Ancak maliyetleri düşürme amacıyla başvurulan anız yakma yöntemi, hem büyük yangınlara hem de toprağın verim kaybına yol açıyor.
Anız Yakmanın Yıkıcı Etkileri
- Toprak Verimliliğini Yok Ediyor: Anız yakıldığında topraktaki faydalı mikroorganizmalar ve solucan gibi canlılar ölüyor, organik madde yanıyor, besin döngüsü bozuluyor.
- Erozyonu Tetikliyor: Anız yangınları, toprağı bitki örtüsünden mahrum bırakarak su ve rüzgâr erozyonuna davetiye çıkarıyor.
- İklim ve Çevre Kirliliği: Anız yakma, hava kirliliğine, karbon salınımının artmasına ve ekosistemin zarar görmesine neden oluyor.
- Ekonomik Kayıplar: Tarım arazilerinin yanı sıra iletişim hatları, ormanlar ve komşu tarlalar büyük zarar görüyor; devlet milyonlarca dolar kayba uğruyor.
Anız yakmak yerine, anızlı toprak işleme yöntemiyle:
- Toprağın organik madde oranı korunur,
- Su tutma kapasitesi artar,
- Erozyon engellenir,
- Verimlilik uzun vadede sürdürülebilir hale gelir.
- Türkiye’deki buğday üretiminin %8’i, mercimeğin %36’sı, arpanın %11’i Şanlıurfa’da yetişiyor.
- İlde 5.330.000 dekar hububat tarım alanı bulunuyor. Bunun yarısında ikinci ürün ekimi yapıldığı düşünüldüğünde, 2.665.000 dekar alanda anız yakma riski var.
2872 sayılı Çevre Kanunu gereği anız yakanlara dekara ceza uygulanıyor. Çiftçilerimizden beklentilerimiz:
- Biçerdöverlerin mümkün olduğunca alçaktan (10-15 cm) hasat yapmasını sağlamaları,
- Anızları soklu pulluk gibi uygun aletlerle toprağa karıştırmaları,
- Modern tarım tekniklerini benimseyerek anız yakmaktan kaçınmaları.
Nüfus arttıkça aynı topraklardan daha fazla verim almamız gerekecek. Bugün anız yakarak sadece kendi geleceğimizi değil, çocuklarımızın gıda güvenliğini de tehlikeye atıyoruz.
Unutmayalım: Anız yakmak, geleceği yakmaktır!
Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen
TEMA Vakfı Şanlıurfa İl Temsilcisi
YORUMLAR