Reklam
Reklam
İdeal Eğitim için Lokman (asv) Modeli -2 :
Erkan Furkanoğlu

Erkan Furkanoğlu

İdeal Eğitim için Lokman (asv) Modeli -2 :

06 Ekim 2023 - 13:38


İletişim kabiliyeti ve konuşma becerisi diğer tüm canlılardan farklı olarak Allah’ın biz insanlara nasip ettiği en önemli nimetlerdendir.

Mütekellim ismi ve kelam sıfatının sahibi olan Rabbimiz Allah, biz kullarından iletişimi doğru kurmamızı ve sıhhatli sürdürmemizi hem ister hem de bekler.

İnsanlar iletişim nimetiyle her an ve her yerde dua ve ibadetler vasıtasıyla Rabbiyle irtibat halinde olur.

Zaten şah damarımızdan daha yakın olduğunu söyleyen Rabbimiz Allah, bizden kendisiyle olan iletişimimizi hep canlı tutmamızı istemektedir. Yaratıcısı ile bağını güçlendiren insanın yaratılanlarla ilişkisi de sıhhatli ve güçlü olacaktır.

Yüce Allah bizleri sosyal birer varlık olarak  birbirimizle tanışıp kaynaşmamız amacıyla farklı milletler halinde yaratmış olması da iletişimin zaruretini ve önemini göstermektedir. Her türlü sosyal etkileşimde olduğu gibi hassaten eğitimde  dil ve üslubun önemi büyüktür. Sözümüzün muhatabımıza tesir etmesini istiyorsak kullandığımız kelimelerin yanı sıra sesin şiddeti, beden dili ve göz teması gibi unsurları da göz önünde bulundurmak durumundayız. İnsanlardan en güzel bir biçimde konuşmalarını, sözün en güzelini söylemelerini isteyen Rabbimiz bir iletişim aracı olarak dilin/sözün dinleyicilerde iyi duygular oluşturacak güzellikte ve aynı zamanda açık ve anlaşılır nitelikte olması gerektiğine de vurgu yapmaktadır. Kaba ve kırıcı bir üslupla konuşan kimse, başka güzel vasıflara sahip olsa bile insanlarda nefret duygusu uyandırır.

Allah Rasulü Hz. Muhammed (asv)’ın Uhud Savaşı’nda direktiflerine rağmen görev yerlerini tekeden ve dolaysıyla mağlubiyete sebep olan sahabelere kaba ve katı davranmamak konusundaki yaklaşımı, davranışı ve merhameti bizlere en güzel örneklerden biridir:

Allah’tan gelen rahmet sayesinde onlara (Uhud gazvesinde hata edenlere) yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı kalpli biri olsaydın etrafından dağılıp giderlerdi. Onları affet. Onlar için bağışlanma dile. (Hakkında sana vahiy gelmemiş olan) yapacağın işlerde, onlarla (ashabınla) istişare yap. (İstişare sonunda) karar verdikten sonra da artık Allah’a tevekkül et. Şüphesiz ki Allah, kendisine tevekkül edenleri sever.

Toplumsal hayatta ve sosyal ilişkilerde, nezaket kurallarına uyma, yumuşak söz, hilm sahibi olma ve merhametli davranışlar hem iletişimin daha kolay sağlanmasını hem de sosyal ilişkilerin daha sağlıklı bir zeminde uzun soluklu devamını sağlar.

 Rabbimiz Allah’ın insanlığa rahmet ve hidayet kaynağı olan kelamı Kur’an’ı Kerim’de birçok ayette Allah’ın elçileri bile  yumuşak konuşma hususunda teşvik edilmiş,, inanmayan müşrikler dahil herkese yumuşaklıkla yaklaşılması tavsiye edilmiştir.

Taha Suresi’nde Yüce Allah, Musa (as)’ı gönderdiği azgın Firavun ’la konuşurken bile dikkat etmeleri gereken hususları şöyle hatırlatmıştır;

Firavuna gidin. Çünkü o azmıştır. Onunla yumuşak bir dille konuşun, hikmetle ve ibret verici güzel öğütlerle onu hakîkate dâvet edin. Tartışmak gerektiğinde, kaba ve kırıcı davranmadan, gönül incitmeden konuşarak ona ayetlerimi tebliğ edin ki, belki bu sayede öğüt alır; yâhut en azından ilâhî azaptan korkup zulüm ve haksızlık yapmaktan çekinir.”

“Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel yöntemlerle mücadele et!” diyerek tebliğ, davet çalışmalarının nasıl yapılacağı, iyilikleri teşvik etmenin ve kötülüklerden sakındırmanın hassasiyetlerini ve hususiyetlerini göstermiştir.


Rabbimiz Allah’ın kendisini bilgi ve hikmetle şereflendirdiği Lokman (as), Lokman Suresi’nde evladına öğüt verirken; “Yavrucuğum” diye muhabbet, yumuşaklık (hilm), sevgi, merhamet ve tatlı dille hitap etmektedir. Böylelikle bilinçli bir baba, hoca, üstad ve eğitimci olarak en başta çocuğun kalbini kazanıp dikkatini çeken  Lokman (as), sonrasında yine aynı üslupla nasihatlerini vermektedir. Kendisine tatlı dille, şefkat ve merhametle yaklaşılan çocuk, söylenenleri saygı ve ilgiyle dinleyecek, verilmek istenen mesaj da çocuğun tüm benliğine tesir edecektir.

Lokmân, oğluna öğüt vererek şöyle demişti: “Ey yavrucuğum! (Hiçbir şeyi) Allah’a ortak koşma. Zira Allah’a ortak koşmak (şirk) çok büyük bir zulümdür.”


 Sözlükte “ortak olmak” ve “ortaklık”; “ortak koşmak” anlamına gelen şirk, terim olarak “Allah’ın zâtında, sıfatlarında, fiillerinde veya O’na kulluk/ibadet edilmesinde ortağı, dengi yahut benzerinin bulunduğuna inanma” demektir. İnsanın fıtratında bulunan, kendisinden daha güçlü bir varlığa inanma ihtiyacı, bazı dinlerde insanı çeşitli objelere inanmaya itmiştir. Bunun yanı sıra bir Tanrıya inanmakla birlikte, O’na ulaşmanın ancak aracı bir başka kutsalla mümkün olduğunu düşünen şirk çeşidi de mevcut olduğu gibi, Hristiyanların üçleme/teslis inancı da şirk çeşidi olarak karşımıza çıkmaktadır.

“Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını, (günahları) dilediği kimse için bağışlar. Allah´a ortak koşan kimse büyük bir günah (ile) iftira etmiş olur.” ayetinde görüldüğü üzere Allah’ın asla bağışlamayacağı günah şirktir. İlk insandan bu yana tüm ilahi dinlerde vurgulanan ortak ana temanın tevhid inancı olduğu göz önünde bulundurulursa, Hz. Lokman (as)’ın oğlunu en başta Allah’a şirk koşma hususunda uyarması eğitim ve inanç açısından konunun çok önemli olduğunu bize göstermektedir. 

 Allah’ın elçisi ve/veya ilim,hikmet ve bilgelik verilen Lokman (as)’ın kendisi “bir” olan Allah’a iman ettiği gibi oğlunu da öncelikle bu hususta uyarmıştır.

 Yüce Allah, insanlığa gönderdiği son din İslam’ın  ve kitabı Kur’an-ı Kerim’in defaatle dikkat çekip uyardığı/sakındırdığı tüm kötülüklerin kaynağı olması sebebiyle ilk olarak şirkin ortadan kaldırılmasını amaçlamıştır. Her koşulda ana babaya itaati emreden dinimiz İslam, ancak şirk konusunda onlara dahi karşı gelinebileceğini söyleyerek net bir duruş sergilemiştir. Buradan hareketle eğitimde, bilimde, sanatta, ticarette, siyasette, kültürde ve diğer her alanda hedeflenen noktaya ulaşma hususunda, meşruyetten ödün vermeksizin, eğitim verilecek  konuları önem ve öncelik  sırasına göre düzenlemek ve kademe kademe ilerlemek gerekir.

Selam, dua ve muhabbetlerimle…

A.Erkan FURKANOĞLU

05.09.2023 /23.04

Yunusemre / MANİSA

YORUMLAR

  • 0 Yorum