ne olabilir ve ben bu gibi durumları nasıl faydaya çevirebilirim sorusunu sürekli kendimize sorarak yepyeni durumlar, fırsatlar, işler ve mutluluklar oluşturabiliriz öyle değil mi?...

İnsanın kendisini ve hayatını en iyi anlama ve yorumlama şekli doğayla iç içe bir uyum sağlayarak , yaratılmışları doğru okuyabilmek ile çok ilintilidir... Hayatta her zaman farklı mevsimlerle ve koşullarla karşılaşacağız ve biz de tıpkı doğadaki bitkiler ve hayvanlar gibi bu durumu gayet normal, sıradan , genel bir yaratılış olarak algıladığımızda artık karşılaştığımız olaylara isyan etmek, kendi içimize kapanmak, umutsuzluk ve güvensizliğe düşmek, sürekli birilerini suçlamak, özdeğerimizi yitirmek ... yerine her gün umutla, güzel ve yararlı plan ve projelerle ayağa kalkıp güne başlayabilirsek ve bunu kendimizin bir ilkesi haline getirebilirsek kendimizi baştan başa değiştirerek yeni  bir hayat inşa edeceğimizin farkında olmalıyız...

 Her şey bizim düşünüş şeklimizle, olayları ve yaratılışı ve doğal olarak Yaratıcıyı algılayış halimizle alakalıdır... Olumlu düşünen, inanan ve bakabilen insanlar belki olumlu olamayanlar tarafından acı çekse de yanlış anlaşılsa da yine de en başta kendilerine ve çevresindekilere fayda sağlamaya devam edecektir...

Nasıl ki her mevsim ve mevsimlerin şartları doğamızı ayakta tutuyor, en zor şartlarda dahi yetiştiriyor, besliyor, olgunlaştırıp da yetkin hale getiriyorsa bizim de karşılaştığımız kişiler, olaylar ve şartların bizi rüşd sahibi kılacağından , yetkin ve etkin şahsiyetler yapacağından emin olarak onları böylece okumalıyız...

Tıpkı nar ağacımız gibi !...
Evet belki bu yıl çok şeyini kaybetti, garip ve yapayalnız hatta korunmasız kaldı ıssız soğuklarda...Dahası meyvesi de olamayacak ... Ama bu bahara yepyeni bir nar ağacı doğacak; güçlü , serpilmiş, değişmiş, yenilenmiş ve gelişmiş... Dolayısı ile gelecek yıllarda çok daha verimli ve yararlı olacak!

Büyüklerimiz “ sabrın sonu selamettir” derler ya aynen öyle işte, “ sabreden derviş muradına erermiş” yani... An’ın kıymetini bilmek ve değerlendirebilmek tam bir teslimiyet ve sabır göstermekle mümkündür ki bu da yaratılmışları doğru okuyabilmek ile ilgilidir... Hiç kimse ve bir hal sonsuza dek kalıcı değildir, misafirlerimizdirler, hatırlayalım... En sevdiklerimiz dahi bir gün gidecekler ve bir gün biz de...

O halde Yaratıcımızın bizde var ettiği gücün ve yeteneklerin farkında olarak,  kendimizi israf etmeden ve ettirmeden , her geçen gün değişerek ve gelişerek yani tekamül ederek “daha fazla nasıl ve ne şekilde yararlı  olabilirim?” sorusunu cevaplayarak hayatımıza devam edelim...
Bakın bakalım o zaman hayatımız nasıl da değişiyor... Biz artık o eski biz olamaz ve sürekli gelişim haline gireriz, inşallah... An’ ımız da geleceğimiz de renklenir, şenlenir, canlanır ve bereketlenir ...

Olumlu olmak her şeyin her zaman ve konumda olumlu olması demek değilmiş demek ki!...

Biz her halimizi, şartları , kişileri ve olayları olumlu okuyup , karşılayabildiğimizde o olumlu enerjimiz ruhumuzu ve çevremizdekileri doyuracaktır ve mutlu kılacaktır ...

Ruhlarımızın huzura ulaşması dualarımla...

Selametle efendim...

Peri’han Taşdemir Taylı

YORUMLAR

  • 0 Yorum