Reklam
Reklam

Kölelikten Kaçmak İçin Kendini Kutu İçinde Kargoya Veren Henry Box Brown’ın Hikayesi

Kölelikten kaçmak için küçük bir kutuya girip kendisini kargoyla Richmond Virginia’dan, Philadelphia’ya gönderen gözü pek Henry Box Brown’ın hikayesi.

Kölelikten Kaçmak İçin Kendini Kutu İçinde Kargoya Veren Henry Box Brown’ın Hikayesi

Kölelikten kaçmak için küçük bir kutuya girip kendisini kargoyla Richmond Virginia’dan, Philadelphia’ya gönderen gözü pek Henry Box Brown’ın hikayesi.

Kölelikten Kaçmak İçin Kendini Kutu İçinde Kargoya Veren Henry Box Brown’ın Hikayesi
08 Ağustos 2020 - 14:01
Reklam

Kölelik ABD tarihinin kara lekelerinden biri. Yakın zamanda George Floyd’un bir polis tarafından boğazına basılarak öldürülmesinin ardından ABD’de başlayan gösteriler, köle tacirlerinin heykellerinin yıkılmasına kadar vardı. Başta ABD ve İngiltere olmak üzere tüm insanlar ülkelerinin kölelik geçmişleriyle yüzleşme içerisine girdi, pek çok köle tacirinin heykelleri ya parçalandı ya da belediyeler tarafından kaldırıldı.

 

Kölelik tarihi aynı zamanda acının, korkunç anıların ve göz yaşlarının da tarihi. Her hikaye ayrı bir acıyı ve kederi barındırıyor. Bunlardan biri de başka birine satılan hamile eşinin ve çocuklarının peşinden ilginç bir kaçış yöntemiyle özgürlüğüne koşan Henry “Box” Brown’ın hikayesi.

Köle olarak başlayan bir hayat

Henry Box Brown
Henry Brown

Henry Brown, 1816’da Virginia’da Hermitage adlı bir plantasyonda köle olarak doğdu. 15 yaşında, richmond’a bir tütün fabrikasına çalışmaya gönderildi. Nancy adında bir köle ile evlendi ancak evlilikleri yasal olarak tanınmadı. Nancy’den 3 çocuğu oldu.

 

Hamile karısı ve 3 çocuğu başka birine satıldı.

Henry Box Brown'ın kaçtığı kutu

Brown, sahibine ailesini bir başkasına köle olarak satmaması için onların parasını da ödüyordu. Sahibi Brown’a ihanet ederek 4. Çocuğa hamile karısı Nancy’i ve 3 çocuğunu bir başka köle sahibine sattı. Brown, karısının ve 3 çocuğunun gitmesine kaldıramadı, sefaletinden kaçmak için bir plan tasarladı; kendisini bir kutu içinde özgürlüğe postalayacaktı.

91x81x61 cm ebatlarında bir kutu

Henry Box Brown kaçışı temsili

Antebellum döneminin en sansasyonel köle kaçışlarından biri olan plan, daha sonra Brown’ın 19. Yüzyılın ortalarında ABD, Kanada ve İngiltere’yi gezen bir aktör, sihirbaz, şarkıcı ve hipnotist olarak sanatı için yem olacaktı. Samuel Smith isimli bir adamın da yardımıyla planını gerçekleştirmeye başladı ve boyutları 91x81x61 cm olan kutunun içine girdi. Kutunun ufak delikleri haricinde başka hava alan kısmı yoktu.

Henry Box Brown'ın kaçtığı kutunun heykeli
Brown’ın kaçtığı kutunun heykeli

27 saat süren yolculuk

Henry Box Brown kaçışı

29 Mart 1849 tarihinde başlayan kutuyla seyahat, yaklaşık 27 saat sürdü. “dikkatli taşı” ve “bu tarafı üst kısım” talimatlara rağmen, taşıyıcılar kutuyu baş aşağı yerleştirdi. Brown oldukça fazla zorlandı. Kutu, 30 Mart 1849’da Vigilance komitesi’nin (huzuru sağlamak için kurulan yasa dışı örgüt) üyeleri tarafından karşılandı ve onurlu insan Henry Brown, özgürlüğüne kavuştu.

 

Brown, kölelik karşıtı toplum için tanınmış bir konuşmacı oldu.

Henry Box Brown kaçışı-1

Mayıs 1849’da Boston anti-slavery kongresi’nde isminin yanına “Box” kelimesi eklendi ve daha sonra Henry Box Brown adını kullandı. Kaçtığı yıl Brown’a, karısının yeni sahibi, ailesini kendisine satmayı teklif etti ancak Brown bu teklifi reddetti.

Bu arada kaçmasına yardımcı olan Samuel Smith, bu kutu yoluyla başka köleleri özgürlüğe gönderirken fark edildi ve tutuklandı. 1850 tarihli kaçak kölelik yasasının kabul edilmesinden sonra Brown, İngiltere’ye taşındı. 10 yıl boyunca İngiltere’yi gezdi ve yüzlerce kez sahne aldı. İngiltere’de iken Brown, 1855’te Jane Floyd isimli bir kadınla evlendi ve yeni bir aile kurdu.

Henry Box Brown kutu içinde gösteriliyor

Daha sonra tekrar ABD’ye dönerek sihirbazlık yapmaya başlayan Henry “Box” Brown, 15 Haziran 1897’de Toronto’da öldü.

https://biacaip.com

YORUMLAR

  • 0 Yorum