Reklam
Reklam
İslami Hassasiyeti Korumak Mı Yoksa Çözülmek Mi?
Mustafa Tosun

Mustafa Tosun

İslami Hassasiyeti Korumak Mı Yoksa Çözülmek Mi?

22 Mayıs 2022 - 16:35

Bir yerde duydum. Duyduğum için yazıyorum yoksa gündemim bu değil. Bir iş ortamında kadın-erkek voleybol oynama adeti başlatmış. Birilerine göre sorun olmayabilir. Ama Müslümanlık hassasiyeti olan çalışanlar için bunun doğru bir zemin  olmadığını düşünüyorum.

 

Müslümanlık hassasiyeti olup da çalıştığı ortamda bunu yansıtamayan, pasif kalan kardeşlere buradan hatırlatmak isterim: (madde madde yazdım, her maddeyi okuyarak bütüncül şekilde meramımın anlaşılmasını isterim)

 

- İslam'ın yaşam biçimine uymayan bu gibi durumları imanınızla (kibarca) reddedin, kınanmaktan çekinmeyin, tek kalsanız da. Böylece imanınız parlar. İman salih amelle, Kur’an okumakla, haramlara direnmekle parlar.

 

- Şayet bu gibi durumlarda sabır/direniş tavrı ortaya koymazsanız bir zaman sonra siz de onlara benzersiniz. Başka durumlarda da onların adımlarını takip eder hale gelirsiniz. Nitekim bu manzara pratikte gerçekleşiyor. Müslüman kardeş ortamlarını, okumayı, Kur’an’ı anlayarak okumayı ve namazı terkedenler zamanla içlerinde bulundukları ortamın rengini alıyorlar.

 

- Müslümanlık hassasiyeti az da olsa taşıyan çalışanlar, bu ve buna benzer durumlarda pasif kalırsa ortam onu yutar. Girilen haramlar sıradanlaşır. Kitle eritir seni içinde. İnsan zayıf ve unutkan bir varlıktır.

 

- Bu gibi durumlarda red  tavrı göstermek diğer insani ortak zeminlerde buluşmamak anlamına gelmiyor. Bilakis ortak insani zeminde aktif olmak gerek. Ama İslami sınırlar söz konusu olunca orda bilincimiz kendini göstermeli. Eğer gerçekten Müslümanlığı tercih etmişsek…

 

- Ayrıca şu tuzağa da düşmeyin. Böyle İslam’a aykırı kadın erkek hallerinin bilimsellikle, çağdaşlıkla alakası yoktur. Bu bir aldatmacadır. Bu çağda böyle olur mu diyenlere deyin ki: “Çok eski çağlarda da pis fuhşiyatlar oluyordu bu çağda var. Eskiden olanı bu çağa taşımak doğru mu? Gericilik değil mi bu yaptığınız?!”

 

- Bu gibi red tavırları hatırlatırken kadın erkek arası hallerin çok katı ve keskin ayrım olması gerektiğini de söylemiş olmuyorum. Bu maddenin iyi anlaşılmasını isterim. Bu konuda dengeli olmalıyız.

 //

İslami hassasiyet şu yönde ilerlememeli:

 

Kadınlarla iş ortamında oturma durumu oluyor diye o halde birlikte zıplama oynama da olur, zıplama oynama da sorun yoksa, baş başa yemek yemede de sorun olmamalı, onda da sorun yoksa plaj ortamında olmada da sorun olmamalı… Zincirleme gider. Buna hassasiyet değil çözülme denir.

Yine söylüyorum tek sorunumuz bu değil. Ayrıca katı bir ayrımı da kastetmiyorum.

 

Çözülüşe dair müşriklerle ilgili bir örnek vereyim. Şöyle demişlerdi: Madem alışveriş helal, riba da alışverişe benziyor o da helal olmalı.

 

Bugün mantıkla hala gidenler var.

Maden altın almak helal, o halde bitcoin de helal olmalı.. Hatta biri diyor madem evi kiraya vermek helal o halde parayı bankaya kiraya vermek de helal. Hasılı hassasiyet ayrı bir şey çözülme/sulandırma ayrı bir şey..

//

Arkadaşlar evet İslam bu toplumda sulandırılmış. Çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede İslam garip durumda. Herkes bölük pörçük bir İslami yaşantı içinde.

Ancak okuyan ve direnen Müslümanlar olarak birbirimize hatırlatmalıyız. Biliyorum iş ortamlarında bireysel kalan bazı Müslümanlar pasif de olunca ortama ayak uydurmak zorunda hissediyor kendisini. İslam’ın tek meselesi kadın erkek ilişkisi değil bunu biliyoruz. Ama modern algıya yenik düşmüş bazı Müslümanlar bu konuya hiç değinilmesin istiyor. Çağa ayak uydurulsun istiyor. Oysa küresel ifsad en çok kadın üzerinden çağı şekillendiriyor. Domuz eti yenmemesini sorun etmiyor ama tesettür olunca ayağa kalkıyor.

Buna da direnelim. Tamam faizci hacı amca var ama yaz tatillerinde plaja giren Müslüman adam da var. Faiz yemiyoruz diye o harama girmekte bir sakınca yok mu diyeceğiz? Bu sözlerimizi özellikle Müslümanlık bilinci taşıyan ama bunu korumakta zorlanan kardeşlerimiz için söylüyoruz. Elbette evvela kendi nefsimize. Yoksa İslam’a zerre kadar hayatında yer vermeyenlere bunları söylemiyoruz.

Bununla beraber dediğim gibi kadın ve erkeği birbirinin düşmanı ve rakibi olarak görmüyorum. Zaten hayatın normal akışında kadın ve erkeğin iletişimi oluyor. Ben kadının cuma namazına gitmesi için çağrı yapan biriyim. İş ortamlarındaki normal iletişimler de hakeza günlük akışın bir parçası... Çeşitli toplu faaliyetlerde ailece bir araya gelmek de söz konusu. Dediğim gibi katı ayrımım yok. Biliyorum bazı Müslümanlar bu konuda çok aşırıya gidiyor. Buna da itiraz ediyoruz. Selam ve dua ile…

YORUMLAR

  • 0 Yorum