Hayatta her şeyin bir başlangıcı olduğu gibi, her şeyin bir bitişi, dahası bir dönüş noktası vardır. Bazen bir cümleyle başlar, bazen bir bakışla, bazen sadece içimize düşen o sessiz “Artık yeter” yankısıyla… İşte o an, milattır.
Milat denince akla sadece tarihi olaylar gelir çoğu zaman. Ama her insanın kendi içinde yaşadığı küçük devrimler vardır. Kimi bir işi bırakırken yaşar bunu, kimi bir şehri terk ederken. Kimi kalmayı seçerken miladını yaşar, kimi gitmeyi göze alırken. Çünkü insan, bazen bir kararın eşiğinde büyür.
Milat, illa büyük ve gösterişli bir değişim olmak zorunda değildir. Bazen sadece sabah uyanıp “Ben bugün farklı davranacağım” diyebilmek bile yeni bir çağın habercisidir. Kendi içimizde yazdığımız tarih, dışarıdan bakıldığında görünmeyebilir ama bizim için bir devrin kapandığı, bir başka devrin başladığı andır.
Her şeyin bir miladı vardır: sabrın, suskunluğun, çabanın, beklentinin, hatta hayalin bile… O yüzden neye tutunduğunuza, neyi geride bıraktığınıza iyi bakın. Çünkü bazı şeylerin bitişi, aslında sizin için hazırlanmış bir başlangıçtır.
Unutmayın, milat sadece geçmişi noktalamak değil, geleceği yeniden kurmaktır. Ve bazen en büyük devrim, sadece kendiniz için atacağınız o ilk adımdır.
YORUMLAR