Orta Doğu yanıyor. Ancak bu kez alevler yalnızca sınırları değil, fikirleri de sarıyor. İran ve İsrail arasında son haftalarda karşılıklı hava saldırıları sürerken, gözler yalnızca füze rampalarına değil, toplumların ruh haline de çevrildi. Sessizlik, en gürültülü gerçek haline geliyor. Bu ortamda Türkiye’nin aktif rolü de unutulmamalıdır, ülkede ve bölgede iç barışı oluşturacak tek ülke konumundadır.
Gücün Görünmeyen Yüzü: İran Rejimi
İran, bugün teokratik temelli molla rejimiyle içeride büyük bir meşruiyet krizi yaşıyor. Dış politikada meydan okuyucu bir tutum takınsa da, içerideki tablo bunun tam tersi. Mahsa Amini’nin trajik ölümüyle başlayan kadın hareketi, sadece başörtüsüne karşı değil, rejimin halktan kopmuş tüm yapısına karşı bir isyana dönüştü.
Ekonomik darboğaz, yoksulluk, ambargo, gençlerin gelecek umudunu kaybetmesi, İran toplumunun her kesiminde derin bir huzursuzluk yaratıyor. Rejim ise bu huzursuzluğu bastırmak için güvenlik aygıtlarını daha da sıkılaştırıyor. Öyle ki, yakın zamanda arabasında başörtüsünü düzelten bir kadın, plaka takibiyle tespit edilip evine “ahlaki uyarı” gönderildi. İçeride kadınları saç teli üzerinden cezalandıran bir devletin, dışarıda güç gösterisi yapmaya çalışması, yalnızca çelişki değil, bir rejim travmasının dışavurumu.
İsrail 1200 Km’den Hedef Alıyor, İran Vatandaşını Plakadan Takip Ediyor
İran, İsrail’le doğrudan çatışmanın eşiğinde. İsrail’in 1200 kilometre uzaklıktan İran hava sahasına girerek üst düzey generalleri hedef alması, bölgedeki güvenlik dengelerini altüst etmiş durumda. İran’dan gelen yanıtlar ise çoğunlukla sembolik kalıyor. Bu da rejimin içerideki zayıflığını dış politikada agresif retorikle telafi etmeye çalıştığını gösteriyor.
Ancak dikkat çekici olan, bu süreçte halkın her geçen gün daha fazla baskılanması. İran, füze geliştirmeye çalışırken, aynı anda kadınların kamusal yaşamını kontrol altında tutmakla meşgul.
Garip Bir Zamanlama ve Çağrı: Prenses İman Pehlevi’nin İran’a Çağrısı
Tam bu atmosferde, 8 Haziran’da dikkat çeken bir olay yaşandı. İran’ın son Şahı Muhammed Rıza Pehlevi’nin torunu Prenses İman Pehlevi, Amerikalı Yahudi iş insanı Bradley Sherman ile New York’ta lüks bir düğünle evlendi. Sadece bir magazin olayı gibi görülebilecek bu düğün, İran diasporası ve özellikle genç nesil için çok daha derin bir anlam taşıyor.
Çünkü düğün sırasında ve sonrasında Prens Rıza Pehlevi, İran halkına açık çağrıda bulundu: “İran artık bu rejimi taşımıyor. Halk birlik olmalı, değişim kaçınılmaz.”
İsrail’in halkını bombaladığı bu süreçte onlara damat olan Pehlevi, saldırıları fırsat bilerek halkını isyana davet etti. Pehlevi rejimi en son İran halkı sefalet içinde iken kamu kaynaklarını kendi sarayı ve lüks hizmetleri için kullandığı iddia ediliyordu.
Orta Doğu’da Birlik Yok, Çünkü Adalet Yok
İran’da adalet yok. Suriye’de yok. Lübnan’da yok. Filistin’de yıllardır yok. Ve bu eksiklik, yalnızca siyasal değil, sosyal bir çöküşü de beraberinde getiriyor. İran rejimi, Filistin davasını sahiplendiğini söylese de, kendi halkına gösterdiği muamele bu sahiplenmenin samimiyetini sorgulatıyor. Kendi kadınına yaşam alanı tanımayan bir rejim, başka halkların özgürlüğü için ne kadar samimi olabilir?
Orta Doğu’daki asıl kriz, mezhepler, sınırlar, güç mücadeleleri değil; adalet eksikliği. Bu eksiklik sürdükçe, ne barış kalıcı olur ne de istikrar.
Türkiye Nerede Duruyor?
Türkiye, bu karmaşık tabloyu yalnızca izleyen bir ülke değil; bölgesel barışın ve istikrarın sağlanmasında kritik bir denge unsuru olarak hareket ediyor. Coğrafi konumu, tarihi sorumluluğu ve çok boyutlu dış politikasıyla Ankara, hem Batı'yla hem bölge halklarıyla köprü kurma potansiyeline sahip ender ülkelerden biri.
İran’ın içeride zayıflayan rejimi dışarıya agresyonla yanıt verirken, Türkiye dikkatli bir diplomasiyle bu tür gerilimleri dengeleme arayışında. Bu tutum, yalnızca diplomatik nezaket değil, aynı zamanda Türkiye’nin kendi güvenliği, ekonomik istikrarı ve toplumsal barışı için geliştirdiği çok katmanlı bir stratejidir.
Ve bu gerilimin sona ermesinde önemli bir rol oynayacak ülke Türkiye’dir.
Mehmet Bilgin - Gazeteci/Yazar
17:00 - 16/06/2025
YORUMLAR