Öcalan, Halfeti ilçesine bağlı Gürkuyu (Nuhrut) ve Macunlu köyleri ile Bozova ilçesine bağlı Gözenek (Arpetin) köylerinde yaşayan yurttaşların yenilenebilir enerjiye ilkesel olarak karşı olmadıklarını, ancak mera ve tarım alanlarının şirketlere tahsis edilmesine yönelik ciddi kaygılar taşıdıklarını belirtti. Söz konusu projelerin hayvancılığı ve köylülerin yaşam alanlarını tehdit ettiğini ifade eden Öcalan, bu durumun geçim kaynaklarını ortadan kaldırma riski taşıdığına dikkat çekti.
Önergede, 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca mera, yaylak ve kışlakların kamu malı niteliğinde olduğu ve amacı dışında kullanımının yasaklandığı hatırlatıldı. Enerji projelerinin meralarda yapılmasının ancak istisnai durumlarda mümkün olabileceğini vurgulayan Öcalan, bu durumlarda kamu yararının somut biçimde ortaya konulması, köylülere alternatif mera alanı tahsis edilmesi, ilgili köylülerin görüşlerinin alınması ve Mera Komisyonu kararıyla tahsis değişikliği yapılmasının zorunlu olduğunu ifade etti.
Hayvancılığın söz konusu köylerde yalnızca ekonomik bir faaliyet değil, aynı zamanda kırsal yaşamın ve kültürel sürekliliğin temel unsuru olduğuna dikkat çekilen önergede, Tarım ve Orman Bakanlığı ile kamu bankaları tarafından verilen hayvancılık kredileriyle GES projeleri arasında kamu politikaları açısından bir çelişki bulunduğu savunuldu. Mera alanlarının GES projelerine açılmasının kırsal yoksulluğu derinleştirebileceği ve kamu kaynaklarının amacına aykırı kullanılmasına yol açabileceği belirtildi.
Öcalan, yurttaşların projelerin mevcut haliyle uygulanmasının yaşam alanlarını tahrip edeceğini, zorunlu göçe neden olabileceğini dile getirdiğini aktararak, bu durumun Anayasa’ya, mülkiyet hakkına ve yaşam hakkına aykırı olduğu yönünde itirazların bulunduğunu kaydetti. Önergede, köylülerin hukuki mücadele ve diyalog temelinde çözüm talep ettiği vurgulandı.
Bu kapsamda Bakan Bayraktar’a yöneltilen sorular arasında; söz konusu köylerde planlanan GES projeleri için hangi şirketlere, hangi tarihlerde ve ne büyüklükte alanların tahsis edildiği; projelerin hayvancılık ve geçim kaynakları üzerindeki etkilerine ilişkin sosyal ve ekonomik etki analizlerinin yapılıp yapılmadığı; kamulaştırma veya acele kamulaştırma işlemlerinin bulunup bulunmadığı yer aldı.
Ayrıca, imar planı süreçleri ile ÇED raporu bilgilendirme toplantılarının her bir köyde ayrı ayrı yapılıp yapılmadığı, Mera Komisyonu’nun olumsuz görüş verdiği projeler için ÇED kararlarının alınıp alınmadığı ve bu köylerde hayvancılığı desteklemek amacıyla verilen tarım ve hayvancılık kredilerinin kapsamı ve güncel durumu da Bakanlığa yöneltilen sorular arasında yer aldı.






YORUMLAR