Bir yerde duydum. Duyduğum için yazıyorum yoksa
gündemim bu değil. Bir iş ortamında kadın-erkek voleybol oynama adeti
başlatmış. Birilerine göre sorun olmayabilir. Ama Müslümanlık hassasiyeti olan
çalışanlar için bunun doğru bir zemin olmadığını düşünüyorum.
Müslümanlık hassasiyeti olup da çalıştığı ortamda bunu
yansıtamayan, pasif kalan kardeşlere buradan hatırlatmak isterim: (madde madde
yazdım, her maddeyi okuyarak bütüncül şekilde meramımın anlaşılmasını isterim)
- İslam'ın yaşam biçimine uymayan bu gibi durumları
imanınızla (kibarca) reddedin, kınanmaktan çekinmeyin, tek kalsanız da. Böylece
imanınız parlar. İman salih amelle, Kur’an okumakla, haramlara direnmekle
parlar.
- Şayet bu gibi durumlarda sabır/direniş tavrı ortaya
koymazsanız bir zaman sonra siz de onlara benzersiniz. Başka durumlarda da
onların adımlarını takip eder hale gelirsiniz. Nitekim bu manzara pratikte
gerçekleşiyor. Müslüman kardeş ortamlarını, okumayı, Kur’an’ı anlayarak okumayı
ve namazı terkedenler zamanla içlerinde bulundukları ortamın rengini alıyorlar.
- Müslümanlık hassasiyeti az da olsa taşıyan
çalışanlar, bu ve buna benzer durumlarda pasif kalırsa ortam onu yutar. Girilen
haramlar sıradanlaşır. Kitle eritir seni içinde. İnsan zayıf ve unutkan bir
varlıktır.
- Bu gibi durumlarda red tavrı göstermek diğer insani ortak zeminlerde
buluşmamak anlamına gelmiyor. Bilakis ortak insani zeminde aktif olmak gerek.
Ama İslami sınırlar söz konusu olunca orda bilincimiz kendini göstermeli. Eğer
gerçekten Müslümanlığı tercih etmişsek…
- Ayrıca şu tuzağa da düşmeyin. Böyle İslam’a aykırı
kadın erkek hallerinin bilimsellikle, çağdaşlıkla alakası yoktur. Bu bir
aldatmacadır. Bu çağda böyle olur mu diyenlere deyin ki: “Çok eski çağlarda da
pis fuhşiyatlar oluyordu bu çağda var. Eskiden olanı bu çağa taşımak doğru mu?
Gericilik değil mi bu yaptığınız?!”
- Bu gibi red tavırları hatırlatırken kadın erkek
arası hallerin çok katı ve keskin ayrım olması gerektiğini de söylemiş
olmuyorum. Bu maddenin iyi anlaşılmasını isterim. Bu konuda dengeli olmalıyız.
//
İslami hassasiyet şu yönde ilerlememeli:
Kadınlarla iş ortamında oturma durumu oluyor diye o
halde birlikte zıplama oynama da olur, zıplama oynama da sorun yoksa, baş başa
yemek yemede de sorun olmamalı, onda da sorun yoksa plaj ortamında olmada da
sorun olmamalı… Zincirleme gider. Buna hassasiyet değil çözülme denir.
Yine söylüyorum tek sorunumuz bu değil. Ayrıca katı
bir ayrımı da kastetmiyorum.
Çözülüşe dair müşriklerle ilgili bir örnek vereyim.
Şöyle demişlerdi: Madem alışveriş helal, riba da alışverişe benziyor o da helal
olmalı.
Bugün mantıkla hala gidenler var.
Maden altın almak helal, o halde bitcoin de helal olmalı.. Hatta biri diyor madem evi kiraya vermek helal o halde parayı bankaya kiraya vermek de helal. Hasılı hassasiyet ayrı bir şey çözülme/sulandırma ayrı bir şey..
//
Arkadaşlar evet İslam bu toplumda sulandırılmış. Çoğunluğu Müslüman
olan bir ülkede İslam garip durumda. Herkes bölük pörçük bir İslami yaşantı
içinde.
Ancak okuyan ve direnen Müslümanlar olarak birbirimize
hatırlatmalıyız. Biliyorum iş ortamlarında bireysel kalan bazı Müslümanlar
pasif de olunca ortama ayak uydurmak zorunda hissediyor kendisini. İslam’ın tek
meselesi kadın erkek ilişkisi değil bunu biliyoruz. Ama modern algıya yenik
düşmüş bazı Müslümanlar bu konuya hiç değinilmesin istiyor. Çağa ayak
uydurulsun istiyor. Oysa küresel ifsad en çok kadın üzerinden çağı
şekillendiriyor. Domuz eti yenmemesini sorun etmiyor ama tesettür olunca ayağa
kalkıyor.
Buna da direnelim. Tamam faizci hacı amca var ama yaz tatillerinde
plaja giren Müslüman adam da var. Faiz yemiyoruz diye o harama girmekte bir
sakınca yok mu diyeceğiz? Bu sözlerimizi özellikle Müslümanlık bilinci taşıyan
ama bunu korumakta zorlanan kardeşlerimiz için söylüyoruz. Elbette evvela kendi
nefsimize. Yoksa İslam’a zerre kadar hayatında yer vermeyenlere bunları
söylemiyoruz.
Bununla beraber dediğim gibi kadın ve erkeği birbirinin düşmanı ve
rakibi olarak görmüyorum. Zaten hayatın normal akışında kadın ve erkeğin
iletişimi oluyor. Ben kadının cuma namazına gitmesi için çağrı yapan biriyim.
İş ortamlarındaki normal iletişimler de hakeza günlük akışın bir parçası...
Çeşitli toplu faaliyetlerde ailece bir araya gelmek de söz konusu. Dediğim gibi
katı ayrımım yok. Biliyorum bazı Müslümanlar bu konuda çok aşırıya gidiyor.
Buna da itiraz ediyoruz. Selam ve dua ile…
YORUMLAR