Reklam
İnsan olmak hala mümkün mü?
Vehbi UZUNDAĞ

Vehbi UZUNDAĞ

İnsan olmak hala mümkün mü?

28 Aralık 2025 - 10:22

Sabah haberlerini açıyoruz. Daha ilk birkaç dakika içinde Adalet, yoksulluk, adaletsizlik ve umursamazlık birbirine karışıyor. Ekranı kapattığımızda içimizde kalan Duygu çoğu zaman öfke değil alışkanlık. İşte tam da bu noktada sormak gerekiyor: insan olmak hala mümkün mü, yoksa sadece hayatta kalmayı mı başardığımız bir çağda yaşıyoruz? 

Bugün bir çocuğun eğitim hakkı, bir kadının yaşam güvenliği, bir emeklinin geçim mücadelesi artık rakamlarla ifade ediliyor. Yoksulluk oranları, enflasyon yüzdeleri, şiddet istatistikleri artıyor. Ancak vicdan aynı hızla çoğalmıyor. Oysa insan olmak, başkasının hayatını yalnızca bir haber başlığı ya da istatistik olarak görmemekle başlar. Düşünürler, kadim metinler bu yüzden ısrarla şunu hatırlatır; acıya duyarsızlaşan toplum, insanlığını yavaş yavaş kaybeder. 

Bir çocuk düşünün. Mevsimlik tarım işçisi bir ailenin çocuğu. Okul yılı başladığında sınıfta olmayan, bir iki ay sonra sınıfa dâhil olan, okulun ikinci döneminin yarısından sonra yine tarlada.  Eğitim hakkı anayasal güvence altında,  ama fiiliyatta eksik. Kâğıt üzerindeki haklarla gerçek hayattaki yokluk arasında ki mesafe çok büyük.  İnsan olmak bu çelişkiyle yüzleşebilmektir.  Kanun var deyip gerçeği görmezden gelmemektir. 

Bir de Adalet duygusunun aşınması var.  Hukukun kişiye göre değiştiği algısı yaygınlaştıkça,  toplumda sessiz bir kırılma yaşanıyor. İnsanlar "nasıl olsa değişmez" diyerek geri çekiliyor. Oysa insan olmak, tam da bu umutsuzluk anlarında "bu haksızlık" diyebilmektir. Sessizlik çoğu zaman tarafsızlık değil, güçlüden yana durmak anlamına gelir. 

Belki de  bugün bu ülkede insan olmanın en sade ama en zor tanımı şudur: ALIŞMAMAKTIR. Yanlışa, acıya, eşitsizliğe, alışmamak. Unutmamak. Ölenleri, ezilenleri, dışlananları unutmamak. Her şeye rağmen bu böyle gitmemeli diyebilme cesaretini korumak. 

Daha önce yazmış olduğum "vicdanın sesi çöküşü" yazısının bir paragrafında şöyle bir ifade kullanmıştım: 'insan olmak, mekanikleşmiş bir hayatın ritmine kapılmadan canlı kalabilmektir. Kurguya, kuruntuya, telaşa ve tedirginliğe yenilmeden var olabilmektir. Çünkü insan olma bilinci, sadece farkında olmakla değil, farkındalığın yükünü taşımayı göze almakla mümkündür.’ 

Yalnız kalma pahasına da olsa sıradanlaşmayı reddetmek…
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum