Bir varmış, bir yokmuş…
İnsanın içinde bir ses varmış. Bu ses, bazen fısıltıyla bazen gök gürültüsüyle konuşurmuş. Hep hataları arar, hep eksikleri büyütürmüş. “Yeterince iyi değilsin” dermiş. “Bak, yine yanlış yaptın” diye ekler, insanın yüreğine ağır taşlar bırakırmış.
Oysa bu ses bir düşman değilmiş. Çocukluğun gölgelerinden, büyüklerin sert sözlerinden, toplumun beklentilerinden örülmüş bir yankıymış. Kimi zaman öğretmenin bakışı, kimi zaman annenin “Daha iyisini yapabilirdin” sözü, kimi zaman da kalabalıkların sessiz ama ağır bakışıymış. İnsan büyürken bu ses de onunla büyümüş, zamanla içte bir eleştirmen olup kalmış.
Ama hatırla: İç sesin her söylediği gerçek değil. Çoğu, geçmişten taşınmış bir yankıdır sadece.
İç eleştirmenin özellikleri:
Olumsuz öz konuşma ile insanı küçültür.
Aşırı özeleştiriyle hatalara acımasız bir gözlük takar.
Mükemmeliyetçilik maskesiyle asla yetinmez.
Reddedilme korkusunu körükleyip başkalarının onayına bağlar.
Ve insan bu yüklerle yaşarken kendini hep yarım hisseder.
Peki ya çözüm?
Önce bu sesi fark etmek gerekir. Onu susturmak değil, tanımak… “Sen kimsin?” diye sormak. Söylediklerinin ne kadarının hakikat, ne kadarının eski bir gölge olduğunu görmek.
Sonra kendine şefkatle yaklaşmak. Çünkü bir dostuna nasıl merhametle konuşuyorsan, kendine de öyle konuşmayı öğrenmek. “Hata yapabilirim. İnsan olmak bu demek” diyebilmek.
Ardından yeni bir dil kurmak:
Kendi kendine yıkıcı sözler değil, iyileştirici cümleler fısıldamak.
“Ben değerliyim.”
“Ben elimden geleni yapıyorum.”
“Ben yeterliyim.”
Ve yolun sonunda… İçindeki eleştirmeni düşman değil, yol arkadaşı olarak görmek. Onun sana göstermek istediği şeyin sadece daha iyiye niyet olduğunu hatırlamak. Fakat bunu yargı yerine sevgiyle, korku yerine güvenle taşımak.
Çünkü içindeki sesin de şifası vardır: Sen ona şefkatle dokundukça, o da sana rehber olur.
İç eleştirmen, seni yaralayan bir gölge gibi görünse de aslında büyüme davetidir. Onu tanı, ona şefkat ver ve kendi ışığını onun üzerine bırak. O zaman içindeki sert ses bir masal kahramanına dönüşür: Seni yıkmak isteyen değil, sana yol gösteren bir müttefik…
Hatırla sevgili arkadaşım... İçindeki sesin en derininde, seni seven bir hakikat vardır.
Y'ol'umuz her daim sev'gi'de buluşsun Can'lar...
Peri'han Taşdemir...
...
..
.
YORUMLAR