Dr. Bayat, hastalığın böbreklerde zamanla çok sayıda sıvı dolu kistin oluşmasıyla ortaya çıktığını belirterek, “Bu kistler büyüdükçe böbrek dokusuna zarar verir ve böbreklerin normal işlevini bozabilir. En sık otozomal dominant tipte görülür ve genellikle aile bireylerinden birinde de aynı hastalık vardır.” dedi.
Hastalığın genellikle yavaş ilerlediğini ve erken dönemlerde belirti vermediğini ifade eden Dr. Bayat, şu uyarılarda bulundu:
“Zamanla yan ağrısı, idrarda kan görülmesi, yüksek tansiyon ve karında dolgunluk hissi gibi şikâyetlerle kendini gösterebilir. Tanı genellikle ultrason, MR veya BT gibi görüntüleme yöntemleriyle konulur.”
Hastalığın tamamen ortadan kaldırılmasını sağlayan bir tedavi yönteminin henüz bulunmadığını, ancak hastalığın seyrini yavaşlatan ilaçların mevcut olduğunu belirten Dr. Bayat, “Tuz tüketimini azaltmak, bol su içmek, kan basıncını düzenli ölçmek ve doktor kontrollerini aksatmamak çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.
Ayrıca aile bireylerinin de taramadan geçmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Bayat, “Bu taramalar Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Polikliniğimizde yapılmaktadır.” dedi.
Son olarak Dr. Gül Bayat, “Unutmayın, erken tanı hayat kurtarır. Böbrek sağlığınızı korumak için düzenli kontrollerinizi ihmal etmeyin.” sözleriyle vatandaşlara çağrıda bulundu.
YORUMLAR