Reklam
Dinden Dönen (Mürted) Öldürülür Mü?
Mustafa Tosun

Mustafa Tosun

Dinden Dönen (Mürted) Öldürülür Mü?

23 Kasım 2025 - 22:33


Rahatsız edici bir soru. Kur’an’ın özgürlük dünyasında olmaması gereken bir soru. Hz. Muhammed’in nebevi pratiğinde görülmeyen bir soru... Ama bizlerin gündeminde çünkü sonraki yüzyıllarda bir şeylerin yanlış anlaşılması ile veya yanlış algı oluşturulması ile oluşmuş. Evet geçmiş müktesebatımıza düşmanca ve toptan süpürüp çöpe atma mantığı ile yaklaşmıyoruz lakin seçip ayıklamasını da bilmeliyiz. Kur’an ile peygamberin sünneti ile kontrol etmeliyiz geçmişi...

Çarşamba akşamları Kur’an’ı anlama ve birlikte zikretme(hatırlama) sohbetlerimiz oluyor. Sayımız az olsa da gayet güzel bir sohbet ortamımız oluşuyor. Zira dinleyenler de Kur’an’a hakim. O nedenle müzakere zengin oluyor.

İşlediğimiz bir ayetin içerisinde mürted konusu vardı, o nedenle derste ona da değindik. Ayet şöyle:

“Sana haram ay(lar)ı, yani onda savaşmayı soruyorlar. De ki: “Onda savaşmak büyük (bir günah)tır. (İnsanları) Allah yolundan çevirmek, O’nu ve Mescid-i Haram’ın (saygınlığını) inkâr etmek ve (Mekke’nin müslüman) halkını oradan çıkarmak ise Allah katında daha büyük (günah)tır. [Fitne] (zulüm ve işkence), öldürmekten daha şiddetli (bir kötülük)tür.Güçleri yeterse onlar, dininizden döndürünceye kadar size karşı savaşa devam ederler. Sizden kim dininden döner ve kâfir olarak ölürse, onların işleri dünyada da ahirette de silinir (boşa gider). Onlar ateş halkıdır ve orada [ebedî] kalıcıdır.” (Bakara:217 – Mehmet Okuyan Meali)

Ayetin asıl konusu mürtedlik meselesi değil. Zaten Kur’an’ın hiçbir yerinde bir şahsın mürted olması ve onun da öldürülmesi ile ilgili bir ayet yok. Konuyla ilgili hadis rivayetleri var ancak o rivayetleri nakzedecek rivayetler de var. Ancak konu hakkında maalesef çeşitli şartlar vs dile getirilmiş olsa da Müslümanların zihninde dinden dönen öldürülür şeklinde kesin bir cümle yer etmiş. İnsan vicdanı, aklı ve Kurani özgürlük mantığı aslında bunu kabul etmez. BU cümlenin taa bu zamanlara gelmemesi gerekirdi ancak mezheplerin görüşleri dogma haline getirildiği için itiraz edilmeden bugün gelmiş.

Şimdi konu ile ilgili birkaç ayet üzerinden gidelim. Ayetler üzerinden gidince bu mantık çürütülmüş oluyor. Bu arada şunu da ifade edeyim, mezheplerin bu görüşünü en anlaşılır şekilde şöyle ifade ediyorlar: Din değiştiren değil de İslam toplumunda fitne fesat çıkaran, İslam devletini zarara uğratmaya çalışan öldürülür. Bu tarz ayrıntılar olsa bile konu aslında müphem ve belirsiz, çeşitli şartlara bağlı. Böyle hassas bir konunun genel Müslüman toplumun zihnine “mürted öldürülür” şeklinde kazınmış olması maalesef üzücü. Bu zihniyetten adım atmayanlar bana göre şeriatın ikamesinin önündeki bariyerlerdir. O nedenle konuşarak tartışarak doğruyu bulma çabasında olmalıyız. Ezberci ve dogmacı olmamalıyız.

Yukarıda yazdığım ayette, Rabbimiz, “içinizden kim dinden dönerse (yertedid)  ve kafir olarak ölürse onun dünya ve ahirette amelleri boşa gitmiştir”. Gördüğünüz gibi dinden döneni öldürün şeklinde bitmiyor cümle. Değerli kardeşlerim, sonu ölümle biten bir ceza konusunda Kur’an’dan net bir onay almadan sadece rivayetlerle hareket etmek çok sıkıntılı bir durum.

Sohbet esnasında bir kardeşimiz güzel bir hatırlatma yaptı. Ayette geçen “feyemut” ifadesi zaten konuyu tümden bitiriyor. Yani dinden dönen kişi kafir olarak ölürse, demek ki biz öldürmeyeceğiz, kendisi eceli ile ölecek. Hay Allah razı olsun kardeşim dedim. Aynen öyle...

Yazıyı uzatmama sohbetimizde olan bir başka hocamız da Nisa suresi 137. Ayeti hatırlattı. Ayet şöyle:

Şüphesiz ki iman edip sonra inkâr edenler, sonra yine iman edip tekrar inkâr edenler, sonra da inkârlarını artıranlar var ya, Allah (işte) onları bağışlamayacak ve onları doğru yola ulaştırmayacaktır.

Arkadaşımız şöyle bir açıklama yaptı: Hocam ayete dikkat edersek, dinden dönen kişinin tekrar iman etme ihtimali var. İman eden sonra inkar eden sonra yine iman eden... Demek ki mürted olan kişinin tekrar dine dönme ihtimali var. Elbette bazı mürtedler sonra yine döner ve inkarını arttırabilir ama ayet onlara ceza olarak Allah’ın bağışlamasından mahrum kalacaklar ve doğru yola gelme yani hidayete erme imkanları olmayacak. Kısacası bu durum da Allah’ın elinde olan bir durum ve yine sonunda gidin mürtedi öldürün şeklinde bir ifade yok.

Ben de derse hazırlık yaparken daha önce tespit ettiğim bir ayet vardı. Maide suresinin 54. Ayeti. Ayet şöyle:

Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilsin ki) Allah kendilerini sevdiği, onların da O’nu (Allah’ı) sevdiği, müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü, (ayrıca) Allah yolunda [cihad] eden (fedakârlık yapan) ve kınayanın kınamasından korkmayan bir topluluk getirecektir. Bu, Allah’ın lütfudur. Onu dilediğine (layık olana) verir. Allah (imkânları) geniş olandır, bilendir.

Gördüğünüz gibi ayette ifade aynen geçiyor ama sonunda gidin onu öldürün şeklinde bir ifade yok. Bilakis Rabbimiz öyle farklı bir cevap veriyor ki, kişiyi tam da kendi haline bırakan bir karar. Tabiri caiz ise naçizane şöyle çeviriyoru: “Benim dinim aziz bir dindir, yüreğe hitap eder, yüreğinde makes bulmamış birine zorla dinimi kabul ettirmem. Buna tenezzül bile etmem. Herkes kendi tercihiyle zaten karşıma çıkacak. Ama dinden dönen bu insanları gider yerine başka kullarım gelir, onlar iman eder ve hem de kaliteli iman eder. Ben hidayeti layık olana veririm. Benim başka kullarım mı yok?”

Durum böyle sevgili kardeşlerim... Anlaması güç değil. Bu mesele üzerinden geçmiş müktesebatımıza eleştirel gözle yaklaşmamız sorun değil, amacımız ıslahat ve düzeltme yoksa yıkma değil. Ben geçmişi değersiz görenlerden değilim.

Konuyla ilgili sizler de biliyorsunuz ki “Dinde zorlama yoktur” (Bakara:255) ayeti var. “Sen onlar üzerinde zorba değilsin”(Kaf:45/Ğaşiye:22) ayeti var. Bu ve benzeri ayetler var iken mürted öldürülür mantığı dinde münafık ve sinsi düşman üretmekten başka bir şeye yaramaz.

Şunu da ifade ederek yazımı bitireyim: Geçmiş müktesebatımızda mürtedlik konusu ile ilgili farklı görüşler de mevcuttur. Hangi şartlar hangi durumda ve kimleri kapsayan bir süreç olduğu tartışılır. Dileyen ayrıntılı araştırabilir.  O dönemlerdeki Müslüman hükümetlere karşı bir isyan durumunu mürtedlik olarak görenler de var. O ayrı bir durum. Ancak genel algı dinden dönen herkesi kapsayan bir boyuta ulaştığı için bu tehlikeli durumu izale etmek zorundayız. Aziz İslam şeriatını bu nedenle kerih görenlerin bir vebali de bunlara aittir. Bizler Kur’an merkezli bir perspektifle meselenin ana hatlarını çizmiş olduk. En doğrusunu Allah bilir.

Not: Ali BULAÇ’ın mürtedlik konusu ile ilgili farklibakis.net sitesinde yazı dizisi var. Okumanızı öneririm.

YORUMLAR

  • 0 Yorum