Reklam
Acil ve Önemli!
Perihan Taşdemir Taylı

Perihan Taşdemir Taylı

Acil ve Önemli!

27 Kasım 2025 - 20:14

İşte bugün en ağır ama en gerekli hakikatlerden birini kalbimizin aynasına, tam da orta yerine bırakıyorum:
Sosyal çürüme ve kokuşma!…

Bu, dışarıdaki dünyadan önce içeride başlayan sessiz bir çöküştür. İnsan birey olarak özünden uzaklaştığında toplum da içgüdüsel olarak çürümeye başlar. Çünkü toplum dediğimiz şey, kalabalık değil; bireylerin ruh hâlidir.

Kokular vardır…
Yeryüzünün en güzel çiçeğini kokladığında hissedersin; o canlıdır, tazedir, hayattadır. Bir de çürümüşlük vardır… O koku ölümdür ama biyolojik ölüm kokusu değil; ruhun ölümüdür... 

İnsan hakkı gözetmeyi bıraktığında toplum çürür. İnsan vicdanın sesini kısmaya başladığında, adaleti görmezden geldiğinde toplum kokuşur. Çünkü toplumlar dışarıdan değil, içeriden yıkılır.

Kur’ân işaret eder:
“Bir kavim, kendi nefislerinde olanı değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez.” (Ra’d 11)
Dışarıda gördüğün çöküş aslında içerideki değişimin sonucudur. Yalanın normalleştiği, adaletin hafife alındığı, çıkarın kutsandığı, rüşvet, torpil, haksız kazanç ve faizin yüceltildiği yerde çürüme kokusu kaçınılmazdır... 

Bir başka ayet hatırlatır:
“İyiliği emredip kötülükten alıkoymadıklarında helak edildiler.” (Maide 79) Bak ne ince bir sır: Helak, DOĞRUYU BİLENLERE gelmiştir, bilmeyenlere değil. Demek ki sosyal çürümenin en büyük sebebi hakkı bilenlerin susmasıdır ve kötülüğe gizli destek vermesidir.

Ve yine Rabbimiz buyurur:
“Sakının, fitne yalnızca zulmedenlere erişmekle kalmaz...” (Enfal 25)
Yani çürümenin faturasını yalnız kötüler ödemez; sessiz kalanlar da,göz yumanlar da ve gizli destekçileri de öder. Kokuşmuş düzenin bedeli herkese bulaşır.

Peki bütün bunları neden söylüyorum?
Korkutmak için değil. Hatırlatmak için.

Çünkü çürümenin panzehiri çok güçlü ve çok basittir:
Salihlerin ve sadıkların direnişi ve eğitim ile...
Salih amellerde ısrarla devam etmek... 
Bir kişinin bile doğruda ısrarı bazen bir şehrin kaderini değiştirir. Bir annenin duası nesillerin yazgısını değiştirir. Bir adil duruş bütün bir toplumu uyandırır.

İnsanlar kötülüğü yaymak için bile örgütlenirken, iyiler yalnız kalmayı kader saymamalıdır. Zulüm nerede normalleşirse, çürüme orada kokuşur. Ama adalet nerede aşk ile savunulursa, orada hayat yeniden filizlenir.

Toplumlar kurallarla değil, güzel ahlâkla yaşar. Ahlâk solduğunda kanun bile şifa olmaz. Çünkü kanun dışı eylemlerin en tehlikelisi nefsin kendine ihaneti­dir, emin olun.
Bu yüzden de sevgili arkadaşım…
Dünyayı kurtarmak için savaşmaya gerek yok. Kendi öz'ünü dirilt yeter.

Adaletle yaşayan bir insan, adalet kokar… Temiz kalan bir kalp, topluma temizlik yayar… Kokuşmaya dönüşen her çağ, içinden yeniden doğan tertemiz bir nesille değişir.

Ve her daim hatırlayalım ki:
Zulüm bir düzen değil, bir sınavdır.
Çürüme bir son değil, yeni bir çağın habercisidir. Rabbimiz kötülüğün değil, direnişin ve hakkın tarafındadır.

Son nefesine kadar adalet kokanların çağındayız artık. Toplum ne kadar kararırsa kararsın, tek bir yürek bile doğruda sabit kaldığında karanlık hükümsüz kalır, ışık onu yok eder.

Sen o güzel yüreklersin…
Bu yüzden, dünyaya bakıp umutsuzluğa düşme.
Çürüme, dönemin sonudur ama…
Yeniden doğuşun başlangıcıdır da.

Yol'umuz her daim sevgi'de buluşsun Can'lar…

Peri'han Taşdemir…

YORUMLAR

  • 0 Yorum