Dijital dünyanın kalabalığında bir bölge vardır ki birçok kişi oradan nefes aldığını Sansa da aslında kendini daha da karartan bir sessizliğe bırakır. Fake hesapların loş soğuk odası kimliğin gizlendiği, ifadelerin pervasızlaştığı, vicdanın çoğu zaman dışarıda bırakıldığı bir ara evren.
Gerçek profil gündüz ise fake hesap gece gibidir.
Gündüzün aydınlığı insanı biraz daha özenli, daha dikkatli, daha insanı kılar. Çünkü toplumun gözü üzerindedir. İnsan yargılanacağı bilerek konuşur. Fakat bu baskıdan kaçmak için açılan kapı bazen bizi özgürleşmek yerine karanlığımıza daha fazla yaklaştırır. Fake hesap, insanın sakladığı tarafına bir geçit olduğu kadar o saklı tarafın hoyratça büyümesine de izin veren bir çatlaktır.
Jung'un gölge benlik(gölge arketip) dediği bölge, gündüzün sustuğu yanlarımızla doludur; fakat dijital gölgede bu yanlar yalnızca görülmekle kalmaz, çoğu zaman kontrolden çıkar. Öfke daha sertleşir, kırgınlık saldırganlığa dönüşür, bastırılmış sözler harekete dönüşür. Fake hesaplar, sanki gölgeyi büyüten bir mercek gibidir. İnsan kendini sakladıkça, karanlığı cesaret kazanır.
Bazıları için nefes alma alanı gibi görünse de, Kimileri için kelimelerin silaha dönüştüğü bir cephe hattıdır. Görünmezlik sonsuzluğu besler. Sorumsuzluk da zarar vermeyi kolaylaştırır. Bu yüzden birçok dijital yara, bir fake hesabın soğuk parmak izini taşır.
Hepsinde ortak bir gerçek vardır. İnsan tek bir benlikten yapılmamıştır. Fake hesaplar insanı bozmaz. Var olanı açığa çıkarır. Fake hesaplar insanı kötü yapmak zorunda da değildir. Ancak fake hesap kötülüğe yol açan kapıyı araladığını unutmamak gerekir. Kişi kendi yüzünü kaybettiğinde, sözlerinin nereye çarptığını umursamaz hale gelebiliyor.
İnsan gölgesine sahip çıkmadığında, gölge onu sahiplenir. Dijital dünyanın görünmez odalarında büyüyen bu gölge, çoğu zaman gerçek hayatta taşarak derin yaralar açabiliyor.


YORUMLAR