Amerika
Birleşik Devletleri’nin en büyük Türk kültür etkinliklerinden biri olan 2.
Chicago Türk Festivali, bu yıl Şanlıurfa’nın derin tarihi mirası ve kültürel
zenginliği ile yankı buldu. Festivalin onur konuğu olarak katılan Şanlıurfa
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, açılışta yaptığı konuşmada,
Şanlıurfa’nın tarihini anlattı. Özellikle Göbeklitepe, Karahantepe, Sefertepe
ve Sayburç gibi “Taş Tepeler” arkeolojik alanlarına değinen Gülpınar, bu
bölgelerde yapılan kazıların sadece buluntular değil; aynı zamanda insanlığın
bilinmeyen geçmişine ışık tuttuğunu vurguladı.
Chicago’nun
Rosemont bölgesinde bulunan Donald E. Stephens Fuar Merkezi’nde
gerçekleştirilen ve Kuzey Amerika’da bugüne kadar düzenlenmiş en kapsamlı Türk
festivallerinden biri olma niteliği taşıyan etkinlik, üç gün boyunca
ziyaretçilere Türkiye’nin kültürel hazinelerini sunacak.
Festivale
onur konuğu olarak Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar
da katıldı. Gülpınar’a Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Daire
Başkanı Elif Esra Önal da eşlik ediyor.
GÜLPINAR’DAN “İNSANLIK TARİHİNE
YOLCULUK” VURGUSU
Festivalin
açılışında konuşan Başkan Gülpınar, sadece bir kentin değil, 12 bin yıllık
insanlık geçmişinin sesi olarak sahnedeydi. “Bugün burada bulunmamın sebebi,
sadece bir şehirden değil; insanlık tarihinin köklerinden, kolektif
hafızamızdan ve geleceğe uzanan kültürel mirasımızdan söz etmektir” diyerek,
Şanlıurfa’nın dünya tarihindeki yerini katılımcılara etkileyici bir üslupla
aktardı.
Özellikle
Göbeklitepe, Karahantepe, Sefertepe ve Sayburç gibi “Taş Tepeler” arkeolojik
alanlarına değinen Gülpınar, bu bölgelerde yapılan kazıların sadece buluntular
değil; aynı zamanda insanlığın bilinmeyen geçmişine ışık tuttuğunu vurguladı.
1963
yılında Chicago Üniversitesi ile İstanbul Üniversitesi’nin birlikte yaptığı
yüzey araştırmasına gönderme yapan Gülpınar, “O yıllarda fark edilmeyen bu
kadim miras, bugün Şanlıurfa'yı dünya kültürel mirasının merkezlerinden biri
haline getirmiştir” dedi.
“ŞANLIURFA BİR MEDENİYET ARŞİVİDİR”
Konuşmasında
Şanlıurfa’nın yalnızca tarihî değil, aynı zamanda müzikal, inançsal ve kültürel
zenginliğini de aktaran Gülpınar, şehri “yaşayan bir medeniyet arşivi” olarak
tanımladı.
Hz.
İbrahim’in doğduğu Balıklıgöl’den, Harran’daki ilk üniversite kalıntılarına
kadar pek çok noktaya değinen Başkan Gülpınar, “Bu şehir sadece Türkiye için
değil, insanlık için de eşsiz bir hazinedir” ifadelerini kullandı.
Ayrıca
UNESCO tarafından “Müzik Şehri” olarak kabul edilen Şanlıurfa’nın, 2026 yılında
UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Müzik Toplantısı’na ev sahipliği yapacağını
müjdeleyen Gülpınar, 80 ülkeden müzik insanını Urfa’da ağırlayacaklarını
duyurdu.
Başkan
Gülpınar, bu uluslararası buluşmanın Türk kültürünü ABD’de tanıtma açısından
önemli bir diplomatik platform oluşturduğuna dikkat çekti.
Konuşmasının
sonunda festivalin düzenlenmesine katkı sunan tüm kişi ve kurumlara içten
teşekkür eden Mehmet Kasım Gülpınar, “Geçmişin ışığını bugüne taşımak ve bu
kültürel mirası dünya ile paylaşmak bizim sorumluluğumuzdur,” diyerek
konuşmasını tamamladı.
KÜLTÜRLERARASI DİYALOGUN KALBİNDE TÜRK
KÜLTÜRÜ
Festivalin
açılışı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı İstanbul Tarihi Türk Müziği
Topluluğu Mehter Takımı’nın coşkulu gösterisiyle başladı. 200’ü aşkın stantta
ebru, tezhip, hat, seramik gibi geleneksel sanatlar sergilenirken; Türkiye’den
gelen sanatçılar da canlı atölye çalışmalarıyla ziyaretçilere unutulmaz bir
deneyim yaşattı.
Festival
boyunca Amerika’daki Türk diasporası ile ilgili paneller, söyleşiler ve
kültürel oturumlar da büyük ilgi görüyor.
Etkinlikte
Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Sedat Önal, Azerbaycan’ın ABD Büyükelçisi
İbrahim Hazar, Türkiye Cumhuriyeti Chicago Başkonsolosu Tahir Bora Atanır ve
organizatör Ertuğrul USA Başkanı Halil İbrahim Demir gibi isimler de yer aldı.
Türk
kültürünün ABD’deki sesi olan bu festivalde Şanlıurfa’nın tanıtım üzerine
yaptığı katkı, katılımcılar tarafından büyük takdir topladı.
YORUMLAR