Reklam
Reklam
Çoğulculuk: Birlikte Yaşamanın Onurlu Zeminidir
Mehmet Emin KUŞ

Mehmet Emin KUŞ

Çoğulculuk: Birlikte Yaşamanın Onurlu Zeminidir

06 Mayıs 2025 - 21:11

Demokrasi sadece bir yönetim biçimi değildir; aynı zamanda farklılıkların bir arada yaşama kültürüdür. Gerçek bir demokrasi, yalnızca çoğunluğun değil, azınlıkların da haklarını koruyan, herkese eşit söz hakkı tanıyan bir sistemdir. Çünkü herkesin bu hayatta temsiliyet hakkı vardır. Sağcı, solcu, dindar, seküler, ateist, Kemalist ya da hiçbir ideolojik kimlik taşımayan bir birey… Herkes bu ülkenin eşit yurttaşıdır ve herkesin düşüncesi aynı değerde sayılmalıdır.

Temsiliyet hakkı, demokrasinin temel taşlarından biridir. Bir bireyin, kendini mecliste ifade edecek bir temsilci aracılığıyla var edebilmesi, hem siyasi adaletin hem de toplumsal barışın gereğidir. Çünkü insanlar ancak seslerini duyurabildikleri, kimlikleriyle görünür olabildikleri bir düzende aidiyet hissederler. Dışlanan, görmezden gelinen ya da susturulan kesimler, zamanla sistemden kopar, uzaklaşır ve bu da toplumun bütünlüğünü zedeler.

Oysa çoğulculuk, farklı fikirlerin bir arada yaşamasını sağladığı gibi, o fikirlerin karşılıklı konuşmasına ve gelişmesine de zemin hazırlar. Birbirine benzeyen değil, birbirini anlamaya çalışan insanlar güçlü toplumları oluşturur. Farklılıkları tehdit olarak değil, zenginlik olarak görebilmek; aynı bayrağın altında farklı düşüncelerin yan yana durabileceğine inanmak gerekir. Bu, özgürlükçü bir demokrasinin ruhudur.

Demokratik haklar, yalnızca seçim günü sandığa gitmekten ibaret değildir. Her bireyin inancını yaşama, fikrini açıklama, kimliğini ifade etme, örgütlenme ve temsil edilme hakkı vardır. Bu hakların kısıtlandığı bir ülkede, demokrasiden söz etmek mümkün değildir. İnsan hakları evrenseldir; devletlerin ya da toplumların lütfu değil, insan olmaktan kaynaklanan haklardır. Bu yüzden her birey, hangi görüşten olursa olsun, temel hak ve özgürlüklerden eşit şekilde yararlanmalıdır.

Çoğulcu katılım, sadece bir hak değil; aynı zamanda birlikte iyi yaşamanın ve gelişmenin yoludur. Bir ülkenin ilerlemesi, herkesin potansiyelini ortaya koyabildiği bir iklimle mümkündür. Düşünen, eleştiren, öneren ve katkı sunan bir yurttaş kitlesi, sağlıklı bir toplumun bel kemiğidir.

Unutmayalım: Gerçek özgürlük, herkesin özgür olduğu yerde başlar. Gerçek demokrasi ise, herkesin kendini ifade edebildiği, hiçbir düşüncenin ötekileştirilmediği yerde filizlenir. Bugün bize düşen, farklılıklarımızı çatışma değil, diyalog vesilesi yapmak ve hep birlikte insanca bir yaşamı savunmaktır.

YORUMLAR

  • 0 Yorum