Reklam
Üç İlâhî Algı Kapısı... "Semi", "Basar"...
Perihan Taşdemir Taylı

Perihan Taşdemir Taylı

Üç İlâhî Algı Kapısı... "Semi", "Basar" ve "Fuad"

23 Ekim 2025 - 12:28

Rabbimizin insana lütfettiği üç ilahi algı kapısı. Her biri hem fizyolojik bir duyu hem de ruhsal bir enerji merkezidir. Kur’an’da bu üçü çoğu zaman birlikte geçer çünkü biri bozulursa diğeri yönünü kaybeder, biri saf kalırsa diğeri de nurlanır.

“Allah sizi annelerinizin karnından hiçbir şey bilmez hâlde çıkardı. Size işitme (semî‘), görme (basar) ve kalpler (fuad) verdi ki şükredesiniz...” Nahl Sûresi, 78

Bu ayet aslında insanın varoluş yazılımını özetler. “Semi”, “basar” ve “fuad” üçlüsü, insandaki alım–işlem–yansıtım döngüsünü temsil eder. Yani enerji dilinde:

Semi (işitme): SES Frekansı kapısıdır.
Ne dinlediğin, hangi titreşime kendini açtığın, ruhunun programını belirler. Negatif konuşmalar, şikayet, dedikodu düşük frekanslı ses dalgalarıdır ve aurayı kirletir. Zikir, dua, güzel sözler ve sessizlik ise kalbi parlatır.
Enerji merkezi karşılığı: Boğaz Çakrası (hakikati duymak ve söylemek).

Basar (görme): IŞIK Frekansı kapısıdır.
Göz, ruhun antenidir. Ne gördüğün, hangi manzarada kaldığın, içsel algını belirler. Her bakış bir kayıt, her kayıt bir enerji damgasıdır. Bu yüzden Kur’an, “gözlerini haramdan sakın” derken aslında sadece ahlak değil enerji hijyeni öğretir.
Enerji merkezi karşılığı: Alın Çakrası (Üçüncü Göz) – idrak, sezgi ve nur kapısı.

Fuad (gönül): Yansıma/ AŞK Frekansı kapısıdır. Fuad kelimesi “yanan kalp” anlamına gelir. Gönül, semi ve basar’dan gelen verileri işler, onların titreşimini duygusal enerjiye dönüştürür. Ne duydun ve ne gördünse, kalbinde onun ateşi yanar. Bu yüzden “Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” (Ra’d, 28) bu sistemin yazılım kodudur.
Enerji merkezi karşılığı: Kalp Çakrası – sevgi, teslimiyet, ilahi denge.

Bu üç kapı “İlahi Nur’un üç frekans boyutudur.”

1. SES (Semi) — titreşim, rezonans, evrenin yaratıcı yankısı (Kun = Ol).

2. IŞIK (Basar) — bilgi, idrak, farkındalık.

3. AŞK (Fuad) — varoluşun özü, yaratıcı güç.

Bir insan bu üç boyutta arınmadıkça, enerjisi bulanık kalır.
O yüzden gerçek takva, sadece haramdan sakınmak değil; duyu kapılarını kirli frekanslardan korumaktır.
Ne dinlersen, o olursun.
Ne seyredersen, o titreşimi çağırırsın.
Ne hissedersen, o titreşim seni biçimlendirir.

İlahi Denge Yasası:
İnsanda bu üç enerji merkezinin uyumu, içsel nizamın ve adaletin göstergesidir. Kur’an’da:
“Kulak, göz ve kalp... Bunların hepsi, onlardan sorumludur.” İsrâ Sûresi, 36

Yani Rabbimiz, “Senin enerjisel dengeni korumak senin emanetindir.” buyurur. Bu emanet bilinciyle hareket eden kişi, hem içsel hem toplumsal adaleti yaşatır. Çünkü kalbi nurlananın sözü şifa olur, bakışı rahmet olur, sesi huzur verir.

Semi, Basar ve Fuad ki kulun içindeki üç melek gibidir...:
Biri duyar, biri görür, biri hisseder.
Birlikte çalıştıklarında insan, ilahi nurun aynası olur. İşte o zaman “ihsan makamı” başlar: “Allah’ı görüyormuşçasına yaşamak.”

Rabbim, duyu kapılarımızı nurunla mühürle. Kulaklarımızı hakikate aç, gözlerimizi güzelliğe, gönlümüzü merhamete sabitle. Her frekansımızda Sen’in adaletin, rahmetin ve sevgin yankılansın... 

Y'ol'umuz her daim sev'gi'de buluşsun Can'lar...

Peri’han Taşdemir... 
...
..
.

YORUMLAR

  • 0 Yorum