Artık birçok kadın kocasının soyadını bile kullanmak istemiyor. Kendi soy isimlerini kullanma veya her ikisini kullanma hakkını veriyor yasalar. Olabilir buna karşı değilim. Bu bir tercihtir. Özgürlük çerçevesinde değerlendirilir. Ancak bir milletin anadiline gelince, olmaaaaz...diyorlar. Ülke bölünür diyorlar. Aslında hiç gerçeği yansıtmıyor. Çünkü Kürtlerin yüzde doksan dokuzu ülkenin birlik ve beraberliğinden yanadır.
Anadilde eğitim hem insani, hem İslami bir haktır. Evrensel temel insani hakların başında; yaşama, bilgi edinme, meşru yollarla para kazanma, din, dil ve ırkını koruma...gibi haklar gelir. Bunlar sonradan birilerinin birilerine vermesi gereken haklar değil, fıtri olan, evrensel olan haklardır.
Geçmiş dönemlerde AK Parti hükümeti bu konuda bazı güzel, olumlu adımlar attı. Biraz yol da aldı, ancak ne olduysa, kimler engel olup düğmeye bastıysa, kesintiye uğradı. Bence bu konuda tekrar bazı adımlar atılmalıdır. Temel insani değerler ve evrensel hukuka uygun haklardan korkmamak lazım.
Bunları bilmek veya savunmak için Kürt olmaya da gerek yoktur, vicdanlı ve adil olmak yeterlidir.
Şunu da vurgulamakta fayda var. Ülkemizde Kürtler ve diğer etnik kökenli halklar, anadilleri haricinde herhangi bir ayrımcılığa tabi tutulmuyor. Kürt, Arap, Zaza veya diğer ırklardan insanların hepsi ticaret yapma, okuma, devlette söz sahibi olma, en üst düzeyde siyaset yapma ve en üst düzeyde yönetici olma konusunda herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmıyorlar. İsteyen ve yeteneği olan herkes doktor, mühendis, savcı, hakim ve diğer meslek sahibi olabilir.
Ancak Resmi ideolojinin sınırları içerisinde kalıp kendi kimliklerinden sıyrılarak, resmi ideolojinin belirlediği Türklük sınırları dahilinde... Resmi ideolojinin dayattığı Türkleştirmeye/asimile olmaya karşı sesini çıkaranlar hain ilan edilirler.
Bu bir handikaptır. Bu handikaptan acilen kurtulmak lazım. Çoğulculuktan korkmamak lazım.
YORUMLAR