Şanlıurfa’da son yıllarda eğitim anlayışı garip bir hal aldı. Dışarıdan bakıldığında devasa binalar, mermer kaplı lobiler, şatafatlı açılış törenleri… Ama içeri girdiğinizde, çocuğun dünyasını zenginleştirecek bilgi, sevgi ve değerlerin yerini boş bir gösteriş almış. Lüks ve soğuk duvarlar arasında yankılanan sessizlik, eğitim diye sunulan şeyin aslında ne kadar yüzeysel olduğunu ele veriyor.
Oysa bir çocuğun en temel ihtiyaçları bellidir: Güvenlik, beslenme, hijyen, sevgi ve nitelikli eğitim.
Bu basit ama hayati unsurlar, ne yazık ki bazı kurumlarda geri planda bırakılıyor. Akademik gelişim, yetenek keşfi, özgüven kazandırma… Bunlar vitrin süsü gibi kullanılıyor, derinlemesine işlenmiyor.
Bu şehirde bu algının artık yok olması gerekiyor.
Bir eğitim yuvası; soğuk ve gösterişli değil, sıcak ve samimi olmalı. Çocuğun adım attığı anda kendini değerli hissettiği, güvende olduğu, temizliğin ve hijyenin titizlikle korunduğu, beslenmenin özenle planlandığı bir yer olmalı.
Yani öncelik insana yatırım olmalı lükse değil.
Kurumların vizyonu, çocuğun sıkılmadan öğrenebileceği, yeteneklerini geliştirebileceği, akademik becerilerini güçlendirebileceği bir kültüre dayanmalı…Her öğrencinin tek tek tanındığı, yeteneklerinin fark edildiği, eksiklerinin desteklendiği bir düzen… Yani eğitim dediğimiz şeyin özüne dönüş.
Bir nesli şekillendirmek, mermer koridorlardan değil; samimi bir gülümsemeden, içten bir teşvikten, sevgiyle hazırlanmış bir sınıftan geçer. Biz, gösterişin değil gerçek eğitimin tarafındayız. Ve bu şehirde artık yalnızca binaları değil, geleceği inşa etme zamanı…
YORUMLAR