‘’Bir İnsanı, bir Tanrıyı sever gibi sevebilecek kadar
Güçlü olduğunuz için Cezalandırılmışsınız’’
Ahmet ALTAN
Elbette...
Belki de bütün mesele buydu. ‘’Bir İnsanı, bir Tanrıyı sever gibi sevebilecek kadar Güçlü olduğumuz için Cezalandırılıyoruz’’ belki de ölümün dört renginden süzülen yansımaların sırrıdır bu. Bir/az daha bu cihanda tüketirsek ve tükenirsek ‘’ben’’den başka kimseye nefes alacak yer kalmayacak.
Dürüst ol..!!
Kudret ve ululuk ellerine bir pırlanta gibi verilseydi. Kaç saatte kirletirdin .
Dürüst ol..
’’ Sen’’ biz olmadıkça kaç kalem kırardın.
Belki de içinde ki pulları baltayla kıracağına sana ayna olanları paramparça eyledin. Ve batan kırıkları acıtıyor seni.
Bütün meselede bu ya! Bir insanı bir tanrı sever gibi ‘’ İnsanı tanrı gibi sevmek’’ Tanrıyı unutmaktan başka ne anlama gelebilir ki.
Ha adem bu.. ademin kirli sepeti.
Allah’ın sevgisinden ziyade , başka yaratılanlara aşkla ‘’Ziyade Sevgiyi-Beslemek’’ ve Allaha olan sevgiyi ‘’Açlıkla sınamak .
Yol bu ise Adem’ den Âdem olmayı isteme..!!
Hey..! insan. ne haddine!! Bil haddini otur yerine.
Rab..! bilinmeden , had bilinmez ey hadsiz.. Had bilinmeden kim ki kendini bile. İşte diyordu ya ‘’Bir İnsanı, bir Tanrıyı sever gibi sevebilecek kadar Güçlü olduğunuz için Cezalandırılmışsınız’’ şimdi sor bakalım kendine , ne kadar yanlışın içinde çırpındığını.
Sözün izine talip isen, sözün özüne gir. Çek kendini ‘’Herkesin’’ içinden ve at kendini ‘’Bikes’ in’’ içine. Herkesin içi ‘’ kuru kalabalıktan ve bataklıktan’’ öte bir yer değil. Talip isen Kim/sesiz olacaksın.
O kim..? o ‘’Sen’’ o ‘’kendin’’.
İşte o ‘’ Bikes olmanın sesi’’ işte o senin sessizliğini sesi. Daha ne duruyorsun var git oraya.
Var git ki kalabalıklar arasında ilk tokata maruz kalan ‘’Sen’’ olmayasın. Bir defa olsun.
Sadece bir defa ‘’Kendine Cüret etsene Ey Gafiil!!’’
Var git, git de kurtul bu çorak topraklardan , bu cüzzam akıllardan bu kasvetli hülyalardan çek kendini .
Var git . Gidilmeden , yol bitmiyor. Yani adem olmadan âdem olanı gördün mü hiç. Karar senin.
Bu cihanda ya âdem ol Ya adem.
Güçlü olduğunuz için Cezalandırılmışsınız’’
Ahmet ALTAN
Elbette...
Belki de bütün mesele buydu. ‘’Bir İnsanı, bir Tanrıyı sever gibi sevebilecek kadar Güçlü olduğumuz için Cezalandırılıyoruz’’ belki de ölümün dört renginden süzülen yansımaların sırrıdır bu. Bir/az daha bu cihanda tüketirsek ve tükenirsek ‘’ben’’den başka kimseye nefes alacak yer kalmayacak.
Dürüst ol..!!
Kudret ve ululuk ellerine bir pırlanta gibi verilseydi. Kaç saatte kirletirdin .
Dürüst ol..
’’ Sen’’ biz olmadıkça kaç kalem kırardın.
Belki de içinde ki pulları baltayla kıracağına sana ayna olanları paramparça eyledin. Ve batan kırıkları acıtıyor seni.
Bütün meselede bu ya! Bir insanı bir tanrı sever gibi ‘’ İnsanı tanrı gibi sevmek’’ Tanrıyı unutmaktan başka ne anlama gelebilir ki.
Ha adem bu.. ademin kirli sepeti.
Allah’ın sevgisinden ziyade , başka yaratılanlara aşkla ‘’Ziyade Sevgiyi-Beslemek’’ ve Allaha olan sevgiyi ‘’Açlıkla sınamak .
Yol bu ise Adem’ den Âdem olmayı isteme..!!
Hey..! insan. ne haddine!! Bil haddini otur yerine.
Rab..! bilinmeden , had bilinmez ey hadsiz.. Had bilinmeden kim ki kendini bile. İşte diyordu ya ‘’Bir İnsanı, bir Tanrıyı sever gibi sevebilecek kadar Güçlü olduğunuz için Cezalandırılmışsınız’’ şimdi sor bakalım kendine , ne kadar yanlışın içinde çırpındığını.
Sözün izine talip isen, sözün özüne gir. Çek kendini ‘’Herkesin’’ içinden ve at kendini ‘’Bikes’ in’’ içine. Herkesin içi ‘’ kuru kalabalıktan ve bataklıktan’’ öte bir yer değil. Talip isen Kim/sesiz olacaksın.
O kim..? o ‘’Sen’’ o ‘’kendin’’.
İşte o ‘’ Bikes olmanın sesi’’ işte o senin sessizliğini sesi. Daha ne duruyorsun var git oraya.
Var git ki kalabalıklar arasında ilk tokata maruz kalan ‘’Sen’’ olmayasın. Bir defa olsun.
Sadece bir defa ‘’Kendine Cüret etsene Ey Gafiil!!’’
Var git, git de kurtul bu çorak topraklardan , bu cüzzam akıllardan bu kasvetli hülyalardan çek kendini .
Var git . Gidilmeden , yol bitmiyor. Yani adem olmadan âdem olanı gördün mü hiç. Karar senin.
Bu cihanda ya âdem ol Ya adem.
YORUMLAR