Söz sihirdir!!!...
Bilinçaltımız yani bizim duygusal beynimiz için zaman, geçmiş, gelecek, mekan, olumsuzluk, şaka, ima, mecaz, yargı, yorum... kavramları geçerli değildir... Biz ne söylersek, sıklıkla tekrar edersek, kim için düşünürsek düşünelim fark etmez onları koşulsuz olarak gerçek kabul ederek bizim için o gerçekleri hayatımıza almaya çabalar ve buna inanarak devam eder... Çünkü onun işi kendimize verdiğimiz telkinleri ispatlamaktır!... O bizim bu telkin komutlarımızla çalışır...
Hayattan şikayet ettiğimizde bilinçaltımız şikayet ettiğimiz o hayatı bize vermek için talimatlarımızı sadakatle yerine getirir. Ne söylediğimize, özellikle ‘tekrar tekrar’ söylediklerimize ve yaptıklarımıza çok dikkat edelim... Söz sihirdir!!!...
Her gün arkadaşlarımızdan çok gülersek çok ağlayacağımızı, çocuğu olanın derdi olduğunu, paramız olunca düşmanlarımızın çok olacağını, hayatın zor olduğunu, erkeklerin/ kadınların çekilmez olduğunu, akrabanın akrep gibi olduğunu, insanların sevilmeye lâyık olmadığını vb.vs... duyuyor hatta kullanıyoruzdur. Devamlı dinleyince bilinçaltımız onun doğru olduğuna inanmaya başlar sonra da (bumerang yasası/çekim yasasından ötürü) gerçekliğinizde onun doğru olduğunu görürsünüz ve böylelikle de yaratım başlar... Oysa ki sözümüzü seçerek ve bilerek kullanabiliriz...
Bu durumları şüphesiz ki değiştirebiliriz ama bunun için önce yüksek bir farkındalık gerektir! Bu da yeterli değil o farkındalıkla birlikte sorumluluğumuzu da idrak ederek eyleme/harekete geçmek gerekir!... Nasıl ki her şeyin farkında olarak sadece el açıp dua ederek hiçbir şeyi halledemiyor isek burada da farkındalıklarımızla amel etmeliyiz... Bu durum duygu ve düşüncelerimiz için de aynı şekilde işler...
Kendimize verebileceğimiz doğru ve güzel telkin örnekleri ;
YORUMLAR