Reklam
Barışın ve Kardeşliğin Estiği Gökyüzünde Akbabalar Uçamaz!
Mehmet Bilgin

Mehmet Bilgin

Barışın ve Kardeşliğin Estiği Gökyüzünde Akbabalar Uçamaz!

18 Temmuz 2025 - 20:35

“Akbabalar avlanamazlar. Ölümden beslenirler.”

“Akbabalar, doğrudan avlanmak yerine ölümü bekler; çünkü kendi gücünü üretmekten acizdirler. Fakat mesele sadece yaban hayatı değil. Toplumlar da zaman zaman kendi akbabalarını üretir. Özellikle de barış konuşulmaya başlandığında…
Bazı insanlar ve çıkar çevreleri de barış ve huzur ortamı yaratmak yerine, kaosun, korkunun ve düşmanlığın devam etmesinden beslenir.

Onlar, barışın gelişmesini engellemek için ellerinden geleni yapar. Provokasyonlar çıkarır, yalanlar yayar, kargaşa tohumları ekerler. Çünkü barış geldiğinde; rantları, iktidarları ve güç kaynakları ellerinden gider. Çatışma ve düşmanlık ortamı, onların geçim kaynağıdır.

Bu akbabalar, toplumun yaralarını derinleştirmekten, kardeşlik bağlarını koparmaktan, gençlerin ölmesinden hiç çekinmez. Onlar için önemli olan tek şey, beslenmeye devam etmektir; bu da ancak savaş, nefret ve kaosla mümkündür.

Bu topraklar çok şey yaşadı Güneydoğusu ile Karadenizi ile Egesi ile tüm bölgeleriyle. Çatışmalar, gözyaşları, ayrılıklar… Her barış umudu filizlendiğinde, o umutları boğmaya çalışan bir kesim hep oldu. Çünkü barış, bazıları için kazanç değildir. Onlar için savaş hâli, düşmanlık iklimi, düşman yaratma kolaylığı bir geçim yoludur. Çünkü barış gelir, silahlar susar, manşetler değişir, ihale düzeni bozulur. O zaman akbabalar aç kalır.

Barış süreci dendiğinde, sadece silahların susması değil, bir halkın acılarının dinmesi, gençlerin ölmemesi, anaların ağlamaması hayal edilir. Fakat her umutlu süreçte, barışı baltalamaya çalışan bir akıl devreye girer. Yalanlar pompalanır, provokasyonlar sahneye sürülür, korku yeniden üretilir. Çünkü bazıları için huzur, bir tehdit unsurudur.

Suruç’ta bir köyde yaşlı bir amca şöyle demişti bana:

“Evladım, barıştan en çok korkanlar, savaştan en çok kazananlardır.”

Ve haklıydı. Çünkü barış, hesap sorar. Barış geldiğinde, silaha değil söze kulak verilir. Korkuya değil adalete ihtiyaç olur. Çatışmadan değil, birlikte yaşamdan bahsedilir. Ve bu yeni düzen, çıkar düzenlerini sarsar.

Bugün Türkiye’de en çok ihtiyacımız olan şey, yeniden barışı konuşabilmektir. Bu ortamı yaratan tüm siyasi partilere görüş farketmeksizin teşekkür ederim. Farklılıklarımızı tehdit değil zenginlik olarak görebilmek. Aynı türküyü farklı dillerde söyleyebilmek. Birbirimize kimliklerimizle değil, insanlığımızla yaklaşabilmek.

Barış istemek zayıflık değil, en yüksek cesarettir. Çünkü barış, kolay değildir. Savaş kolaydır, düşman üretmek kolaydır. Zor olan, kalp kurmaktır. Yara sarabilmektir.

İç barış, ancak halkın birbirine kulak vermesiyle mümkündür. Siyasetin ötekileştirici değil, birleştirici diliyle mümkündür. Medyanın korku değil umut yaymasıyla mümkündür.


Mehmet Bilgin - Gazeteci
20:30 - 18/07/2025

YORUMLAR

  • 0 Yorum