ŞANLIURFA – Şanlıurfa’da son dönemde tırmanışa geçen silahlı kavgalar ve bu olayların ölümle sonuçlanması, siyasetin gündemine oturdu. DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, kentteki bireysel silahlanmanın boyutlarının araştırılması ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) araştırma önergesi sundu.

"Bir Ayda En Az Dokuz Can Kaybı"

Önergede yer alan verilere göre, Şanlıurfa’da sadece son bir ay içerisinde meydana gelen silahlı çatışmalarda en az 9 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi ise yaralandı. Ayan, en basit komşuluk tartışmalarının dahi kısa sürede silahlı kavgaya dönüşmesinin, silaha erişimin ne kadar kolaylaştığını kanıtladığını belirtti.

Kargo ile Silah Sevkiyatı ve Denetim Zafiyeti

Haber metninde, kaçak silah ticaretindeki yöntemlere de dikkat çekildi. Geçtiğimiz günlerde yapılan operasyonlarda, ruhsatsız yivsiz av tüfeklerinin kargo şirketleri aracılığıyla şehre sokulduğunun tespit edildiği hatırlatıldı. Önergede, bu durumun denetim mekanizmalarındaki büyük bir boşluğu işaret ettiği ve sistematik bir kaçakçılık ağının varlığını gösterdiği ifade edildi.

"Geçmişteki Ruhsatlandırma Politikaları İncelenmeli"

Milletvekili Ayan, kamuoyunda sıkça tartışılan iki kritik iddiayı da Meclis’e sundu:

Denetimsiz Ruhsatlar: Geçmiş yıllarda 18 yaşını dolduran kişilere, psikolojik ve sosyal inceleme yapılmadan sadece para karşılığı kolayca ruhsat verildiği iddiaları.

Güçlü Aileler ve Ayrıcalık Algısı: Ekonomik ve siyasi gücü olan bazı ailelerin kamusal alanda silahla dolaşmasının "olağan" kabul edilmesi ve bu durumun adalet duygusunu zedelemesi.

Meclis Araştırması Talebi

Dilan Kunt Ayan, Urfa’nın huzur ve güvenliğinin sağlanması için şu sorulara yanıt aranmasını istedi:

Son bir ayda yaşanan olayların asıl kaynağı nedir?

Kaçak silah zincirleri neden kırılamıyor?

Ruhsatlandırma süreçlerinde idari bir ihmal var mı?

Riskli bölgeler için özel bir güvenlik ve denetim programı planlanıyor mu?

Önergenin sonuç bölümünde, bireysel silahlanmanın sadece kolluk tedbirleriyle değil; sosyal, hukuksal ve idari boyutlarıyla kapsamlı bir şekilde incelenmesi için TBMM bünyesinde bir araştırma komisyonu kurulması talep edildi.