Bir tohumun, meyvesini başkalarına bakarak değil, kendi özündeki sırra sadık kalarak ve önemseyerek verdiğini hatırla. Hakikî sevgi tam olarak budur... İnsan kendi olduğunda, saf sevgi olur zira...
Öz'gü'n'lük, öz'ümüzle gür'leş'mekten doğar. Kendi gibi olmaktır, kendine has olmaktır ve bir başkasına benzememektir. Köklerin, suyu kendi damarlarında nasıl emer ve öz suyunu nasıl meyveye taşırsa, sen de kendi hakikatinden bakmalı, beslenmeli ve dünyaya akmalısın.
Öz'gü'n'lük; öz'ünden öz'gü'r'ce taşmaktır... Başkalarının seni alkışlaması, takdir etmesi ya da beğenmesi için değil, öz'ün'deki nefesin hakkını vermek için yaşarsın. Kendine has kokunla, kendine has sözünle, kendine has gülüşünle, kendine has konuşmanla, kendine has sesinle... var olursun.
Hatırla, sen biricik yaratıldın. Parmak izlerin ve göz retinan bile kimseye benzemezken, sesinin titreşimi bile dünyada tek iken, ruhunun da biricik olması ilahî bir sırdır. Kendini başkalarına benzetmeye çalıştığında bu sır perdelenir, ışığın sönükleşir, sesin kısılır ve her şey sıradanlaşır...
Öz, Allah’ın sana kendi nefesinden üflediği ruhun damgasıdır. Sen o özle gürleşir, o özle yeşerir, o özle kendin olursun... Özgünlük, işte bu yüzden Allah’ın sana emanet ettiği özü, cevheri ve hakikati korumaktır. Başkalarının gölgesinde değil, kendi nurunda bilinçle yürümektir.
“Öz”, insanın yaratılıştan getirdiği fıtri saf hakikat, özü, ruhun aslı, saf bilinç merkezidir.
Özgünlük, kişinin dış kalıplardan, taklitten ve başkalarının beklentilerinden arınarak kendi özüyle uyumlu bir varoluş sürmesi halidir.
Bu nedenle özgünlük, “öz ile uyum”, ona has olma hâlidir.
Bir başka kavramla bakıldığında, “tevhid bilinci” ve "sevgi frekansı" da özgünlüğün en yüksek izahıdır:
Tevhid, çoklukta birliği, tekliği görmek ve hâl edinmektir.
İnsan, kendindeki özün Allah’ın bir tecellisi olduğunu idrak ettiğinde, hem Allah’a kul olur hem de “özgün” bir kul oluruz...
Bu kul, başkalarına özenmez, kendini başkalarıyla kıyaslamaz, kendi varoluş çizgisinde ilerler ve bu hâliyle kendini çok sever.
Özgünlük = Öz ile uyumlu yaşamak ve Tevhid bilincinde kendi varoluş yolunda ilerlemek demektir. Bu meyanda şirk; insanın kendi kendine en büyük ihanetidir!...
Kendi gibi olmak kolay değildir. Çünkü kalabalıklar sana sürekli başkası veya herkes gibi olmanı fısıldar. Ama özün fısıltısı daha derindir, daha gerçektir, çok daha özneldir. Sen o sesi dinlemeyi seçtiğinde, özgünlüğün ve özgürlüğün kapısı aralanır.
Özü gür olmak; kendinle barışmak, kendini sevmek, kendine sadık kalmak, kendini kabul etmek, kendine dürüst olmaktır ve kendini birlemektir. Ne eksik ne fazla, tam da kendin gibi…
Çünkü özgünlük...,
Hakikatine sadakattir.
Kendine has olabilme cesaretidir.
Kendi sesini duyabilme inceliğidir.
Kendi yolunda yürüyebilme iradesidir.
Kendi özüne sadık kal ki, dünyada taklitlerin ve gölgelerin değil, senin varlığının izi kalsın. Sen kendi özünü gürleştir ki, dünya senin ışığınla gerçek bir nefes alsın, parlasın.
Çünkü sen, bir başkasına benzemek için değil, kendin olmak için buradasın.
O halde kendini gerçekleştirmek için harekete geç! Zira "kendi olmak" şu âlemde ki en yüksek değer, ışıltı ve frekanstır.
Y'ol'umuz her daim sev'gi'de buluşsun Can'lar...
Peri'han Taşdemir...
...
..
.
YORUMLAR